Kitap, biraz açlık oyunları serisi tarzında ütopik, fantastik diye kendimce tanimladığım tarzdaydı 😄 Kahramanımız Gaia; annesi ebe, babası terzi duvarın diğer tarafında Wharfton'da yaşıyor. Soyluların ve sağlıklarin bulunduğu Anklav tarafı her ay fakirlerin ve sakatların bulundugu; Wharftonda doğan, 3 sağlıklı bebeği kanunla ailelerinden alıyorlar. Neden aldıklarını kitabı okuyunca öğrenirsiniz . Gaia tek başına yaptırdığı ilk doğumundan eve döndüğünde anne ve babasının Anklav ın gardiyanları tarafından götürüldügünü ögrenir. Bütün tehlikeleri göze alarak ailesini kurtarmak için duvarın diger tarafina geçer. Bebekliginde bir kaza sonucu yüzünün yarısı yandığı için ona duvarın diger tarafinda ucube diyorlardir. Kitap bir devam kitabi oldugu icin olaylar devam ediyor. Bu tarz severlere tavsiye edebilirim ama ben bu tarzın filmini izlesem daha keyif alacağımı anladim ama yinede okumaya degerdi
Çok şey öğrenebileceğiniz bir gezi yazısı. Aborjinlerin yaşam tarzı, gelenekleri ve doğal yaşama sağladıkları uyum kimi zaman şaşıracak kimi zamanda modern dünyadan uzak insanların doğaya uyumuna imreneceksiniz. okunması gereken ütopik bir kitap. Keyifli okumalar...
Sovyetler birliğinin Afganistan'ı işgal ettiği zamanlarda yaşanan dram ve acıların anlatıldığı bir kitaptır. Emir ile Hasan birlikte büyüyen hem süt kardeş hemde yakın arkadaşlardı. Emir in annesi ölmüştür ve babasıda bölgede hatrısayılan zenginlerdendir. Hasan ın annesi de doğumdan sonra kaçmıştır ve babası ile yaşamaktadir. İki öksüz çocuk birlikte büyümektedirler. Hasan bölgenin en iyi uçurtma avcısıdır bir gün uçurtma turnuvasında Emir birinci olur Hasanda onun için rakibinin uçurtmasını yakalarken başına çok kötü ve unutulmayacak bir olay gelir. Emir bu olayı gördüğü halde birşey yapamaz ve bu vicdan azabını yaşamı boyunca taşır. Yıllar sonrada bu vicdan azabını hafifletmek için yaptıkları ve daha fazlası anlatılıyor kitapta okumanızı şiddetle öneriyorum. Dostluk, ihanet,savaş ve sadakatin birlikte anlatıldığı eşsiz kitaplardan...
Ortaokul yillarimda okudugum ve bircok olayini hatirlamadigim bu kitabi tekrar okudum iyiki de okumusum. Aslinda insanin hayatin tekrar tekrar okunmasi gereken basucu kitabi oldugunu dusunuyorum. Insana yasama gayesini Evrenin dilini nasil cozebilecegimizi anlatiyor. Kitabin konusu kisaca; Endülüslü coban Santiago'nun iki defa gördugu düş sayesinde İspanya'dan Kalkip Misir piramitlerinin eteklerindeki hazinesini aramaya gitmesini, yolcululugu sirasinda basina gelen olaylari anlatiliyor. Uzun lagin kisasi hiç birsey sebepsiz değildir. Herkese kesinlikle tavsiye ediyorum mutlaka okuyun pisman olmazsiniz.
ARAF:İki dünya arasındaki yer olup,dünyadaki görevleri tamamlanmamış olan ruhların arada sıkıştığı yer...Saba adında bir kadın,ilkönce 3 yaşında oğlunu,daha sonra da kocasını kaybediyor.Onların ölümlerine dayanamayıp geri gelmeleri için hergün ağlıyor.Birgün kocasının ve oğlunun ruhu geliyor.Belli bir zaman geçtikten sonra kocasının ruhu ona işkence olmaya başlıyor.İki dünya arasına sıkışmış Kerem...Başlardan sonunu tahmin ettiğimi sandığım,ama sonunda ağzımın açık kaldığı bir kitap.Muhteşem bir hikaye mutlaka okuyun.
Kristin hannah la tanistigim ilk kitap. Tully ve kate adinda iki kizin 13 yasinda baslayan ve 30 yil boyunca inisli cikisli devam eden dostluklarini anlatiyor. Konuda anlatimda cok icten ve samimiydi herkes boyle arkadaslık ister hayatinda eminim....
Konya'da bir yangın hasarı,sigortacı kadın ve hasarda şüpheli bir durum var..Tüm bu karışıklığın içinde ise gizemli bir cinayet ve insan üstü güçlerin ruhunu sarsması..Bir Ahmet Ümit klasiği ve yine heyecan dolu..Mevlana,Sems-i Tebrizi hakkında da bazı bilgiler edinmek için bir yol arkadaşı. Ahmet Ümit'in kalemini bu kitap sayesinde sevmeye başladım bu yüzden benim için yeri ayrıdır. :)