Debbie Macomber ın 2. kitabıydı okuduğum, çok sürükleyici bir tarzı olduğu söylenemez ama, kitabı keyifle okudum. Debbie Macomber kitapları dünyada 150 milyondan fazla satıyor, genelde çok satanlar listesinde.Beni kitaplarına çeken yan burdu tabii :) En lerim arasında olmasa da, farklı bir tarz, güzeldi...
Yine bir arkadaş tavsiyesi olarak başladığım kitabımı çok severek okudum, Teşekkürler Ece Güneyi ;) Ayrıca şiddetle Ahmet ÜMİT tavsiye ediyorum arkadaşlar, bilginize...
Okuduğum ilk Ahmet ÜMİT kitabı, çok keyifle okudum.Tavsiyesinden dolayı canım arkadaşım Nuran' a teşekkürlerimi borç bilirim ;) sonuna kadar soluksuz okudum ve hiç beklemediğim bir sonla karşılaştım.Özetle, Ahmet Ümit, hoşgeldin!... Üç arkadaşın hikâyesi bu. Biraz da Beyoğlu'nun hikâyesi. Beyoğlu'nun karmaşasının, kalabalıkların arasına gizlenen sırların hikâyesi. Sokakların, binaların, bildiğimiz bilmediğimiz köşelerin, ama en çok insanların hikâyesi. Çocukluktan başlayan, mekânı yine Beyoğlu olan bir dostluğun bugünü anlatılıyor Beyoğlu Rapsodisi'nde. Üç farklı kişiliğin, üç farklı yaşam tarzının birleştiği bir nokta bu dostluk. Önce onları tanıyoruz, hayatlarına tanık oluyoruz. Sanıyoruz ki, herşey hep böyle doğal gidecek. Sanıyoruz ki, hayat normal seyrini sürdürecek. Ama gün geliyor, bir fotoğraf sergisi hayatlarını değiştiriyor. Önce bir kadın giriyor bu üçlünün arasına, bir Rus. Sonra cinayet fikri hayatlarının bir parçası oluyor. Soruşturmalar, sorular... Ve sırlar geliyor ardından. Ahmet Ümit bu son romanında polisiye gerilim edebiyatının sınırlarını aşmayı deniyor. Okuyucusunu sürpriz bir sonla ödüllendirmenin yanı sıra ölümsüzlük üzerine, dostluk üzerine, aile üzerine, sahip olma duygusu üzerine düşündürüyor. Ahmet Ümit'ten heyecan dozu yüksek bir polisiye roman bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmayacak, ama yazarın daha geniş sularda da keyfince yelken açtığını kanıtlayan bir kitap Beyoğlu Rapsodisi. Adım adım Beyoğlu ve her yönüyle insan var bu romanda.