bilge çetin, 146 adet değerlendirme yapmış.  (9/21)
Fi
Fi

1

Camus'un usta eseri Veba'yı okuduktan sonra rastlaşmış olmaktan kaynaklı bir iğreti duygusu mu, yoksa gerçekten kitapta var olan bir bayağılık mı beni bu kadar yazarından ve kitaptan soğuttu, bilemeyeceğim. Aslında yazmaya değer görmemiştim ancak son zamanlarda tüm dünyada filizlenen yeni bir akımın, basit ve sadelik adına , edebiyatın, sanatın, katledilmesi olarak gördüğüm ucuz ve basit bir akımın dalga dalga yayıldığını gördükçe yazmaya karar verdim. Hoş benim burada dile getirdiğim üç-beş isyan cümlesi neye yarar ama en azından kendi adıma bu akıma teslim olmayacağımı ifade etmiş olurum o kadar. Evet, maalesef, basit bir dilin sadelik, amiyane tabirlerin halk ağızı, pornonun aşk diye, ustaca pazarlandığı bu tür kitaplar hızlıca, parazit gibi yayılarak ele okurları ele geçiriyor. Özellikle genç okurlar klasiklerin ağır havasından bunalarak bu tür kitaplara yöneliyor ve ne yazık ki edebiyat bu sanılıyor. Oysa bu çizgideki kitaplar edebiyatın; insanların içinde yaşatmaya çalıştığı güzel,çirkin, yalın,karışık ama eşsiz duyguları merak ve hayal ile fikrin kanallarına,onları zaman zaman ipek kumaşlara zaman zaman kaba abalara sararak kelimelerden sandallarla yollamaya çalıştığı o eşsiz duygulara saplanan kör bıçaktan başka bir şey değiller. Pazarlamanın tüm olanaklarıyla süslü ve iddialı tümceleriyle, çok satanlar sıralamasında yer buluyor olmaları bu gerçeği hiç bir şekilde değiştirmez ve onlara tırnak kadar bir değer atfetmez. Edebiyat bu değil! Grinin ucuz bir tonu olmaktan öteye gidemeyecek olan bu kitap , aslından da bayağı.

Veba
Veba

8

Başlarda oldukça zor okunmaya başlayan kitap , sabırla okunmaya devam ettiğinde kendi ritmini okuyucuya dayatarak, çok hızlı ilerlenmese de, sonuca ulaştırıyor. Ölümün, yaşamın, Tanrı'nın varlığının Veba altında irdelendiği bu kitapta aslında, Camus'un çırpınışlarını görmek mümkün. Veba tıbbi bir hastalık olarak sorgulandığı kadar, insanlara , sırf insan olmalarından dolayı bulaşmış kötülükler ve Tanrı'nın , yazarın gözünde "adalatsizliklerinin" yansımasından kaynaklanan kötülükler açısından da sorgulanıyor. Ölüm ve yaşam. Yaşamak var olmak, ölüm ise yokluk. Yaşamak kutsal bir olgu . Ve onu beklenmedik bir şekilde sonlandıran her şey bir cinayet. Paneloux Tanrının her şeye rağmen, bu kadar acılı ölüme rağmen sevilmesi gerektiği ve ona inanılması gerektiği le ilgili vaazını yaptıktan hemen sonra trajik bir şekilde ölür. Tarrou ikiliemlerine ve inançsızlığına rağmen bir aziz olmak istemektedir. Rieux ise bir doktor olara Tanrının ya da bu tür felekatlerin ya da yaşamın zıddı olana ölümün her gün kişisel bir felaket yaşatmaasına karşın varlığın ve hayatın savunucusu ya da askeri (ki bu Rieux ve Camus için iddialı bir laf olur) olmaya devam edecektir.

Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş

8

Saramgo'nun alışılagelmişi dışlayan, dalga geçen, ti'ye alan ve zaman zaman da çekinmeden diline uşak ettiği , son yüz sayfasıyla da aklınıza kazıdığı güzel bir eseri. Tarzı ile usandıran, ama hikayesi le , bir kitap okumuştum, ve harika bir konusu var dı diye, sıkça söze başlatacak bir eser bu. Kitap 206 sayfa. İlk 50 sayfa usanç verici. Buram buram bürokrası kokuyor (ne alaka demi...) sonraki 60 sayfada Saramago 'nun kılı kırk yaran, ya da dili kırk yaran cümleleri le , dalgalı bir denizde teknesini sahile ulaştırmaya çalışan bir denizci gibi boğuşuyorsunuz.( Noktası görünmeyen cümleleri okumadığımı utanarak ifade ediyorum. Ama, o pırıl pırıl güneşin altında yatan incecik ve huzur verici sahile ulaşmak için buna mecburdum.) ve son 96 sayfa o yıllara, pardon sayfalara ,inat bir çırpıda bitiverdi. Uzatmayınca ne güzel yazıyon Saramago. Olsun seninle uzatmak da güzel. Ölüm bile güzel : ))))

Sarı Sıcak
Sarı Sıcak

7

22 hikayeden oluşan harika bir kitap. Çoğu Adana yöresinin, unutulmuş, hatırlanmak istemeyen, yıkık dökük, insanın yüreğini parçalayan dehşet bir anlatım ile yüzüne vurulan, okumuş olma hissinden ziyade şahit olma hissi yaratan gerçekleri.

Kelebek Adası
Kelebek Adası

3

Bir yeşilçam klasiği :D Gray, Kadir Ninanır, Charlotte, Türkan nablamız. Kötü adam Tom, (muhahahahha) Neric ise çapkın koca... Bir replik... "Yıllarca bu adada sensiz yaşamış olsam da sevgilim, şu gördüğün tazecik, fıstık gibi hatuna el sürmedim. Yalnızca arkadaşız. Çünkü ben çok namusluyum." "Ah.... Sevgilim sevgilim, "

Yağmur Sonrası
Yağmur Sonrası

3

Yoğun günlerin arasında kitap okuma meşgalesinden de vazgeçemeyen kitap kurtları için, okunabilecek çerezlik bir kitap. Başları sıkıcı ve amatörce olsa da, edebi hiç bir zevk vermese de , kitaptan ziyade senaryo okuyormuşsunuz hissini uyandırsa da sonlarına doğru heyecanlandıran popüler bir okuma. Keyifli okumalar

Dönüşüm