İlk cildini iki buçuk ay önce okumuştum. O kadar beğenmiştim ki, ikincisiyle arasına mesafe koyup tadını çıkarnalıyım demiştim. Bu cildi asağı yukarı on beş gündür yanımda taşıyorum. Daha önce Poe'yu böyle toplu bir şekilde okumadım. Diğer çeviriler nasıldır bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa o da Hasan Fehmi Nemli'nin, dipnot sıklığına rağmen, kendini yormadan okutan nefis bir çeviri sunduğu. Kitabın sonunda yer alan, öyküler hakkındaki kısa bilgiler de iyi olmuş. Bu çalışma için hem çevirmenine, hem de mutfağına/yayınevine teşekkür etmek gerek.
Geç okumuş olduğuma hayıflandım açıkçası.
Adını ilk kez duyacağımız, eserini ilk kez okuyacağımız bir yazarın olsa, "başarılı bir ilk roman" diyebileceğimiz bir kitap olmuş. Ama bu Orhan Pamuk. Değerlendirirken Kara Kitap'a, Kar'a bakıyor okur. Onların yanından bile geçemez bana göre. Baba Oğul ilişkisi, Şehname ve Oidipus mevzuları ne kadar zevk verse de, biri bir gün Pamuk kitaplarını sıralamamı istese, herhalde en sona Kırmızı Saçlı Kadın yazarım. Yine de bir öğleden sonrayı keyifle geçirmek için okunabilir bir roman.