kitap kapağında da yazdığı gibi muhteşem bir kitap...
Bana bir şeyler öğreten kitaplara bayılıyorum. . Güzel arkadaşımın sayesinde okuduğum ilk Zülfü Livaneli kitabı... Daha önce okumadiğım için hayıflanıyorum.. Ne çok şey kaçırmışim... Max ve Nadia aşkı , tarihi bilgiler ve Livaneli'nin muhteşem anlatımı.. Kitaba hayran kaldım. Şu an Maya gibi kitaptaki herseyi arastirmak istiyorum.. Çok akıcı, merak uyandıran , tarihi bir cok şeyi zihnimi hiç yormadan öğrendiğim, kurgusu müthiş son zamanlarda okuduğum en en iyi kitaptı..
Polisiye - gerilim romanlarinda genellikle katili yada sonunu kitabin ortalarinda tahmin edebiliyorum ama bu kitapta oyle olmadı. Kurgusu anlatimi çok iyiydi yer yer film izliyor gibiydim heyecanı yüksek son zamanlarda okuduğum en iyi polisiye gerilim kitabiydı diyebilirim. .Bu kategoride yeni bir yazar kazanmış oldum diğer kitaplarını da kesinlikle okuyacaģım... Bu tarzi sevenlere tavsiyemdir
573 sayfalık koca bir hiç okudum..zamanıma gerçekten acıyorum..
Bazen pencereden dışarıya bakar başka evlerden gelen ışıklara gözünüz takilır bu kadar insan acaba kendi dunyalarinda neler yaşıyordur Mutlu mu? Üzgün mü ? Hasta mi ? Ćaresiz mi ? Yalniz mi ? diye düşünmekten kendinizi alamazsınız ... Tahmin yürütür gercekte ne yaşadiklarini bilemezsiniz... Bazen de bir bakarsinız hiç bir şey sizin zannettiğiniz gibi değildir... Bu kitabi okurken ben ayni duygulari yaşadim... Yarısında neyin ne olduģunu anlasañız da çok akıcı merak ettiren güzel bir kitaptı..Kapak tasarımı Şükrü Karakoç'a aitmiş kendisinide ayrıca tebrik ederim çok yaratıcı hayran kaldim.. Ben zevkle okudum
Kendinizi özünüzde arayın bulun mesaji verilmeye ćalisilmiş, yapilan reklam sayesinde popüler olmuş bu kadar dile ćevrilip bu kadar satisi nasil yapabilmis hayret ettiğim bir kitap oldu açıkçası ... Benim için doyurucu bir kitap değildi tabi ki zevkler ve renkler her zaman tartışmaya açiktir ...