İlk kitaptan aşağı kalır yanı yoktu. Yine komik bir dil, yine tehlikeler ve heyecan! Percy bu kitapta satir arkadaşı Kıvırcık'ı kurtarmak için Canavarlar Denizi diye adlandırılan bir adaya gidiyor. Tabi ki de melez arkadaşı Annabeth ile. Fakat bu sefer yanlarında farklı birileri daha var! Her neyse, kitabın sonu çok güzel bitti, açıkçası son sayfaya kadar böyle bir şeyin olabileceğini tahmin etmemiştim Böylece kitap benim "en etkileyici sonlar" listeme girdi bile!
Esrarengiz resimlerle süslenmiş bu ürkünç kitaba bayıldım! Bir kere kitap çok akıcı, sayfalar birbirini kovalıyor ve ben bir kez bile bunu fark etmiyorum. Hikaye ise çok gri, aynı zamanda da sevecen bir mavi... Çünkü ilk başta karakterlerden korkmam gerektiğini düşündüm ama ilerledikçe buna gerek olmadığını kavradım. Sonu çok "ikinci kitabım da var" dermiş gibi bitti, var da. Hollow City'nin çevrilmesini dört gözle bekliyorum!!
Okuduğum ilk Stephen King kitabı olduğu için daha sonra da yazar ile ilgili görüşlerimi bu kitabı temel alarak oluşturacağım. Konu olarak beğendiğim bir kitap öncelikle. Anlatımı güzel ve insan neler olacağını merak edip duruyor. Ama kitabın arkasında yazan 'korkunç', 'ürkütücü' tarzı yorumların aksine ben hiç korkmadım kitabı okurken. Ama bu benim için pek de önemli bir dava değil.