alper canıgüz romancılığını epey seven ben için hayal kırıklığı oldu. zira diğer romanlarına göre fazlasıyla zayıf kalmış.yeni çıktığını duyunca koşa koşa gidip alıp bir çırpıda bitiriverdim. alper canıgüz'ün tarzıdır sayfalar akarken olaylar ilerler bir yerlere düğümler hikayeyi zaman zaman dukak kenarına tebessüm kondurur yer yer tespitler yapar yav aynen dedirtir siz okurken buna kapılırsınız. genellikle sonunda da şaşırırtır sizi bir yere sabitler. yani yer yer zikzakli grafiğin ardından sonunda grafiği zirvede bitirir. bu romanında ise sıkıntı şuydu hikaye akarken sizi meraka sürüklüyor ya ne olacak dedirtiyor ama bilindik Canıgüz tebessümlerini yerleştirmiyor yüzünüze. bir de çok defa kitabı elimden bırakıp bırakmamak arasında mücadele verdim kendimle akış içinde o kadar cok ucuz siyasi göndermeler her gün twitter'da köşe yazılarında okuduğumuzda eh artık sıktı ama dediğimiz tespitlerden bolca vardı. yanlış anlaşılmasın sorun yazarın siyasi göndermeler yapması değil çok fazla, cok gereksiz ve cok çiğ bir şekilde bunları yapmasıydı. haliyle akış içinde beni cok tirmaladı. yine de tüm bunlara muhakkak sonu cok enteresan bir yere bağlanacaktır dur bakalım sabır diye diye tahammül ederek bitirdim kitabı. Fakat sonundan da asla umduğumu bulamadım. Kısacası vasattı.
"biliyor musun hayat bitti zannedersin yeniden başlar.bitti zannedersin yeniden başlar."