Adamın haline üzüldüm cidden. Keşke sonu gelseydi, yarım kalmasaydı.
Zweig in satrançtan sonra en sevdiğim kitabı oldu. Uzun betimleme ve sıkıcı tekrarlamaları çok yoktu.
Bu kitap Einstein'dan soğumama sebep oldu resmen. Silahsızlanmayı anlatıp, amerikaya atom bombası yapması yönündeki tavsiyelerimi, Almanya dan kurtardı diye aşırıya kaçmış amerikan yalakalığı, ilk bölümlerde dine karşı reddedici tutumu ve kitabın sonunda yahudiliğiyle övünüşü... Bir sürü tutarsızlık var. Bilimine bir şey diyemem ama dünyaya bakışı pek sarmadı beni
64 sayfanın yaklaşık 60 sayfası bir kadının, bir adama nasıl aşık olduğunu anlatıyor. Uzun betimleme ve bana göre sıkıcı düzeyde aynı şeyleri tekrar ediyor. Kitap ne anlatıyor derseniz 1 sayfa bile tutmaz derim. Bana göre değil ama bu tarz kitapları sevenler beğenecektir
Ben kitabı "Yakın Tarih" den yola çıkarak 2. dünya savaşı sonrası bir dönemi anlattığını düşünerek aldım, ancak kitap ağırlıklı olarak osmanlı dönemlerini, yaşam şartlarını eğitimini... anlatıyor. Bazı yerlerde bir kaç başlık halinde menderes dönemi, darbe dönemi anlatılmış ama kitabın başlığına bakarak yetersiz kalıyor. Hocam yinede tecrübesini ve bilgisini döktürmüş. Başlığına uygun bir kitap olsa daha çok memnun kalırdım diye düşünüyorum
1 sayfalık hikayeyi, türk dizisi gibi uzun betimlemelerle anlata anlata küçükte olsa bir kitap yapmış yazar. Satranç kitabından sonra çok basit ve boş geldi bana