Sosyal içerikli bir bilim-kurgu romanı tarzında ele alınan, komünist ideolojinin hakim olduğu Sovyet Rusya'sı ve Kuzey Kore'yi anımsatan dışa kapalı, kendi içerisinde inanılmaz bir despotizm örneği sergileyen bir devlet yapısı... Özel hayatın gizliliğinin dahi düşünce ve eylem suçu olarak nitelendiği, söylenen her sözün, yapılan her hareketin kameralar tarafından kaydedildiği ve anında aleyhte suç delili olarak kullanıldığı, neticesinde ise akla hayale gelmeyen işkence ve düşünceleri sistemli bir şekilde dönüştürme faaliyetleri sonucunda insanların buharlaştırılarak yok edildiği, konuşulan dilin dahi kısıtlanarak, kullanılan kelime hazinesinin "Büyük Birader"in ideolojik yapısı doğrultusunda gitgide kısırlaştırıldığı, dolayısıyla farklı düşünce formlarının dahi dilin daraltılması neticesinde yok edildiği, insanların maddi ve manevi kıskaca alınmış bir hayatı yaşamaya zorlandığı, soğuk, resmi, ruhsuz, taşlaşmış bir medeniyet örneği sergileniyor.
Orhan Okay hocanın değişik zamanlarda ve yayınlarda edebiyat ve sanat üzerine neşrettiği makaleleri bir araya getirilmiş. Keyifli ve faydalanılması gereken bir eser olmuş.
Cahit Zarifoğlu'nu aksiyon ve dava adamı kişiliğiyle tanıdığımız bu kitabı diğer eserlerine göre daha farklı.... Aslında Zarifoğlu okumalarına başlanılması gereken ilk eser. Onun dünya görüşünü, ilkelerini anlamamız açısından da muhakkak okunmalı diye düşünüyorum.
İslam, Asr-ı saadetten itibaren nasıl yaşandı, günümüzde nasıl yaşanıyor ve nasıl yaşanması gerekiyor... Bizlere, tarihimizden ibret tabloları eşliğinde geleceğimizi aydınlatacak hayat düsturları sunuyor.