Fantastik ögeler olmasına rağmen tam fantastik olamamış, psikolojik gerilim misalleri barındırsa da onu da tam verememiş bir kitap gibi geldi bana . oyleki harika bir konuyu yazar sanki ziyan etmiş hissine kapıldım. Şu yaş 17 de beni bu düşünceye itmiş olabilir
Okurken aklımda sonuna dair o kadar çok senaryo yazdım ki sonu benim için tam bir hayal kırıklığı oldu..kendi kafamdakileri daha çok beğendim yani.;)
Yazar ve çizerin aynı kişi olması , elden bırakılmayacak kadar merak uyandırıcı konusu ve 600 sayfalık kitabin bir çırpıda okunuyor olmasiyla kendine hayran bırakan bir kitap.
Tam olarak tarihi romance lardan biriydi.. ama daha iyilerini okumuslugum var;)
Bolca yüzüklerin efendisi etkisine rastlamış olsam da bu beni rahatsız etmedi ve 15 yaşında ki bir yazarın hayal gücü beni fazlasıyla etkiledi. Araya dayanmayıp filmini de sıkıştırdım ama her zaman ki gibi bir uyarlama filmler kitabın büyüsünü yaşatmaktan çok uzak kalıyor.yine de filmi john malkovich ve jeremy irons ikilisini izlemenin keyfini çıkarmak isteyenler zevkle seyredebilirler.
Korku beklerken gerilim bile çıkmaması beni hayli üzse de Agatha christie vari bir cinayet romanı olarak okudum kitabı. .. konu bence kim, nerde, ne zaman , kimi , nasıl öldürmüş den ziyade kız ne yapmış, nasıl olmuş, bu bunalımdan nasıl çıkar şeklinde ilerliyor..herşeye rağmen yazar merakı o kadar yüksek tutuyor ki bir çırpıda okunuyor ama sonu o merak dolu beklentiyi karşılamıyor. Arka kapak yazısi o kadar müthiş ki keşke içinde de onu kullanabilseymiş.