Çok iyi bir romanı berbat etmenin en iyi yolu kötü bir çeviri olsa gerek... Basım öyle özensiz yapılmış ki, Editörün "yanlış çeviri/..." diyerek başlayıp, cümlenin doğru çevirisini verdiği bölüm dâhi dizgiye girmiş! Yayınevi macerasını büyük bir beğeniyle izlediğim 6:45 yayıncılığın bilim kurgu çevirilerinin başarısızlığı, türün okurlarının artmasının, mevcut okurların keyifli kitaplar okumasına engel oluşturuyor. Yayınevinden daha özenli çeviriler, kapaklar bekliyorum. Notun düşüklüğü eserin edebi değerinden ziyade, çevirinin değersizliğinden kaynaklanıyor!
İyi yazarlar da vasat kitaplar yazabilirler... Bu iyi yazar olmadıklarını göstermez... Kafamda bir tuhaflık, tercih ettiği anlatım biçimi, arka plan, kurgu, mekân, karakterler vb gibi pek çok açıdan yeni seçimlere sahip. Ancak, bu seçimler kitabın okunurluğunu olumsuz etkilemiş. Zor okunur, kolay tahmin edilir (klişeler), anlatıcının yabancı olduğu, dışardan bakarak içeriden anlatmaya çalıştığı bir roman çıkarmış ortaya... Sonuç: İyi yazar, vasat bir kitap... Ama yine de, bir Orhan Pamuk kitabı...