mucdem, 1715 adet değerlendirme yapmış.  (21/245)
Çiftçinin Savaşı
En Parlak Gece
En Parlak Gece

8

Origin serisinin üçüncü kitabını ancak okuyabildim. Normalde aldığım gibi okuyacağım yazarın bir kitabı.. Ama bu sıralar açıkçası elime kitap alasım gelmediği için bu kadar gecikti. Tabi bu isteksizliğim de kitabın başlarından zevk alamamamın da baş sebebi.. Ama iş adapte olduktan sonra su gibi aktı. Serinin bir önceki kitabında Evelyn ile Luc, diğer luxenlerin yanına ulaşmışlardı. Evelyn ile ilgili her yeni bir gizemin çözülmesiyle paniğin, endişenin daha da arttığına ama buna rağmen birbirlerine destek olmak için ellerinden gelen neyse yapmaya çalışmalarını okuyoruz. Ayrıca ekibin diğer üyelerini, Deamon ile Luc’ın tuhaf dostluklarını okumak da çok güzeldi. Kitaba renk katmışlardı. Seri üç kitapla bitecek diye düşünüyordum. Ama finalinde ters köşe oldum. Devam kitabını merakla beklesem de henüz serinin dördüncü kitabının çıkmamış olması bekleme süresinin uzun olacağının da göstergesi maalesef.. --------- “Muhtemelen seni öldürmediğimden emin olmak için buradadır.” Luc sırıttı. “Beni öldürmeyeceksin Şeftali.” “Peki, ya Grayson’ı öldürürsem?” Durakladım. “Kazara?” Grayson cebine uzanıp ekşi elmalı bir lolipop çıkarırken tek kaşını havaya kaldırdı. “Bu beni üzüyor” diye mırıldandı Luc. “Gray faydalıdır.” Grayson lolipopunun paketini açarken, “Tahta tava kadar faydalı” diye mırıldandım. ******* “Onu hissedemiyor musun?” “Hayır. Luxen’ler de hissedemiyor” diye cevapladı Luc. “İlginç” diye mırıldandı Hunter. “Senin yapamadığın bir şeyi yapabiliyorum.” “Bu harika bir duygu olmalı” diye yanıtladı Luc. “Bunu hiç tatmadım. Tüm hayatımı senin yapamadığın şeyleri yaparak geçirdim.” Ah. Hunter kıkırdadı. “Tam bir pisliksin.” “Benden bu yüzden hoşlanıyorsun.”

Beyindeki Aşk
Bi̇r Yaz Boyunca
En Karanlık Günah
Prensin Kılıcı
Prensin Kılıcı

6

Altın Muhafızlar serisinin ikinci kitabını ilk kitabından daha çok sevdim. İlk kitabı okurken biraz sıkılmıştım. İkinci kitap daha iyiydi. Ayrıca gizemli Raylynn’i sevdim. Prens Baldair ile kaderin devreye girerek yollarını kesiştirdiği Raylynn’in yeni bir maceraya doğru yol almasını ve geçmişteki sır perdesinin aralanmaya başlamasını okuyoruz. --------- “Büyükanne mi?” Baldair sesli düşünmekten kendini alamadı. “Burada ailen olduğunu bana söylememiştin.” “Söylemem mi gerekiyordu?” diye sordu Raylynn o kendine has tavrıyla. “Ben de ağaç kovuğundan çıkmadım ya. Tabii ki ailem var.”

Belki Bir Gün
Belki Bir Gün

4

Yazarın çevrilen tüm kitaplarını okudum ve içlerinde karakterlerini benimseyemediğim tek kitap olma başarısına erişti. Kitapla ilgili yazacak bir şey yok maalesef. Sadece şunu diyebilirim ana karakterlerin duygu ve davranışlarını okurken her sayfada daha ne kadar çirkinleşebilir, dedim. Açıkçası kitabın ikincisi varmış, ama okuyup daha da çıldırmayı düşünmüyorum. Bu doz bana yeter de artar bile..