awas, 393 adet değerlendirme yapmış.  (27/57)
Tepedeki Ev
Tepedeki Ev

7

Dr. Montague doğa üstü olaylarla ilgili bir kitap yazmak istemektedir. Araştırmaları sonucunda perili olduğu söylenen Tepedeki Evi kiralar. Bu evdeki iddiaları araştırmak için daha önce başından bu tarz açıklanamayan olaylar geçmiş kişileri tespit eder onlara mektuplar yollar. Bir çok kişi daveti geri çevirir. Birbirinden tamamen farklı kişiliklere sahip iki kadın bu davete olumlu yanıt verir. Doktor, iki kadın ve ev sahibinin yiğeni ile eve yerleşir, olacakları beklemeye başlarlar. . Ev mimari yapısıyla kasvetli, çok ışık almayan, iç içe geçmiş odalardan, labirent koridorlardan oluşmakta, kişilerin bedenenine değil zihinlerine saldırmaktadır. Tüm bastırılmış duygular, korkular açığa çıkmaktadır. Bu yüzden Tepedeki evde ilk kural yalnız kalmamaktır.. .. İki sinema uyarlaması da olan kitap tamamen psikolojik yani hayaletler, kan ,vahşet beklemeyin... Ayrıca kitap kadar yazarın hayat hikayesi de ilgi çekici..

Yaban
Yaban

10

Cihan harbinde bir kolunu kaybeden Yedek Subay Ahmet Celal emirerinin daveti ile işgal altındaki İstanbul'dan ayrılıp Anadolu'nun bir köyüne yerleşir. Giyimine özen gösteren, hergün tıraş olan, sürekli kitap okuyan bu adam köylüler tarafından benimsenmez ''yaban'' olarak adlandırılır. .. - Beyim geceleri, sabahlara dek mırıl mırıldandı ne okuyup duruyorsun? Seni büyü yapar sanırlar.. . +Geceleri sabahlara kadar okumayayım da ne yapayım? Ben, el ayak çekildikten sonra odamın kapısını sürmeleyip kitaplarımla baş başa kalmak saatini dört gözle beklerim. Çünkü , bu ömrümün bütün hazin sergüzeştini ve yaşadığım anın ağır sıkıntısını unuttuğum tek saattir.. ---------------------------------------------------- Ahmet Celal içinde bulunduğu ruh halinin burada düzeleceğini, iyileşeceğini düşünse de işler istediği gibi gitmez. Kafasındaki gerçekle köylünün gerçekleri sürekli çatışır, onları bilgilendirmeye, eğitmeye, yol göstermeye çalıştıkça aralarındaki uçurum giderek açılır. ------------------------------------------------------- Yazar Milli mücadeleye karşı halkın kayıtsızlığını eleştirirken bir yandan da şu satırlarla aydın kesimi eleştirir. . .. ''Anadolu halkının bir ruhu vardı; nüfuz edemedin. Bir kafası vardı; aydınlatamadın. Bir vücudu vardı; besleyemedin. Üstünde yaşadığı bir toprak vardı; işletemedin. Onu, hayvani duyguların, cehaletin, yoksulluğun ve kıtlığın elinde bıraktın. O, katı toprakla kuru göğün arasında bir yabani ot gibi bitti. Şimdi elinde orak, buraya hasada gelmişsin! Ne ektin ki, ne biçeceksin.'' .. Zamanında çok ses getirmiş, eleştirilmiş, dili akıcı bu kitabı herkes okumalı ve okutmalı.Bazı şeyler her iki taraf içinde hala değişmiş değil.

Kelebek ve Dalgıç
Kelebek ve Dalgıç

8

Eşi, çocukları, iyi bir işi olan sıradan bir adam.. Günün birinde oğlu ile sinemaya gitme planları yaparken yolda beyin kanaması geçirir. Komadan çıktığında o artık sadece bir göz kapağını hareket ettirebilen, yatağa mahkum bir adamdır.. Bu kitabı da insanlarla tek iletişimi olan o göz kapağı sayesinde yazdırmayı başarmıştır. Düşünsenize bundan sonraki hayatınızda çocuğunuzun saçlarına bir daha dokunamayacak ,bir deniz kenarında o havayı doyasıya içinize çekemeyecek, en sevdiğiniz yemeği bir daha tadamayacaksınız. Ben olsaydım ne yapardım? Bu kadar güçlü olabilir miydim ? Sanmıyorum..

Kafamdaki Fillerin Hepsi Mavi
Geceyle Gelen
1Q84
1Q84

5

Arkadaşlarla aynı anda okumaya karar verdik ancak ben bitirmek için kendimle savaştım. Karakterlerin özelliklerinin sürekli tekrar edilmesi , gereksiz detaylar.. Kitabın hakkı 500 sayfa. Allah'tan e-kitap olarak satın aldım size de tavsiyemdir.

Atını Sürüp Giden Kadın