Kübra ERKUL, 81 adet değerlendirme yapmış.  (2/12)
Adresinde Bulunamadı
1Q84
1Q84

4

kitaba dört yıldız, kendime on yıldız (altı günde 1256 sayfalık bir işkenceden sağ kurtulabildiğim için.) kitabın tek kabul edilir tarafı üslubuydu. kitap kendini okuturuyor ama aynı anda saçını başınıda yoldutturuyor. deyim yerindeyse öldürmüyor ama süründürüyor. ama kalan her bakımdan insanın elinde kalıyor bu kitap. en göze batan insanı çileden çıkaran özelliği çok fazla tekrar olması. on-yirmi sayfada bir döngü halinde aynı şeyleri anlatıp durdu. içindeki fazlalıkları atsalar abartmıyorum kitap 500-600 sayfaya kadar düşer. ikinci kötü tarafı, yazar temeli olmayan bir kurgu yaratmış. fantastik bir evren yaratıyorsan bilinmeyen şeyleri tasvir etmen lazım. little people tamam var ama niye var, işi ne, birşeyler söylüyor ama ne söylüyor devlet sırlarından mı bahsediyor, ruhani şeylerden mi yoksa at yarışı sonuçlarından mı? pupa hava niye yapıyorlar. paşiva, reşiva, douta, maza niçin var little people neden bunlara ihtiyaç duyuyor, niye kanal açması gerekiyor. 1256 sayfa yazmış ama hiçbir şey anlatmamış. yazar resmen okura `bunlar bunlar var, nasılı niyesi seni ilgilendirmez sen sadece oku` diyor. birde inandırıcılıktan çok uzak. normalde karakterler fantastik bir olay yaşadıklarında ilk önce inanmazlar, kanıt gösterdiklerinde bile acaba ben delirdim mi diye düşünürler sonra inanırlar. ama buradaki karakterler herşeye kendileri saçma sapan anlamlar yükleyip buna canı gönülden inanıyorlar ve hep haklı çıkıyorlar.örnek vermek gerekirse üç yıl önce yaşanılan bir olayı hatırlamıyor diye 'ben hafızama çok güvenirim hatırlamamam imkansız bence benim yaşadığım evrende böyle birşey olmadı. o zaman ben paralel evrene geçtim demektir. evet evet başka ne olabilir ki?' diye mantık yürütüyor. ve bu sadece bir kere olan birşey değil. sanki fantastik bir kitap okuyormuş gibi değil de şizofren karakterlerle dolu bir kitap okuyormuş gibi hissettiriyor. başka başka? aksiyon var dediler ama benim heyecanlanarak okuduğum sayfa sayısi 100ü geçmez. aşk var dediler, buna aşk diyene acırım. takıntıdan başka bir şey değildi. hatta karakterlerin şizofren olduğuna daha da inandırdı beni. bir de kitabın en başında bir mantık hatası var ama bunun mantık hatası olduğunu anlamak için 400-500 sayfa okumak gerekiyordu. sanırım yazar o sayfaları yazana kadar baştaki olayı unutmuş. kısacası bu kitap inşaatlarda tuğla niyetine kullanılsa şimdikinden daha faydalı olur sanırım.

Bir Başka Faust
Bir Başka Faust

7

aslında konu çok iyi. goethe nin faust'undan esinlenilmiş. hayatta en çok istedikleri şeylere karşılık ruhunu şeytana satıp şeytanla yaşamaya başlayan beş genç. ilginç bir şekilde beş tane on beş yaşında ana karaktere sahip olmasına rağmen içinde hiç aşk bulundurmayan numunelik bir kitap. konu iyi, anlatımı da başlarda biraz sıksa da ortalarında ivme kazanıyor ve son yüz sayfa civarı şaha kalkıyor. ama yinede olmamış bir şey var kitapta. hiçbir karakter ile bağ kuramadım. bir öyle bir böylelerdi. bazen iyi bazen kötü, bazen zeki bazen aptallardı. sonu da sanki biraz aceleyle yazılmıştı, paldır küldür bitiverdi, daha çok ayrıntı vermeliydi yazarlar. sanki ikinci kitapta devam edecekmiş gibi hissettiriyordu ama ikinci kitap peter pan ile ilgili birşeylermiş sanırım. kısacası hızlıcana okunan güzel konulu ama kendine bağlatmayan bir kitap

Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın
Kağıttan Kentler
Alaska'nın Peşinde
Saksı Olmanın Faydaları
Saksı Olmanın Faydaları

9

çok samimi, çok içten bir kitaptı.kitap her yerde çavdar tarlasında çocuklara*the catcher in the rye* benzetilmiş.doğru demişler aslında. yazım tarzı ve yazım amacı aynı gibi. ama benim görüşüm bu kitap ÇTÇden çok daha samimi, içten, sıcacık bir kitap. ÇTÇ'deki ergen yazacağım diye yapılan kasış bu kitapta yoktu bence. kitaptan sonra filmini de seyrettim. kesinlikle taktir ediyorum. kitapta anlatılmak istenen herşeye yer verilmiş. cast seçimi de neredeyse kusursuz.