Savaştan kaçırılarak daha güvenli bir yere yerleştirilmek istenen ve yaşları 6-12 arasında değişen çocukların bulunduğu uçak, ıssız bir adaya düşer. Başlarında hiçbir yetişkin olmaksızın ne yapacakları konusunda ilk etapta panik yaşayan çocuklar, grubun büyüklerinden Ralph'ı lider olarak seçerler. Aralarında iş bölümü yapmak, çocukları yönlendirmek pek de kolay değildir. Hele ki lider ruhlu Jack'in de gün geçtikçe boyunduruk altında olmaktan hoşlanmadığını belli etmesiyle adada gerilim yükselir. Konusu itibariyle kitabın adının, çocuk da olsa insanın içindeki kötülüğü simgelediğini az çok anlamıştım ama tam olarak kaynağının ne olduğunu bilmiyordum. Buna ilişkin kafamdaki soruya da Mina Urgan'ın son sözünde cevap buldum. İngilizlerin Beelzebub dedikleri şeytanın, Kutsal Kitap'taki İbranice adı Sineklerin Tanrısı anlamına gelen Ba-al-z-bub'mış efendim. http://kitapsevinci.blogspot.com.tr/2015/10/sineklerin-tanrisi-william-golding.html
Yine bildiğimiz Necip Mahfuz tarzı, yine dönemin toplumsal ve siyasal değerlendirmesi çok güzel yapılmakta ama konusundan mıdır bilmem beni çok kendine çekemedi Miramar. Olaylar İskenderiye'de, Miramar adlı eski bir pansiyonda geçmekte. Miramar otelin sahibi, bir dönem gayet gösterişli, hareketli bir hayat yaşamış ancak artık yaşlanmış olan Rum asıllı Mariana'dır. Mariana, pansiyonun temizliği, alışveriş gibi konularda kendisine yardımcı olması için köyünden kaçan genç ve güzel Zühre'yi işe alır. Ve pansiyon sakinleri... Emir Vecdi, Hüsnü Allam, Mansur Bahi, Serhan el Beheri Pansiyona geliş hikayeleri, onları pansiyona atan nedenler her bir kahramanın ağzından ayrı ayrı anlatılmakta. Yalnız bazı kahramanların geçmiş hayatlarına ilişkin yapılan geri dönüşleri kavramakta biraz sıkıntı yaşadım açıkçası. Bu da okumamı biraz yavaşlattı, kitaba bağlanmamı zorlaştırdı. Bence, Necip Mahfuz okumaya başlamak için iyi bir tercih değil Miramar. http://kitapsevinci.blogspot.com.tr/2015/10/miramar-necib-mahfuz.html
Bir zamanlar sevdiğin ve tanıdığını sandığın adamın, bir yabancıya dönüşmesi, şiddet uygulaması ve buna katlanmak zorunda olmak... Betty, İran'da, kat kat kalın kıyafetlerin, çadorun (bir çeşit çarşaf) altında tacize de uğrar, öldüresiye dayak da yer kocasından, çorabı düştüğü gerekçesiyle pasdarlar (devrim muhafızlarına verilen ad, kadınların giyim kuşamlarına, iyice örtünüp örtünmediklerine dikkat eden muhafızlar) tarafından da durdurulur... Kızının elinden alınacağı korkusunu iliklerinde hisseder... Her kadının okuması gereken, ne kadar şanslı olduğumuzu bir kez daha gözler önüne seren önemli bir kitap... http://kitapsevinci.blogspot.com.tr/2015/09/kizim-olmadan-asla-betty-mahmudi.html
Allah'ım bu nasıl bi kitaptır yaa! Kitabı okurken hop oturup hop kalktım, "yaaaa olamaz" dedim sinirlendim, kapattım az öteye bıraktım. Dayanamadım, geri aldım, "tamam" dedim "uzlaşabiliriz". Okudukça içim acıdı, allak bullak oldum, yüreğime öküz oturdu... Romanın baş kahramanları iki kadın...Meryem ve Leyla... Birbirinden ayrı gibi görünen ancak bir şekilde kesişen hayatlar... Aynı acılar, aynı çaresizlik, aynı kabulleniş... Özetle, Afganistan'da kadın olmanın ağırlığı, dinin arkasına sığınarak yapılan zulümler, savaşın çirkin yüzü, hayata sarılabilmek, umut edebilmek uğruna doğduğun, büyüdüğün toprakları bırakmak zorunda olmak... Her ne kadar bu kahramanlar kurgu olsalar da aynı kaderi yaşayan binlerce insanın var olduğunu bilmenin ağırlığıyla baş başa bırakıyor yazar sizi... http://kitapsevinci.blogspot.com.tr/2015/09/bin-muhtesem-gunes-khaled-hosseini.html
Ceylan Yürüyüşü, Fesleğen, Promosyon Kuralları Etiketin Arkasındadır, Ev Hali, Bikini Bölgesi, Dumansız Hava Sahası, Pencere Kenarı, Pamuk Prenses ve Avcı, Kısa Metraj Rüyalar Limited Şirketi olmak üzere 9 öykü var kitapta. Öyküler hep aldatılan, sevgilileri tarafından aranmayı bekleyen kadınlara dair...Seray Şahiner'in gözlem yeteneğine hayranım! Küçücük bir detaydan yola çıkarak harikalar yaratıyor bence! http://kitapsevinci.blogspot.com.tr/2015/09/hanimlarin-dikkatine-seray-sahiner.html
http://kitapsevinci.blogspot.com.tr/2015/07/kopek-kalbi-mikhail-bulgakov.html
http://kitapsevinci.blogspot.com.tr/2015/06/donusum-franz-kafka.html