çoğunluğu kurgudan oluşsa da Marilyn'in hayat hikayesinin kurgusu gerçek haliyle uyuşuyor.her bir satırda Marilynin sevilme isteğini acılarını kendini nasıl yalnız hissettiğini okuyorsunuz. içinizden keşke böyle olmasaydı deyip onunla birlikte sizde hayalkırıklığına uğrayıp hayat gerçekten hiç adil davranmıyor insanlara diye yakınıyorsunuz kendi kendinize...
merakla takip ettiğiniz, sevdiğiniz yazarların,düşünür ya da fizikçi felsefeci ya da büyük bir şairin hayatına ve hayatlarındaki insanlara ilşkin açıklayıcı bir kitap. dili de hafif sıkmadan okunuyor.
tekrar tekrar okunması gereken verdiği anlamı ile çok güzel bir hikaye..
günümüzde kadın toplumumuzdan lugatımızdan silinmek istenen bir noktaya gelmişken kadın sorunlarıyla ve haklarıyla ilgili kitaplar okumak okutmak çok daha önemli bir noktaya gelmiş ve adeta şart olmuştur. Atilla İlhan çok güzel ve önemli tespitlerde bulunmuş. eksiklikler olsa ve güncel değişimler haliyle eksik kalsada okunmalı kadınlar ve erkeklerin konumları üzerinde bir kez daha düşünülmeli.
toplumun dışına itilmiş insanları anlamaya çalışmak çok zor bir iştir. onları yargılamak bu kadar kolayken yaptıkları iş dolayısıyla onları hakir görmek kolayken anlamaya çalışan insanlar zor. zorunluluktan baskıdan parasızlıktann destek görememek yüzünden bu işe düşmüş insanların durumlarını anlatan bir kitap. kafamızı kuma gömmek yerine onları anlamak ve onlara tepeden bakmayıp kendimizi kurtarıcı misyonu yüklemekesizin onları anlamak adına okunması gereken bi kitap...
Nietzsche anlaşılması çok zor bir düşünür yazılarında kendisi de bunu dile getiriyor zaten. bir kitabı bir defadan daha fazla okunmayı gerektiriyor çünkü her bir cümlesi ayrı anlamlar taşıyor ve sindire sindire okumak gerekiyor. ama nietzscheyi bir kere anladınız mı artık kolay kolay bırakamıyorsunuz onu.