Türkçeye çevrilen tercüme kitapların kaderini çoğu zaman yayıncılar belirliyor. Onun için aynı kitabın hem 250 sayfalık hem 500 sayfalık versiyonu (bazen daha da fazla) piyasada bulunabiliyor. Aynı sebeple kitapların eski çevirileri birçok noktada daha güvenilir oluyor. Gazap Üzümleri'ni Remzi kitabevinin 1965 baskısından Rasih Güran'ın tercümesinden okudum. Kitap ara ara konulan illüstrasyonlarla beraber 688 sayfaydı. John Steinbeck müthiş bir gözlemcilik yeteneğiyle yaşadığı zamana tanıklık etmiş ve kuvvetli tasvirlerle, hayata tutunmaya çalışan Joad ailesini gözlerimizin önünde canlandırmış ete kemiğe büründürmüş. Yazar bölümlere ayırdığı kitabının her iki bölümü arasında birkaç sayfa da olsa araya girmiş ve aileyi bir kenara bırakarak genel bir tasvir yapmış. Roman sanatı açısından günümüz için hoş bir durum olmasa da o zamanlar pek göze batan bir durum değildi sanırım. Yokluğun içinde çırpınan insanların biribirlerine nasıl sımsıkı tutunduğunu çok güzel bir şekilde anlatır kitap. Müthiş bir sonla biter. Son sahnede kalakalırsınız.