Hepsiburada'dan yaptığım alışverişte kargo ücreti ödemek yerine seçenek olarak verdiği üç kitaptan biriydi, bu sebeple aldım. Yoksa bilinçli olarak alacağım bir kitap değildi. Sebep diye soracak olursanız, bir kere kitap kesinlikle benim okuyacağım tarzda değildi. Okurken şunu düşündüm: bu kitabı film yapsalar, anca oturup başına iki saatinizi verirsiniz, daha fazlasını hak etmiyor zira. Bilim kurgu türünde bir kitap ve tamamen kurgusal. Bilim kurgu çok sevdiğim bir tür olmamakla birlikte kendini kanıtlamış olanlarını okurum. Mesela George Orwell'ın 1984'ü müthiş bir kitaptır, keza filmi de aynı şekilde iyidir. Ama bu kitapta edebi anlamda hiçbir derinlik, dile getirmenizi gerektiren hiçbir özellik yok. Kendi çapında çarpıcılıklar ve kısmen sürprizler yapmaya çalışmış, tamamen akıcı (hoş anlamında akıcılık değil, basit anlamında akıcı) oturup okuyabileceğiniz bir kitap. Fazla övdüm farkındayım Bir kere daha ifade edeyim, ben hiç alışık değilim bu tür kitaplara, ağır eleştirilerimin arka planı budur. Şunu da fark ettim: bu saatten sonra alışmayayım da, kaybedeceğim hiçbir şey yok. 15 yaşında yeğenim var, ona hediye etmeyi düşünüyorum. Türü sevenlere hitap edebilir, internette 8-9 puan vermişler kitaba.
Adalet Ağaoğlu'nun kitaplarını severek okuyanların bence okuması gereken bir kitap. Ben çok seviyorum kendisini ve yazdıklarını da çok beğenerek okuyorum. Bu bakımdan keyifle ve birçok tarihi bilgiyi öğrenerek okudum bu kitabı. Bir röportaj kitabı evet ama yazarlığının arka planını anlayabilmek ve anlamlandırabilmek için okunası.