Bu ara çok polisiye okuduğumdan mıdır yoksa Tami Hoag'un üslubunu çok tutmadığımdan mıdır emin olamadım ama kitap elimde süründü durdu. Yine başarılı ve kurt bir dedektif yine işlenen seri cinayetler vardı. Çavuş Kovac ve partneri Liska için katili bulmak zor olsa da benim gibi acemi bir polisiye okuyucusu için bile çok zor olmadı maalesef. Kitap yine sonlara doğru açılıyor ve temposu yükseliyor. İlk bölümlerdeki sıkıcılıkla kitabı bırakmazsanız kitabın devamı çok sıkıcı gelmeyecektir. Hoag sonlara doğru biraz da aşk kırıntıları serpiştirince ister istemez okutuyor kendini yapacak bişey yok. Okumak isteyenlere önerim, biraz evvel de dediğim gibi başlarda kitap ağır ilerlerken kitabı bırakmamaları olur. Bunun dışında vebal kabul etmem. http://kirmizidunyam.blogspot.com/2012/06/paranoya.html
Seriye verdiğim aradan sonra devam ediyorum. Kitabın içinde tek bir cinayet vakası var. Ve o vakayı bölümlere ayırmış Arthur Conan Doyle. Hikaye özetle şu şekilde; Holmes ve Watson Hindistan'daki sömürgelerden İngiltere'ye uzanan bir hazine avcılığının sonucunda işlenen cinayeti kimin işlediğini bulmaya çalışırlar. Kitapta, Sherlock repliklerinin en bilinenlerinden "eğer imkansızı elersen geriye kalan her ne kadar mümkün görünmese de gerçeğin ta kendisi olacaktır" da var. Dörtlerin İmzası kitabın içinde yazdığı kadarıyla serinin ikinci kitabıymış. Okumayanlar için güzelce özetlediğimi düşünüp noktayı koyuyorum. Şimdiden iyi okumalar. http://kirmizidunyam.blogspot.com/2012/05/sherlock-holmes-dortlerin-imzas.html
John Verdon'ın ilk kitabı Aklından Bir Sayı Tut'un ardından yazarın ikinci bir kitabı olduğunu öğrendim. Hemen aldım ve okudum. İlk kitapla kıyaslamadan samimiyetle okudum. Gel gelelim ilk kitap beni daha çok germişti. Bilhassa ilk kitabı okuyanlar bilir, Dedektif Gurney'in katille burun buruna geldiği anlar ilk kitapta nefesimin kesilmesine sebep olmuştu. Bu kitapta hem çok şaşırmadım hem de ilk kitapta olduğu kadar gerilmedim. Yine bir seri katil hikayesi ve yine kendini okutuyor. Tahmin edilebilitesinin biraz daha yüksek olduğunu yinelemekte fayda var. Okuyanlardan fikirlerini beklerim. Okumayanlara tavsiye etmekten ziyade siz bilirsiniz diyorum. http://kirmizidunyam.blogspot.com/2012/05/gozlerini-smsk-kapat.html
Seride sırayı Kızıl Saçlılar Kulübü aldı. Kitabın içinde 6 farklı hikaye var. Bohemya'da Skandal, Mühendisin Başparmağı, Boscombe Vadisi'nin Esrarı, Yüzü Yaralı Adam, Beş Portakal Çekirdeği ve tabii ki kitaba ismini de veren Kızıl Saçlılar Kulübü. Kızıl Saçlılar Kulübü, Yüzü Yaralı Adam ve Beş Portakal Çiçeği hikayeleri bu kitaptan beğendiklerim arasında yerlerini aldılar. Sherlock dizisi izler gibi okuyorum hikayeleri, bugün fark ettim. Sherlock Holmes ne yapsa, kafamın içinde Benedict Cumberbatch okuduğum yeri canlandırıyor adeta. Bu kadar Sherlock bünyeye fazla, sanırım biraz ara vereceğim seriye. Şimdilik söyleyebilirim ki, serinin en dolu dolu kitaplarından birisiydi. http://kirmizidunyam.blogspot.com/2012/05/sherlock-holmes-kzl-sacllar-kulubu.html
Seriden okuduğum 3. kitap oldu Mavi Yakut. Aklından Bir Sayı Tut'un ardından da yine bir solukta, bitti. Kitabın içinde 5 farklı hikaye var. Dans Eden Adamlar, Benekli Kordon, Asil Bekar, Holmes Ölüm Döşeğinde ve tabii ki kitaba ismini veren Mavi Yakut. Hepsinin içinde en çok Holmes Ölüm Döşeğinde ve Benekli Kordon'u beğendim. Tabii Dans Eden Adamlar hikayesinde kullanılan kodlama sistemi de müthişti. Bu kodlama sistemiyle ilgili dizi bölümlerinden birinde de bahsedilmişti. Hani müzede geçen bölümde. Neyse ne diziden ne kitaptan spoiler vermeden devam edeyim ben. Okuduğum Sherlock kitapları içinde en iyilerden biri olarak kitaplığımın raflarına doğru yola çıktı Mavi Yakut. Okunabilir, okunsun. http://kirmizidunyam.blogspot.com/2012/05/sherlock-holmes-mavi-yakut.html
Kitap, Sherlock Holmes ile John Watson'un çözdüğü üç farklı olayı anlatıyor. Elimdeki kitapların bir sırası var mı, sırasına göre mi okuyorum bilmiyorum ama bu kitapta Moriarty adını gördüm sonunda. Hatta serinin ikinci filmi olan Gölgelerin Oyunu'nda geçen şelale sahnesini de anlatıyor bu kitap. Tabii filmde olduğu gibi kitapta da şelale sahnesinin nasıl bittiğine dair bir bilgi yoktu. Oysa o kadar heyecanlanmıştım o sahnenin nasıl bittiğini öğreneceğim için.. Neyse, bir nefes kesen kitabı da yemiş bitirmiş bulunuyorum. Ve tabii ki her Sherlock Holmes eserinde yaptığım gibi şiddetle öneriyorum. http://kirmizidunyam.blogspot.com/2012/02/sherlock-holmes-bocek-avcs.html
ilk kitabı tüm yorgunluğuma ve günün yarısını ofiste geçirmeme rağmen bitirebildim. Dün gece öyle heyecanlı bi yere geldi ki kitap, bugün ofise getirip gizli gizli okudum. Bu ara yoğunluk bi parça azalırsa, her gün de getireceğim. Sherlock Holmes, Kızıl Soruşturma kitabı Holmes ile Watson'ın nasıl tanıştığını ve ev arkadaşlıklarının nasıl başlayıp ilk davalarını nasıl çözdüklerini anlatan bir kitap olmuş. Benim gibi geriden gelen varsa arkada kalıp sonradan pişman olmasın. http://kirmizidunyam.blogspot.com/2012/01/sherlock-holmes-kzl-sorusturma.html