aşk her zaman iki kişiden bir bütün oluşturmaz. bazen de bir hiçe çevirir o bütünü. hemde insanın kendi iradesi, kendi duyguları ve kuruntularıyla... bu kuruntuların doğruluğunu-yanlışlığını çok sonra öğreniriz. fakat pişmanlık için bile çok geç kalmış olabiliriz..
Siyasi olarak bir noktaya takılmam dışında etkilendiğim bir kitap. Yetişkinlerin olgun düşüncelerinin masum bir karakter olan küçük prens tarafından eleştirilmesi ve insanların büyüdükçe masum duygularının arka planda kalarak kişiliğini bencillik, kendini beğenmişlik, ego gibi duyguların kapladığı gerçeğinin altını çizmiş bir kitaptır. “Senin yaşadığın yerdeki insanlar,” dedi küçük prens, “bir bahçenin içinde binlerce gül yetiştiriyorlar ve yine de aradıklarını bulamıyorlar.” “Doğru, bulamıyorlar” dedim. “Ve aslında aradıkları şeyi tek bir gülde, ya da bir avuç suda bulabilirlerdi.” “Evet, haklısın” dedim. “Ama gözler göremez. İnsanın kalbiyle bakması gerekir.”