Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun pek bilinmeyen bir eseri olmasının yanında, kanımca "Bir Sürgün" romanıyla birlikte en güzel romanları arasında yer alır. Birbirinden farklı birkaç öykünün birbiriyle kesişmesiyle örülen roman, 1923-1950 yılları arasındaki Türkiye'nin siyasi ve sosyolojik birçok sorununu ele alarak bir güzel anlatır. 1923-1950 yılları arasındaki Türkiye'yi anlamaya çalışan insanların kesinlikle okuması gereken bir roman. Sosyolojik sorunları ele alırken toplumdaki birçok kesimi ele alarak işlemesi de ayrıca önemlidir. Bu kesimlerin içinde, milletvekillerinden doktorlara, belediye reislerinden valilere, sokak çocuklarından komiserlere, gazeteci aydın gençlerden 2. DÜnya Savaşı sırasında Almanya'dan Türkiye'ye sığınan Alman Yahudiler yer alır.