Sarah Jio'nun okuduğum 3. romanıydı. Kurgu ve karakterler gayet güzeldi ancak bir Kış Böğürtleni değildi :) Anne'nin arkadaşı Kitty'ye aşırı derecede sinir oldum :) Genel anlamda bir çırpıda kendini okutabilen bir roman tavsiye ederim.

Bu kitap beni inanılmaz etkiledi. Son zamanlarda okuduğumun en iyisi diyebilirim. Roman iki dönemi yansıtmış 1970'li yılların İzmir'i ve 2009 İstanbul... 70'li yıllarda Fuat ve Melike'nin aşkı tarifsiz ve anlatılamayacak kadar güzeldi. Yaşadıkları mahalle, Nergis abla ve 12 yaşında olan Fuat'in Melike'sine inanılmaz bir bağlılıkla, farklı türden bir aşk besleyen Derman. Hepsini sanki hissettim. Karakterleri o kadar o güzel işlemiş ki yazar bütün kitaplarını alıp okumak istiyorum bir an önce :) 2009 yılı İstanbul'da ise gorkemli bir evde yaşayan 3 kadın, bir genç kız ve radyo programı yapan bir adamdan ibaret. Her şey evin hizmetçisi Lucia'nin evi terk etmesiyle başlıyor ve okuyan bizleri inanılmaz bir yolculuğa başlatıyor. Elinde bu kitap olan varsa hiç bekletmeden okusun derim. Ben bu kadar güzel anlatımı olan ve karakteri içime işleyen nadir kitap okumuştum.

Tarihi aşk severler için oldukça güzel bir kitaptı. Ancak çevirinin çok ta iyi olduğunu söyleyemeyeceğim. Bir çok yazım hatası göze çarpıyordu.Onun dışında kont Drew'in çapkınlıkla dolu hayatını ilginç bir tesadüfle Lana'yla tanışması sonrasında ona aşık olması peşinden türlü sebeplerle koşması çok eğlenceliydi. Ancak kitap fazlaca uzatılmış bana göre bazı bölümleri olmasa daha iyi olurdu. Sonuç olarak ben keyifle okudum. Historical romance severlere nacizane önerim :)

Yine bir Kristin Hannah klasiği Yağmurlu bir günde ağacın tepesinde bir kız çocuğu bulunur. Nereden geldiği hakkında kimsenin bir fikri yoktur. Kasabanın şefi olan Ellie kızlardeşini arayarak yardım ister. Kızkardeşi bir çocuk psikiyatristidir. Jullie ve Alice adını verdikleri küçük kızın arasında geçenler beni çok etkiledi hatta bazı bölümlerinde gözyaşlarıma engel olamadım.Ben çok keyif aldım bu tür sevenlere öneririm.

Kitap size bazı şeyleri anlatmıyor, düşündürüyor. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen harika bir anlatımı var. Okumayanlar varsa mutlaka okumanız gerek. Ruhsal bunalıma girmiş olan kendi benliğini arayan bir adam Palyaçonun Hikayesi. Bazı bölümlerinde kendinizle ilgili mutlaka bir şeyler yakalayacağınız iyi ki okumuşum diyeceğiniz harika bir başucu kitabı. Ben çok beğendim. Herkese tavsiye ediyorum.