Richard Bach artık benim favori yazarım.Düşünce anlayışı o kadar çok etkiledi ki beni bunu kelimelerle ifade edemem.Herkesin okuması gereken bir yazar. :)
Nedendir bilmem kitap beni pek sarmadı.Sanki yazılanlar bağımsızdı ve tuhaf çelişkilerle doluydu.'Her kitap harcanılan onca emek ve zaman demektir' bunu bildiğimden dolayı kitabı bitirmek adına çok büyük bir çaba sarf ettim fakat olmadı,yarım bırakmak zorunda kaldım.Sonuçta okuyacak onca güzel kitap varken vaktimi buna harcamak yazık olurdu.
Mavi Çizgili Atkım kısa sürede okundu ve bitti.Kitabın kapağı ve 'İçimdekiler' kısmı çok hoşuma gitti.Kitabı bitirdikten sonra 'bir bu kadar daha uzun olsaydı hiç sıkılmadan okurdum' demekten kendimi alamadım.O kadar güzeldi ki anlatamam.Kitaptan, cümlelerdeki derin anlamdan çok ama çok etkilendim.Her cümlesinden ayrı bir tat aldım.Kitapta beni en çok etkileyen kısım; 'Düzlüğe çıktığımızda bana dönüp "Nasılda parlıyor bu karanlık olması gereken gecede ay üstümüze?" dedi.Önce durdum, sonra onunlayken bana hiçbir gecenin karanlık olmadığını düşünüp, sessizce güldüm.Ama benden hala onay bekliyordu ve ona istediği cevabı verdim."Bu gece dolunay var, ondandır." idi.Kitabın bazı yerlerinde hüzünlendim bazı yerlerinde de yüzümde kendiliğinden bir tebessüm belirdi.Yazarımız kitabı imzalarken de zaten 'Kıştan bahara bu sessiz yolculukta bir küçük gülümseme seni bekliyor bu kitabın satırları arasında.Onu bulman dileği ile...' yazmış.Ben o küçük gülümsememi buldum.Hepinizin bu güzel kitabı okuyup bulması dileğiyle...
Bu türü ilk defa bir Türk bir yazardan okudum ve gayet başarılı buldum.Konusu çok ilginçti :)
Çok beğendiğim bir Rachel kitabıydı diyebilirim.Seriyi okumaya Tutkulu Aşkla başladım ve Aşk seni buluyor ile devam ettim.Sırada serinin diğer kitapları var :)