Kitap çok içten dille yazılmış masalsı bir hicivdi. Yazarın dili, incelikli anlatımı, ormansal benliği kitapta konuşuyordu. İnsanların harekeletleri, yaptıkları şeyler var evet.. oysa ki bir yaprağın da canı var; ağaçların, toprağın, yaşayan ve yaşamayan her şeyin varlığının dünyada bir ruhu var. Kitap masala saklanmış bir kor gibi. Yürek yakıcı! Kesinlikle okunası...
Arka planında yoğun aşk havası olan, tarihi bir romandı. Duygular, ne kadar değişken gibi görünsede aynı seyirde ilerleyen ruhsal gel gitlerdi. Kişisel olarak aşkın bir kadını bu denli kör etmiş olmasını ve bunu neredeyse içsel bir kabullenmeyle bağlanmayla karşılamasını hoş bulmadım. Buna rağmen yazarın bir kadının duygularını bu kadar iyi anlatabilmesi sıradışıydı.
Üstünde düşünülmesi, sorgulanması ve irdelenmesi gereken bir eser. Altı çizilecek çok aforizma çıkarımları var. Eser özgün, ve yapıtın bu özgünlüğü içindeki anarşist vurgularda parlıyor. Okunası, okunası okunası...
Etkileyici, duru bir dille yazılmış bir kitap bu.. Daha doğrusu hikayeler demeliyim çünkü bu başlık altında üç hikaye var.. Kuşkusuz beni en çok etkileyen Portre hikayesiydi. Anlatımdaki ayrıntılar ve zihinde yaratılan üç boyutlu imaja hayran kaldım. Okunası!
Kadınlara neden para kazanıp kendilerine ait bir oda edinmeleri hususunda ''hayati motto''larla dolu tekrar tekrar okunulası eser!