Öyle ahım şahım bir polisiye değildi. İlk başta merak uyandırıcı gidişat,ortalarda bozuldu diyebilirim. Sonunda merakla beklediğim herşeyin açığa çıktığı an ise bence daha farklı,heyecan verici olabilirdi.Yani beni çok şaşırtmadı.Ama akıcı bir dille yazılmış.Zaman geçirmek için okunabilir.
Kitabın sonlarına kadar Aslı'ya o kadar gıcık oldum,o kadar gıcık oldum ki neredeyse bırakacaktım kitabı... Hiç bu kadar dik kafalı,ne istediğini ne hissettiğini bilmeyen bir karakter okumamıştım.Yazarın dili öyle ahım şahım olmasa da sonlara doğru Aslı'nın ruhsal durumunu öyle güzel verdi ki,Aslı bize hiç Murat' tan bahsetmese de satır aralarında bangır bangır bağırdı: Keşke... Bahsetmeden geçemeyeceğim Murat'ın şiirlerine ve kitabın sonuna bayıldım.Bence mutsuz son daha etkili olmuş,hüngür hüngür ağladım resmen...
Khaled Hosseini ne yazarsa insanın kalbine dokunuyor arkadaş! Ben bunu bilir bunu söylerim!
Kitap bana göre çok iyiydi. Kendimi bir Judith okuyormuş gibi hissettim,yazar o kadar başarılıydı yani. İlk FMS kitabımdı ve son olmayacak kesinlikle :)
Küçüktüm bu kitabı okuduğumda... Konusunu,hatta karakterlerini bile unutmuşum.Şeker Portakalı deyince aklıma ne Zeze ne de Portuga gelmez olmuştu.Yalnız kitabın bana hissettirdiklerini unutmam.Zeze'nin adı gelmezdi aklıma ama acısı doldururdu kalbimi... Beni bu kadar etkileyen kitap neymiş,bu acının sebebi neymiş diye bir daha okudum,ve hatırladım küçüğümün acısını... İnsanın kalbine dokunur bu kitap...
Bu kitabı okuyana kadar favori JG kitabım Gelin'di,ama artık Fidye!!! Gerçekten okumaktan en çok keyif aldığım historicaldır.En çok kimi sevdim bilemiyorum. Brodick'i mi,Ramsey'i mi, yoksa küçüğümüz Alec'i mi...