Clive Cussler ve Dirk Pitt hayranlarının kaçırmaması gereken harika bir kitap.
Her kütüphanede olmazsa olmaz kitaplardan biridir. Hatta bir edebiyat öğretmeni olan kuzenim "Bu kitabı okumayan kitap okuyorum diye ortalıkta gezmesin." derdi hep. Biz de güya kitap kurduyuz ama bu kitabı okumamıştım. Ki orta okul zamanlarından bahsediyorum. Bırakın bir orta okul öğrencisini Felsefe bölümü mezunu birisi için bile bu kitap ağır gelebilecekken benim kitabı okurken ki halimi gözlerinizin önüne getirin. Her bir sayfayı hatta paragrafı tekrar tekrar okumak zorunda kalmıştım toparlayabilmek ve anlayabilmek için. Ama ser bir sayfayı tekrar tekrar okumak zorunda kalsam bile okurken en çok zevk aldığım 5 kitaptan birisidir ve kütüphanemin baş ucu kitabıdır.
Felsefe muhtemelen herkes ya da çoğu kişi gibi bana da dünyanın en anlamsız en sıkıcı dersi olarak geliyordu. Lise yıllarımdan üniversitedeki 2. yılıma kadar bu fikrim hiç değişmedi. Taa ki bu kitabı okuyana kadar. Felsefeye karşı düşüncelerim Sofie'nin Dünyası'dan önce ve sonra diye ikiye ayrılır.