Kitabı tek kelimelik özeti "EĞİTİM" Atatürk' ün neden okullarda zorunlu okutulmasını emrettiğini kitabın her bölümünde daha iyi anlıyorsunuz. Kitabı okurken Finlandiya daki değişimi değilde bizim cumhuriyet dönemimizde yapılanları, köy enstitülerini, cumhuriyet öğretmenlerini vs. görür gibi oluyorsunuz. Kitapta halkın bilinçlenmesinden sonraki süreçlere de yer verilseydi sanırım ders almamız açısından daha etkili olabilirdi. Her halükarda bence bu ülkedeki tüm devlet adamlarının, öğretmenlerin, din adamlarının, doktorların, memurun, işçinin, öğrencinin vs herkesin okuması gereken bir kitap. .
Emlakçı Annie ev bakmaya gelen ve müşterisi olduğunu düşündüğü bir psikopat tarafından kaçırılır. Bir sene boyunca bir dağ kulübesinde hapsedilir. (Burada yaşadıkları okunması en zor bölümlerdi) Bir yılın sonunda kurtulmayı başardığında yaşadıklarını bir psikiyatriste anlatmaya başlayarak hayata yeniden tutunmaya çalışır. Kitabın sonu çok sürpriz bir şekilde bağlanmış bana yok artık dedirtmiştir. Kitabı çok ama çok beğendim. Okuduğum en iyi psikolojik gerilim kitaplarından biriydi. Kurgusu muhteşemdi
Kitabın bir bölümünde eski dönemlerde ki yahudi erkekler her sabah "Tanrım beni kadın olarak yaratmadığın için şükürler olsun" diye dua ederlermiş. Tam tersi ben de bazılarının ismini bildiğim ama bir çoğunu ilk defa keşfettiğim her sınıftan, her yaştan.. savaşan, konuşan, susan, eziyet gören, kimliksiz, aşağılanan , söz hakkı olmayan, cadılıkla suçlanan, yakılan, dövülen, satılan , çalıştırılan, okutulmayan, konuşturulmayan, seçme hakkı olmayan ancak tarihe iz bırakmayı başarmış, erkek egemen toplumlara kafa tutan, direnen kadınların tek sayfalık hikayelerini okuyunca Allaha beni kadın olarak yarattığı için şükür ettim 😉 Kitabı çok beğendim okumalısınız 😊
Erik Ağacı Yazarın okuduğum ikinci kitabı. İlk kitabı Ardımda Kalanlar ı bitirdiğimde mekanın ve yaşanan acıların gerçekte var olması beni çok etkilemişti. Bu kitapta da karakterler kurgudan ibaret olsa da yaşanan tüm acılar insanlık ayıbı olarak tarihte yerini almış. Aklını yitirmiş bir adamın kendi ırkıda dahil olmak üzere insanlara yaşattığı acı, sefalet, katliam her satırda öyle derinden anlatılmış ki etkilenmemek elde değil. Christine yanlarında çalıştıkları yahudi ailenin oğlu ile birbirlerini seviyorlardır. Tek engelleri Yahudi ailenin zengin olmasıdır. Ancak savaş patlak verdiğinde aralarındaki engel zenginlikten çok uzaktadır. Christine hem aşkı hemde ailesi için savaşın tüm zorlukları ile mücadele etmeye ve hayatta kalmaya çalışmaktadır. Bu kitapta her zaman okuduğumuz yada izlediğimiz Yahudi katliamının yanı sıra Alman halkının da yaşadığı zorlukları, acıları okuyoruz. Yazar kitabın sonunda ki röportajında kitaptaki bir çok olayı annesinin yaşadıgindan da ayrıca bahsetmekte .Çok etkileyici bir kitap.