Ckmksm, 110 adet değerlendirme yapmış.  (8/16)
Cinder (Lunar Chronicles, #1)
Cinder (Lunar Chronicles, #1)

9

Direk kitabın harika kurgusuna bir değinmek istiyorum.Kimin aklına gelirdi Cinderella'nın sayborg olacağı.Ve bu sayborglukla ilgili olarak bir android-insan-sayborg-Aycı dünyası oluşacağı.Bence bu derece klasik ama hoş bir hikaye ancak bu kadar sıradışı ve egzantirik olabilir.Marissa Meyer bütün sınırlarını zorlamış ve bence hakkettiğini de görüyor zira bu seriyi sevmeyen görmedim,duymadım. Kitap gerçekten güzeldi.Bu türde olan kitaplar ilgimi bin kat daha fazla çekiyor ve neticesinde bin kat daha fazla zevk alıyorum.O yüzden favori kitaplarım arasında diyebilirim. Gerçek külkedisi hikayesi nasıldı,tam olarak ayrıntıları hatırlayamıyorum.Ama ana noktalara çok da güzel değinilmiş.Bu kitaptan sonra ikinciye atlamakta kendimi zor tuttum.Kendimi tuttum çünkü bizde daha serinin 3.kitabı çıkmadı.Artemis nisanda çıkacak demiş ama haydi hayırlısı.Üstelik yurtdışında son kitap Winter çıktı mı onu dahi bilmiyorum(kapağı yayınlanmıştı ama). Kitabın sonuda gayet güzel ve heyecanlı bitti,devamını çooook merak ediyorum. Velhasıl-ı kelam,herkeseee tavsiyeeee. 😂

Tersyüz
Tersyüz

7

Bu kitaba 2 hafta önce başladım,bir günde son 50 sayfaya kadar geldim ama ah şu sınavlar yok mu!? İnsan 2 haftada hiç mi eline kitap alamaz 😞 Kitaplara veya serilere başlamadan önce illa ki gider bi' blog yorumlarına bakarım.İşte bu kitaba da hep bu yorumlar sayesinde başladım,tabi reklamları da fazlaydı. Kitabın konusu gerçekten değişikti.Okuduğum her kitapta manken gibi kızlar mutlaka oluyordu.Ama bu kitapta öyle değil.Çok çirkin olmayan ama güzel de olmayan bir kızımız başrolde:Fern.Bu kızımızın bir arkadaşı var ki ben bayıldım.Okuyanlar hemen anladılar:Bailey.Hayata bakış açısı o kadar güzel ki.Onun yerinde olmak gerçekten istenecek bir şey değil.Bir hastalığı var,sanırsam kas distibilmemne.Tam hatırlamıyorum hastalığın ismini.Her neyse,Bailey bu hastalıkla doğduğundan beri mücadele veriyor.Tabi gün geçtikçe eriyor,her an ölecek diye bakıyorlar çocuğa.Ki tahmin edersiniz,sevdiklerinin durumu da içler acısı. Kitapta o kadar çok alıntılık cümleler vardı ki,çoğunun altını çizemedim sonra hep çizik çizik oluyor kitap. Buraya kadar,evet,sevdim kitabı ama... Bana Ambrose ve Fern ikilisi çok soğuk geldi.Yani bilemiyorum mesela favori çiftim değil.Hele Ambrose'un Irak'a gitmeleri için arkadaşlarıyla konuşması ve arkadaşlarının belki de hayatlarına mal olacak ki oldu da teklifi bir anda hooop kabul etmeleri sonracığıma -SPOİLER-  Rita'nın Bailey'e olan duygularını ancak evlendikten sonra fark etmesi falan da filan... -SPOİLER SONU- Kitap tabi ki kötü değil ama süper de değil.Bana bir şeyler kazandırdı mı,evet bence kesinlikle.Ama takılmadığım noktalar yok da değil. Vel hasıl kelam,benim favori kitabım değil ama merak edenler okusun.Benim beklentilerim çook yüksek olunca belki de yaşadığım hayalkırıklığı da olduğundan fazla hissettiriyor.

Vahşi Adam (Dream Man #2)
Vahşi Adam (Dream Man #2)

7

Beni takip eden varsa yorumlarımdan peş peşe çok güzel,kaliteli kitaplar okuduğumu görmüştür.Ama şu an bitirmiş olduğum kitap maalesef benim yine kitap okuyamama sendromuna girmemi sağladı.Yanlış anlaşılmasın kitap vasat değildi.Ama bana katiyen bir şey kattığını düşünmüyorum.Artık bu türde kitap okumamaya özen göstereceğim.Zira elimde sürünüyorlar günlerce (bkz.Vahşi Adam,Gizemli Adam..) Gizemli Adam kitabı,çok merak edip alıp okuduğum ve normal bir kitap olarak rafa kaldırdığım Kristen Ashley'nin ilk okuduğum kitabıydı.Çok etkilenmemiştim (yakışıklı adamları hariç) ama bu seriye devam etmeyi planlıyordum.Geçenlerde de serilerine başladığım ama o zaman çevrilmediği için devam edemediğim ama şimdi yayınevleri tarafından çevrilmiş olup okunmayı bekleyen kitaplarıma göz attım.Ve bunları sıraya dizdim okuyacağım diye.Ve ilk olarak Dream Man serisinin ikinci kitabı Vahşi Adam'ı elime almış bulundum.Daha başladığım andan itibaren benim fantastik,paranormal,distopya açlığım bu kitapta baş gösterdi.Tabi ki kitap karşılayamadı,bunu bilerek başlamıştım da zaten.Ama işte okuyamadım. Kitap aslında çok akıcıydı.Okuyamak istemediğim halde kitabı sadece 3 oturuşta bitirdim.Bir oturuşta 100 den fazla sayfa okumuşum içimde istek,arzu olmadığı halde.Ama bu oturuşların aralarına birer gün girince kitabı bitirmem bu kadaarr uzadı işte.😔 Size tavsiyem burayı çok ama çok dikkatli okuyun,hani bazen canınız romantik-komedi ister bazen de distopya ister ya,kesinlikle o an ne istiyorsanız o kitaba başlayın."Bu serinin ikinci kitabı çıkmış da aman bu seriyi yarım bırakmayıp bu arada bitireyim de canım şu an istemiyor bu tarz kitap ama dişimi sıkar okurum da.."... Amaaan diyeyim sakıın diyeyim ki böyle şeyler yapmayın,sonra böyle kitap okuyamama sendromuna bir müddetliğine giriyorsunuz.Kitap çok kötü olmadığı halde o kitap sise öyle hissettirebiliyor.Hem kitaba hem size yazık..😉 Gel gelelim kitaba.Ben kitabı daha sonra,bu tarz kitap istediğim bir zaman başlamış olsaydım,normal bulurdum.Yani kötü de değil,çok iyi de değil.Normal.Hatta mutlu son mu istiyorsunuz,buna şu sıralar açlık mı çekiyorsunuz,alın okuyun derim.Tabi karakter yaşları sizi pek etkilemiyorsa.Zira beni hiç etkilemedi.Çoğu arkadaşım bu konuda bayağı etkilenmişler.Ama ben pek takılmadım bu konulara. Her neyse,kitabı tavsiye eder miyim? İnanır mısınız,şu an bu sorunun cevabını hiç bilmiyorum.Ama şunu söyleyebilirim ki birinci kitaptan bir tık daha iyiydi.😙

Gizemli Adam (Dream Man #1)
Gizemli Adam (Dream Man #1)

6

İzninizle bir iki dakika dinleneyim zira bünyem çökmek üzere.Neden mi? Şöyle açıklayayım,bir kitapta bu kadar yakışıklı tipler olmamalı,sağlığa zararlı.Doktor onayladı beni arkadaşlar,sağlığıma zarar veriyor harbiden :D Gel gelelim kitabımızın kötü çocuklarına.Motorcu çetesinden Tack sağ köşede,Polis departmanından Mitch Lawson sol köşede ve en ortada (bu sırada spot ışıkları ortaya odaklanır) Yüce GA olarak da bilinen Cabe 'Hawk' Delgado (çok havalı değil mi şu soyada bakın hele ) karşınızda!! Asıl kızımız Gwendollyn Kidd, kitap editörü,annesi tarafından terk edilmiş,üvey annesi olan ama üvey annesini ço..k seven birisi.1,5 yıldır GA (Gizemli Adam) ile buluşma yeri yatak olan randevulara gidiyor kendisi.Ve bu durumu hiç de sorgulamıyor (bu olay başları beni sıkmıştı ama sonradan Hawk'u tanıyınca dedim helal sana Gwen bendeymiş hata,bir bildiğin varmış ) Söz konusu randevularda Yüce GA'mızı göremiyor da. Birden kitabın akışı değişti.Olaya belalı kız kardeş girdi;Ginger Kidd.Üvey annesinin öz kızı olan Ginger,başına büyük bir bela almış.Bu bela bir şekilde Gwen'e de bulaşıyor.Ve böylelikle Tack denen rüya gözlü motorcu kötü çocuğumuzla tanışıyoruz Bundan sonra gamzeli (gamzeli erkekler 99999999.. adım öndedir benim için ) GA'mız da ortaya çıkıyor.Kitap aksiyon yüklü romantik bir hal alıyor,böyle gidiyor. Kitap hakkında ufak tefek bilgi verdikten sonra benim yorumuma geçiyorum izninizle.Genel olarak güzeldi beğendim ama şu Ginger'ın başına açılmış belalar bana sanki bilemiyorum ama çok abartıldı gibi.Bir ara para istendi ve bence bu para başka bir yazar olsaydı Cabe tarafından ödettirilebilirdi.Bilemiyorum belki de sorun benim kitabı bir haftada bitirebilmemdir.Yanlış anlaşılmasın kitap güzeldi beğendim ona laf yok.Ama biraz uzun geldi. Kitabın sonuna bayıldım.Gayet güzel bir sondu.Her şey açıklandı,ortada bir soru işareti kalmadı en azından.Bu arada Sedam(Elysion) ben de çok hoşlaşıyorum alfa erkeklerden.Tamam gıcık olabilirler bazen ama değer be :D Yorumumu izninizle bitireyim arkadaşlar yoksa yine uzayacak gidecek.Okuyun derim .Hawk ve gamzelerine bir şans tanıyın :)

Kördüğüm
Kördüğüm

9

Yoruma girmeden önce şunu belirteyim ki kapak MÜ-KEM-MEL.Hele ki okuduktan sonra kapağın konuyla çok çok alakası olduğunu öğrenince,kapağa bir kere daha aşık olacaksınız 😍 Geçen günlerde bir film izledim:Zindan Adası.Leonardo DiCaprio'nun oynadığı 2010 yapımı iddialı bir film.Benim de sevmiş olduğum,sonu muallakta (ne taraftan tutarsanız oraya çekilecek bir konusu/sonu var,izleyenler 2'ye ayrılmış durumdalar) karışık bir filmdi.Neden mi bunları anlatıyorum?Çünkü ben daha elime kitabı aldım ve sonunu bu film sayesinde tahmin ettim ve bilin bakalım,ne oldu? Sonunu çok çok doğru tahmin etmişim. Aslında hiç de sevinmiyorum,beni şöyle bir şaşırtmasını çok isterdim.Şaşırttı mı,şaşırttı ama insan tahmin edince hevesi filan kaçıyor.😔 Gelgelelim ben nasıl benzetmişim bu kitabı bu filme.Filmi sonuna kadar bildiğimden,filmin sonlarındaki olayları bu kitabın başlarına benzettim.Yani şöyle izah edeyim.Bir kız akıl ve ruh sağlığı hastanesinde ve ben böyle başlayan kitap okumadım ve izlediğim bu filmden hemen çağrışım yaptı.Bende dedim,"Acaba bu Naomi'de mi böyle?".Neticesinde öyle de oldu.Daha farklı bir konu ama sanki filmin bazı yerlerinden ilham alınmış.Yanlış bir bilgi vermek istemediğim için baktım ve kitabın ilk çıkış tarihi 15 Şubat 2014.Filmin ise tekrar belirtmek isterim:2010. Her neyse benim tespitimi bir kenara koyarsak,bence gayet ama gayet güzel bir kitaptı(Filmi unuttursam tabi..Ne filmiydi yahu?).Özgün bir konusu var,sonlarında aklınız başınızdan gidecek.Hiç beklemediğiniz (bu yorumu okuyup bu filmi izleyenler galiba bekleyecek) bir şekilde bitecek. Kitabı başından açıkcası hiç sevmedim.Şöyle diyeyim,Naomi'nin davranışlarını bir türlü kabul edemedim.Bir Lachlan diyor,bir Max.Üstelik ikisini birden.Buralarda sıkılıp bırakmayın derim,aman.Sonunu okursanız her şey domino taşı gibi oturacak,o yüzden o sinir olduğunuz yerler,artık olmayacak.Ayrıca kitabın sonu da çok çabuk toparlanıp sunulmuş önümüze.Yani daha detaylı olabilirmiş... Bu kitaba spoiler vermeyeyim diye canım çıktı,zira değişik bir kitap.Nereden tutsam altından sonunu anlatacak bir spoiler çıkıyor.O yüzden kaçırmışsam affola. Ben kitabı sevdim evet değişikti.Değişik bir şeyler okumak isteyen bu kitap size göre.👍

Bir Sır Saklı İçimde
Bir Sır Saklı İçimde

10

Evet,kaç gündür ipini çektiğim bir yorumla karşınızdayım.Çünkü çok sevmişim olduğum bir kitabın yorumu bu.Yeri epey bir ayrı. Neden mi bu kitabı bu kadar sevdim? Çünkü o kadar güzel anlatılmış ki olaylar,şiir gibiydi.Belki hiç etkilenmeyeceğim yerlerde bile o kadar duygulandım ki,anlatamam.Hele Lucas ile arasındaki aşk o kadar kusursuz anlatılmış ki,ben şimdiye kadar okuduğum o tutkulu kitaplar neymiş,dedim.Judith'in içinde öyle şeyler var ki,yazar kusursuz biçimde aktarmış bize. Kitabın kurgusundan aslında pek etkilenmedim.Yani şunu söyleyeyim,sanki eksiklikler vardı.Onlar ne,hiçbir fikrim yok.Ama hani oluyor ya,sanki bir şeyler eksik ve bu yüzden oturamıyoruz kafamıza.Hah,işte tam da ondan. Ama dediğim gibi yazar bize hiçbir eksiklik hissettirmiyor.Bayılacaksınız... Judith'e hayran kaldım.Hiçbir şekilde kimin ne dediğine kulak asmıyor.Onu toplumdan dilsiz,konuşamıyor diye dışlasalar bile kız eziklik göstermiyor.Ama bir o kadar da annesinde nefret ettim.Hangi anne böyle bir şekilde davranabilir kızına.Ne olup olmadığını bile sormuyor kızına.Dilsiz olduğunu görünce konuşmasını yasaklıyor kızının.Daha neler neler... Kısacası bu kitabı gerçekten çok sevdim.Tam içime dokundu.Tekrar söylüyorum bazı yerlerinde hafiften sıkılmam oldu ama neresiydi hatırlamıyorum bile,bu yüzden takmayın.Okuyun! Edit:Kapak bir harika! Bence DEX'in çıkardığı en iyi kapaklardan biri.Tabi DEX'i kutlarım orjinal çıkarıp bu güzel kapağı hunharca katletmemişler.😍 Ama kapak biraz günümüz romanlarını çağırıştırıyor.Ona aldanmayın.Historical fiction türü.😉

Direniş (Lux, #5)
Direniş (Lux, #5)

9

Aslında bu kitap yorumum 2-3 gün gecikti.Tam başlayacaktım yoruma ama Julie Berry'nin Bir Sır Saklı İçimde kitabını okumaya başladım ve aşık oldum,o sırada yorum filan aklımdan gitti.Kısaca sorry ☺️😉 Evvet,öncelikle serinin son kitabını bazı arkadaşlarım gibi yaklaşık bir sene beklemeden okuduğum için çoooook mutluyum.Zira ben kafayı sıyırıp ingilizce kurslarını didik didik ederdim.Öğrenebilir miydim,bilemiyorum ama.😂 Bu kitabı okuyanlar genelde sönük kaldığını söylemiş.Ben serinin gidişatından böyle bir şeyler olacağını az çok tahmin etmiştim."Dank!" Diye kaldığım bir yer oldu mu,bir düşüneyim.Evet,sanırım 2 yer var(Spoiler içerir!!!!!!!!!!!!!). Bunlardan biri Katy'nin annesinin asimile edilmesi😱.İkincisi de Daemon'ın vurulması😵.Bu iki yeri okurken,itiraf etmeliyim,gerçekten çok şaşırdım.Ama bunun dışında ben sönük kalmış diyenlere kısmen katılıyorum.Ama şöyle bir bakınca da başka nasıl bitebilirdi diye düşünmeden edemiyorum. Kitapta bir noktayı hiç sevmedim.HANİ NEREDE KATY İLE DAEMON'UN DÜĞÜNÜ!?!?!? Kitabın başından beri bu bölümü okumak istiyordum ama ne göreyim,böyle bir bölüme yer verilmemiş.😢😕 Kitabın sonu güzeldi.Bu seriye de böyle bir şey yakışırdı zaten. Kitapta bazı noktalar tam oturamadı kafamda.Mesela,İstilacı Luxenler insanların atasına karışmamış mıydı? Nasıl Arumlar onları toplu halde buldu?gibi gibi. Sanki Melez Sözleşmeleri serisi bir tık daha iyiydi.İki seriyi karşılaştırmak istemiyorum,zira ikisi de muhteşem seriler.Ama düşünmedim değil bunu.Ve bence MS daha iyiydi. Bu seriye de bir şans verin,bu yazara da ki kesinlikle Jenn'e bir şans mutlaka verin ve kadın sizi hasta etsin bir daha bırakamayın,bağımlı olun😝