Bu seri ile macerayı okumuyorsunuz, yaşıyorsunuz. Bunda hikayenin Katniss'in ağzından anlatılmasındaki payı büyüktür diye düşünüyorum. Bu seriyi okurken bir anda Katniss oluyorsunuz ve kendinizi ölüm ile burun buruna hissediyorsunuz. Şahsen rüyamda arenada olduğumu gördüğüm bile olmuştur. Bir yandan acımasız Capitol'e baş kaldırırken bir yandan hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. Sefalet içindeki mıntıklarla atacak yüreğiniz. Böyle bir seri kaçmaz. Alın ve okuyun derim.
Fena değil aslında. Ama çok iyi bir kitap da diyemeyeceğim. Bana ne kattı derseniz bir hiç ama iyi bir fantastik seri okumak istediğim için seriye devam edeceğim.
Öncelikle filmini izledim kitabı okusam mı ? diyenlere tavsiyede bulunacağım. Ben ilk iki filmi izlemiştim ama uzun zaman önceydi. Okuduğumda çok büyük zevk aldığımı söyleyebilirim. Tamam bazen ne olacağını biliyorsunuz ama kitapta filmlerde olmayan çok olay var. Okumalısınız, okutmalısınız diyorum. İkinci olarak ciltli mi almalıyım, tek tek mi almalıyım diyenlere söyleyeceklerim var. Bende bu soruyu kendime çok sordum. Daha sonra gittim, baktım ve tek cilt basımın 17 lira daha ucuz olduğunu gördüm de öyle aldım. Resimde gördüğünüz kapak sadece görüntü. O kapakla okumak zor ve yıpranabilir. O kapağı çıkarttığınızda kıpkırmızı bir cilt çıkıyor. Ön kapağı boş, sadece yanında isim yazıyor. Bunu Bilbo ve Frodo'nun yazdığı Kırmızı Kitap'a binaen yapıldığını düşünüyorum ama çok hoş durmuyor. Sayfa kalitesi ve cilt sağlamlığı güzel. Çok ağır da değil. Ben kitabı 1,5 ay sırt çantamda taşıdım ve otobüste bile okudum. Kırmızı cilt bayağı yıprandı ama sayfalarda kopma falan kesinlikle yok. Alacaklara tavsiye ederim. Şimdi kitabı değerlendirmeye geçebilirim. Bence kendisi gelmiş geçmiş en iyi kitaplardandır. Eğer orta dünya evrenine yabancıysanız öncelikle Sillmarillion veya Hobbit'ten başlamanızı öneririm. Daha sonra Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin maksimum bilinçle okursunuz ve bu eşsiz benzersiz evrene ve hikayeye kendinizi kaptırırsınız. Böyle bir macera kitabı daha yazılabilir mi bilmiyorum ama bu kitabı okumadan fantastik okuru olduğunuzu düşünmeyin derim. Israrla ve şiddetle tavsiye ediyorum.
Bu seriyi bütün fantasitk severlere veya fantastik edebiyata başlamak isteyenlere tavsiye ederim. Kitabı hiç bilgisi olmayan birisi için kabaca özetlemek gerekirse; bir diyara hükmeden krallıkların kendi aralarında verdikleri mücadeleleri anlatıyor diyebilirim. Bu mücadeleler yeri geliyor savaşla yeri geliyor TAHT OYUNLARI ile kazanılıyor. İnsanlar arasındaki ilişkiler, herkesin kendi çıkarını düşünmesi ve en önemlisi herkesin Yedi Krallık diyarına hükmetmek için Demir Tahta oturmak istemesi hikayenin merkezini oluşturuyor. Bana kalırsa yazarın en büyük özelliği yüzlerce karakteri ustaca yöneterek bizlere anlatabilmesidir. Her karakterin hikayede önemli bir rolü oluyor ve ilk başta tam anlamasanızda kısa zamanda bütün hanelerin üyelerini tanırsınız. Yazar hiç bir karaktere taviz vermez ve acımaz. Hiç kimsenin yeri sağlam değildir ve seriyi en cazip kılan budur bence. İyi-Kötü taraf veya ölümsüz kahramanlar yoktur Buz ve Ateşin Şarkısında. Bu sayede gerçekçilik en üst seviyeye çekilmiştir ve benim gibi gerçekçiliği sevenler için birebirdir. Kitap serisinin birde dizisi var Game of Thrones adında. Size tavsiyem (Sadece 1. sezon için) kitabı 200 sayfa okuyun sonra diziden 1 bölüm izleyin. Böylece olaylar ve kişiler zihninizde çok daha rahat canlanıyor ve kafanıza oturuyor. Ama sakın dizisi var zaten diye kitabı okumadan kolaya kaçmayın çok şey kaybedersiniz.