Bir önceki kitapta Frost un duygularını, yaşamının detaylarını öğrenmiştik. 8. Kitapta da konu Maura üzerinden kurgulanmış. İnsanın tabiat karşısında ne kadar aciz olduğunu , çaresizliği, mücadeleyi, karı, soğuğu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Maura o çaresizlikten mücadele ile kurtuldu, değişti ve beni üzen bir karar verdi. Kitabın sonu her zaman ki gibi yeni olaylara gebe . Bir sonraki kitapta beni neler bekliyor çok merak ediyorum.
ruh koleksiyoncusu Tess Gerritsen 'in Rizolli-Isles serisinin 7.kitabı. Seriyi takip eden okuyucuların bildikleri roman kahramanları ile kurgulanan kitapta yazarımız bu sefer arkeolojiye merak sarmış. Yazar belli bir araştırma ve inceleme evresinden sonra kitabı yazmış ve ortaya da böyle sürükleyici bir polisiye çıkmış. Bir solukta okudum.
Georg, babasının ölümünden 11 yıl sonra kendisine yazılmış bir mektup bulur. Ve mektupta zor bir soruyla karşılaşır. ''Eğer sana seçme şansı verilseydi, kısacık hayatın ardından öleceğini bile bile yaşamayı kabul eder miydin?'' Kitap içinde çok hoş bir aşkı, yaşanamamış bir baba-oğul ilişkisini barındırsa da temelde hayatı ve var olmayı sorguluyor. Bazı cümlelerde içim cız etmedi değil. Keyifle okudum.
Alan, hayatı olumsuzluklarla geçen, kendine çok fazla güveni olmayan , sevdiği kadının da onu terk etmesiyle intihar etmeye karar veren bir adam. İntihar edeceği sırada karşına çıkan bir adam sayesinde bir anda hayatı bambaşka bir hâl alıyor. Kişisel gelişim kitaplarındaki bilgilerin, bir hikayeye yedirilerek anlatılması kitabı bir çırpıda bitirmenizi sağlıyor. Akıcı ve size bir şeyler katacak bir kitap