Agatha Christie'nin okuduğum ilk romanıydı. Kendi yazdığı tür haricinde bir kitabını okuyarak başladım ama çok sevdim kitabını.Kitapta kendi mutluluğu için bilinçli ya da bilinçsiz başkalarının mutluluğunu hiçe sayan ve bunu olağan bir şey gibi düşünüp kendini haklı çıkaran bir karakterle karşı karşıyayız. Gerçek hayatta da öyle değil midir? Birçoğu yaptığı şeyin doğruluğunu, bilincinde tarafsız yargılama düşüncesini bastırarak kabul eder. Peki ya bir gün bastırdığınız düşünceler gün yüzüne çıkarsa? Yine kendinizi haklı çıkarabilecek misiniz? Kitapta insanoğlu hakkında biraz daha net şeyler düşünmeye başlıyorsunuz ve egonun hem kişiye hem de kişinin çevresinde bulunanlara yaptıklarına şahit oluyorsunuz. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.