Kitabı oldukça beğendim çünkü ilk kitap da şımarık küçük kız kardeş Lottie bu kitap da karşımıza genç kız olarak çıkıyor. Ve neler neler yaşıyor hemde, ohh olsun :D Yaşadığı olayları ağzım açık bir şekilde gülerek okudum çünkü ilk kitap da o kadar sinir olmuştum ki yaptıkları yanına kar kalıp payına düşen Markiyi elini kolunu sallayarak alsaydı yazarı okumaktan vazgeçebilirdim neyse ki olmadıı :)) Kitap eklediğimin üstünde güzeldi böyle söylüyorum çünkü ilk kitap (Unutulmaz Öpücük" hiç beğenmemiştim ama tabi yazarı okumayı her halükarda seviyorum. Şımarık, aklı bir karış havada macera peşinde koşan leydi Carlotta sosyeteye taktim edileceği gece yine maceranın peşine düşer ve olayın sonunda kendisini Hayden St. Clair'in kollarında bularak içinden çıkılamayacak bir skandala yol açar. onu artık ne eniştesi ne de kardeşleri kurtarabilir tek çare Marki ile evlenmesi ve Marki evlenmek istemese de sonuç olarak evlenirler ve Markinin malikanesine yol alırlar. Olaylar da tam olarak burada başlıyor hem Lottie'yi hem de bizi oldukça büyük bir sürpriz bekliyor en azından ben çok şaşırdım. Eee demek ki neymiş "yaptıklarımız yanımıza kar kalmıyormuş". Bu kısımlar eğlenceli kısımlardı bir de işin kötü tarafı var ki gelin görün bunu da spoi olmasın diye söyleyemiyorum ama kısacası Kanlı Markinin yaşadıklarını okurken ben oldukça üzüldüm ve Markiye büyük bir hayranlık duydum ^^ Son olarak iliştireyim kitap birazcık fantastiğe geçiş yapmış ama az biraz ucundan değinmiş çok değil :) Tavsiye edebilirim.
Kitabın sadece çevirisi rahatsız etti beni. Bunun haricinde karakterler, kurgu çok iyiydii. Kesinlikle tavsiye ederim :)
Kapağında Jm yazmasa bu kiitabı onun yazdığını düşünemem :/ Hiç hiç beklediğim gibi değildi. Erkek karaktere o kadar az yer vermiş ki kadının(Başrol) kocasını asla unutamayacağını düşündüm ki sonra Leıgh bir buçuk haftada kocasını unuttu yeni bir aşka yelken açtı. Tamam eski eşi her ne yapmış olursa olsun bence aşk dedikleri 1,5 haftada bitmez. Bunu en iyi de Jm bilirdi halbuki :/ Kısacası Michael'ın aşkı ne kadar inandırıcıysa, Leıgh'ın aşkı da tam tersiydi. Yazdığı aşklarla kalbimi titreten Jm bu kitabında bana hissettirdiği tek şey hayal kırıklığıydı.Keşke kitap ön sözü gibi içime işleseydi. Birde kitap hızlı ama bir o kadar yavaştı, tıpkı günlük Türk dizilerinin bir günü bir haftaya sığdırması gibi :) benim beklediğim gibi çıkmadı umarım diğer okuyan arkadaşlar beğenir :) Jm hakkında olumuz yorum yaparken elleri titriyor ama maalesef bana hissettirdikleri bunlar.
Kitabı almış ama okuduğum yorumlardan sonra bir köşeye atmıştım okumadan ne kadar da yanlış yaptığımı dün kitabı bitirip kapağını kapattığımda fark ettim. Nedeni ise beğenmeyenin çoğunlukta olduğu bu kitaba ben bayıldım. Çünkü beni heyecanlandırdı, merak ettirdi sayfaları nasıl çevirdiğimin farkında bile değildim. Nihayetinde kitabı bitirdiğimde sadece çeviriyi beğenmedim. Ara ara historical okuduğumu unuttum yani çeviriden kaynaklıydı sanırım ama yinede benim için kitabın puanını düşürmedi. Kitabın konusu ise Kütüphaneci olan kızımız Miranda kütüphanede yalnızken gelen müşteriyi karşıladığında hayatında ki çoğu şeyin değişeceğinin farkında değildi. Bu gizemli yabancı yaptığı kitap yorumlarıyla onu hem kızdırmış hem de içinde tuhaf hisler uyandırmıştı. Tabi bu gizemli yabancı vikonttan başkası değildi ve yaptığı küçük oyunlarla Miranda'dan onun için çalışmasını rica ediyor (Benim için çalışacaksın yarın sabah 9 da burada ol! Arkasını dönüp gider.:)) Miranda ise aklında geçen itiraz sözcüğünün aksine olumlu yanıt verip ertesi sabah işe başlar. Karşılığında oldukça yüksek bir meblağ ile önemli bir kitap eserinin sahibi olacak. Bu kısmı çok sevdim çünkü Vikont kütüphaneyi o kadar karmaşık bir hale getiriyor ki 10 kişi gelse düzeltemez. :D Vikontun Miranda'dan istediği bir şey daha vardır. Bir hafta içinde Miranda kitaplığı düzeltirken Vikont da ona kur yapacaktır ardından bir haftanın sonrasında ise kazanan veya kaybeden yine kendi yollarına gideceklerdir. İşte kitabın en en beğendiğim kısımları buradan sonra başlıyor ve bir zaman sonra okuyucu olarak sizde sayfalarda Vikontu görmek için deliriyorsunuz. Birde olayları çözdüğünüzü sanıyorsunuz en azından ben çözdüğümü sandığımda ters köşe olmalarımı çok sevdim :D Yazar artık takip listemde ve hiç bekletmeden ikinci kitabı Bir Gece Yetmez'e başlıyorum. Çeviri eksiğinin yanında yazarında ufak bir eksiği var kitabı Miranda'nın bakış açısıyla yazmış olması iki bölümde yalnızca Vikontun bakış açısı vardı ama olsuun :)) bu kadar beğendiğim kitabı bulmuşum onamı takarım ben :).