Aylak Okur, 16 adet değerlendirme yapmış.  (2/3)
İncir Kuşları
İncir Kuşları

8

kitabı alırken kitap hakkında hiçbir şey bilmiyordum.kafa dinlendirebileceğim bir aşk hikayesi zannetmiştim.ilk 30 sayfada da bu görüşümde yanılmadığmı zannettim.başta sadece bir aşk hikayesi varı ve ne kadar da abartılarak yazılmış bir kitap diye düşündüm.okumaya devam ettikçe sayfaların arasına savaş sözcükleri girmeye başlamıştı.bu tarz kitaplar ilgimi çektiği için daha da bir istekli okumaya başladım. yazarın okuduğum ilk kitabıydı.hatta doğruyu söylemek gerekirse yazarı tanımıyordum.bu kitap sayesinde Sinan Akyüz'ü de araştırdım. kitap ilerledikçe dahada heyecanlı bir hal aldı.savaşı, savaşın acımasızlığını, çaresizliğini hisssettim.savaş... aslında iki yönü var savaşın.sadece erkeklerin cephelerde savaştığı yönü yok.kadınlara acımasızca vurmuş bir yönü de var.esir toplama kampları... böyle toplama kamplarını anlatan okuduğum ikinci kitap.kadına yapılan işkenceler tecavüzler, daha ergenliğe yeni adım atmış çocukların zorla yaşadıkları kadınlığa ilk adım atışları. kesinlikle çok etkilendiğim ve çok beğendiğim bir kitap.

Yüreğinin Götürdüğü Yere Git
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git

7

Kitap yaşlı bir kadının torununa yazdığı mektuplardan oluşuyor.Torununa mektuplar yazarak içini döküyor ve hayatından bahsediyor.Ancak bu mektupları hiç göndermiyor.Asıl yazma amacı vicdanını rahatlatıp, kendine bile itiraf edemediği gerçekleri yazmak. Kitabı okumaya başladığımda hoşuma gitti ve zevkle okumaya başladım.Güzel keyifli bir kitaptı.Konusu değişikti ve kitap kendini okutuyordu.Kısa zamanda biten keşke bitmeseydi dedirten bir kitap.Kitapta en hoşuma giden şey ise güzel benzetmelerdi. ''Zihnimde pek çok şey kaynaşıyor, dışarı çıkabilmek için birbirlerini, mevsim sonu indirimli satışlardaki hanımlar gibi, itip kakıyorlar.

Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu Madonna

9

Bu kitap hakkındaki yorumları okuduktan sonra okumayı çok istediğim bir kitaptı.Kitabı alıp okumaya başladığım an çok iyi bir eser olduğunu anladım.Daha ilk başlarında bile acaba neler olacak diye merak ettiren bir kitap.Kurgu cidden mükemmel.Bayılarak okudum.Türk klasiklerini sevmeyenlerin bile okuduğu hatta klasikleri bu kitapla seven çok insanın olduğunu duydum.Hatta bu ara baya rövanşta bir kitap, kaç dizide gördüğümü hatırlamıyorum bile.Kesinlikle okuyun!

1Q84
1Q84

6

Görüntüsü itibariyle hem okumaya korktuğum hem de merak ettiğim bir kitaptı.okumaya büyük bir heyecanla başladım.daha ilk sayfalarında bile güzel bir dille yazılmış olduğu ve okurken heyecanlanacağımı farkettim.gerçekten de okurken daha sonraki sayfalarda neler olacak diye merak ediyorsunuz.ama bu merakın iki sebebi var.ilk sebebi konunun farklı olması ve tahmin edilemiyor olması ama ikinci merak konusu da kitabın çok yavaş ilerliyor olması.ayrıca çok fazla ayrıntı da yer alıyor kitapta.ama bu ayrıntılar beni rahatsız etmedi.hatta daha da hoşuma gitti. kitapta iki önemli karakter var ve kitap bu iki karakterin bölümleriyle oluşuyor.galiba japonyada üç cilt olarak yazılmış ama türkiyede üç cilt birleştirilmiş.o yüzden de bayağı kalın bir kitap.konusu garip tahmin edilemeyecek sıradışı ve ütopik.ilk cildi severek okudum ama 1. cilt bittiğinde asıl konu hala başlamamıştı.merakla ikinci cildi okumaya başladım ve çok hoşuma gitti.konuyu anlayabildiğim bence kitabın en iyi bölümleriydi.3. cilde başladığımda yeni bir karakterin hayatı da anlatılmaya başlanmıştı.bu benim hiç hoşuma gitmedi çünkü aynı olaylar tekrar edilmeye başlanmıştı ve bu bölümler fazlasıyla gereksiz ve sıkıcıydı.son 100 sayfada olaylar açığa çıkmaya başladı ama bir de baktım ki kitap bitti ve hala açıklanmayan bir sürü olay var.açığa çıkmayan bu olaylar bana yazarın kitabın heyecanlı olması ve uzaması için yazdığı şeyler gibi geldi.çok merak ettiğim bir olay vardı ve bu açıklanmadı.bu yönü beni hayal kırıklığına uğrattı ama bütüne bakarsak güzel sıradışı bir kitaptı.yazarın diğer kitaplarını da okumak isterim.bence yazarın bundan daha iyi kitapları vardır.

Tutunamayanlar
Tutunamayanlar

10

Okurken ve okumayı bitirdiğimde aklıma sık sık keşke bu kitabı yorumlayabilecek kadar edebiyattan anlasaydım düşüncesi geldi.O yüzden burada yazdıklarıma bir inceleme olarak değil bir tutunamayan okurunun hisleri olarak okuyun.. Oğuz Atayla -bir bilim adamının romanı- kitabında tanıştım.Okurken yazılanlara değil yazılış tarzına üsluba dikkat etmem gerektiğini farkettim.Ardından da korkuyu beklerkeni okudum.Oğuz Atayın edebi kişiliğine haran kaldım.Daha sonra da büyük bir heyecanla Tutunamayanlara başladım.Üslubunu zaten sevdiğim için okurken anlamakta sıkıntı çekmedim.Konusu da çok ilginç ve güzeldi.Kitabın yarısına kadar hem hızlı bir şekilde hemde yutarcasına okudum ama bunun yanlış olduğunu farkettim.Çünkü bu kitap hızlıca değil sindirilerek okunmalı ve her cümlesi hissedilmeli.Biraz süre geçtikten sonra yine okumaya devam ettim ama bu sefer yavaş ve dikkatlice okudum.Tutunamayanlarla maceram böyleydi. Son olarak herkes tutunamayanları anlamaz yorumu yapılıyor.Hayır bence ortalama her okur Tutunamayanları anlar ama asıl sorun anlamak değil zaten.Hissedebilmek...Herkes anlar ama herkes hissedemez diyorum:)

Şahika Feraye
Şahika Feraye

3

Sinan Akyüzü incir kuşları kitabıyla tanımıştım.Her ne kadar anlatımı güzel olmasa da hikayeden etkilenip şahika ve feraye kitabını aldım.Ama bu kitap beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattı.Açıkçası verdiğim paraya acıdım. Neden kitabı beğenmediğime gelince:Öncelikle zaten güzel bir anlatımla karşılaşmayacağımı biliyordum ama en azından akıcı bir hikaye bekliyordum fakat ne yazık ki böyle bir durumla karşılaşamadım.Bundan daha da önemlisi hikaye bana hiç inandırıcı gelmedi.Bunda yazarında büyük bir etkisi var.Okurken maalesef hikayenin içine giremiyorsunuz.Karakterlerde çok saçmaydı.Ticari bir amaçla yazıldığı o kadar belliydi ki ancak okuyunca anlarsınız.Ama kesinlikle bu kötü kitapla vakit kaybetmeyin.Paranıza ve zamanınıza yazık olur. Bence en en en önemlisi yazar kitap yazmakla vakit kaybedeceğine gidip biraz tarih öğrensin.Derme çatma tarih bilgisiyle ilk önce Çanakkale savaşını anlatmış ama ben bu kadar kötü anlatılan tarih görmedim.Bu kadar önemli bir savaş ancak bu kadar bayat sözlerle anlatılabilir.Hepimizin bildiği tarihi anılarla duygusallık yaratmaya çalışmış ama olmamış.Olayları sadece birkaç kişiyle sınırlayıp bu komutan hata yaptı onun yüzünden bu haldeyize getirmiş.Arapların İngilizlerle Türklere nasıl ihanet ettiğini anlatmaya çalışmış ama o da olmamış.Bir kere araştırmamış çok belli.Kulaktan dolma bilgilerle koskoca Osmanlı tarihini anlatmaya çalışmış.Kesinlikle başaramamış. Daha da kötüsü bu kitap iki kız kardeşin çok acıklı öyküsü olarak satılmaya çalışılıyor ama kitabın yarısında uzun uzun başka karakterler anlatılıyor.Sonra sanki bu karakterler hiç yaşamamış gibi kızkardeşlerin olayına geçiliyor ama burada da yanılıyorsunuz.Tek bir kızın hayatı anlatılıyor.Kitabın sonunda iki sayfayla konular bağlanmaya çalışılıyor ama olmuyor.Her şey eksik kalıyor.Daha önce kurgunun bu kadar kötü olduğu bir kitap okumamıştım herhalde.Okumanızı hiç ama hiç tavsiye etmem.

Uzun Hikâye
Uzun Hikâye

7

Adının aksine çok kısa bir hikaye.Çok hoş bir hikayesi var.Sizi sıkmadan hikayenin içine çekiyor.Kısa ve öz.Yalın dili ve yalın anlatışı sayesinde hemen okunabilir sıkmayan ve hissettiren bir kitap.Ben beğendim.Okumanız tavsiye olunur:)