Brandon Sanderson gerçekten harika bir yazar. Yarattığı dünyalar ve yazığı kitaplar gerçekten son derece özgün. Bunu Elantris'i okuduktan sonra kesinlikle söyleyebilirdim. Kralların Yolu'nu okuduktan sonra buna kalıbımı basarım. Onun kitaplarını okumaya başladığınızda bırakamıyorsunuz ve yazara hayran kalıyorsunuz. Yeni kitapların gelmesi için bekliyorsunuz; çünkü her yeni kitapta size vereceği yeni ve farklı şeylerin olduğunu biliyorsunuz. Sanderson'ın kitapları, ağır topları diyelim aslında; çünkü genç yetişkin türünde yazdığı daha ince kitaplar da var, Cosmere isimli bir evrende geçer. Hepsinin geçtiği gezegenler farklı olup, şu ana kadar kitaplarda bunu anlayacağınız pek fazla örnek yok. Gerçi her kitapta mutlaka adı geçen bir karakterimiz var; ancak adını söylemesem daha iyi. Ancak yine de Cosmere hakkında biraz araştırma yaptığınızda ufak bağlantıların olduğunu görüyorsunuz. Fakat Sanderson şu ana kadar Cosmere ile ilgili bilgileri kitaplarında yansıtmadı, Parlayan Sözleri -Fırtınaışığı serisinin 2. kitabı- bilemiyorum maalesef. Neyse. Kralların Yolu, Cosmere evrenindeki Roshar gezegeninde geçiyor. Fırtınalarla ve fırtınaışığı kelimesiyle sık sık karşılaştığınız bu dünyanın gerçekten ilginç yanları var. Öncelikle spirenler bana çok ilginç gelmişti. Bunun dışında bastığınız toprakta otlar veya çimenler varsa siz üzerine bastığınızda taşların altına çekliveriyorlar ki üstlerine basmayasınız. Bu oldukça ilginç ve hoş bir ayrıntı. Karakterler de oldukça güzel ve birbirinden ilginç Karakterlerle ilgili çok bir şey söylemeyeyim, okuyup kendiniz görün derim ben. Ancak ilk kitap Kaladin ağırlıklı ilerliyor ve onun bir grubu nasıl ekip haline getirdiğini görüyoruz. Bunun dışında Shallan da sevdiğim bir kadın karakter, prenses Jasnah'nın yanına eğitim almaya gidiyor ve bana sorarsanız, son bölümdeki olaylar onun ve diğer tüm karakterlerin hayatını derinden etkileyecek, bizi de epey meraklandıracak. Szeth, ki kitabın en gizemli karakteri o, ise tam bir muamma. Kitapta çok fazla görünmese de göründüğü kısımlarda apaçık şekilde ben buradayım diye bağırıyor resmen. Geriye Dalinar kalıyor; ama ondan ve diğerlerinde biraz daha bahsedersem spoiler vereceğim. Pare kılıçlar ve zırhlarsa ayrı bir olay zaten. Ancak Pare, sanırım Cosmere'yle ilgili kılıç ve zırhlardan daha fazlasını içeriyor. Parlayanlar ise bir gizem, şu an için Parshendiler de öyle. Sonuçta on kitaplı devasa bir serinin başlangıcı Kralların Yolu. Arkadaş Yayınları bu kadar bekletmese, şu an ikinci kitabı da okuyup bitirmiştik. Ancak yine de okumanızı şiddetle tavsiye ederim, fantastik edebiyatı seviyorsanız ve klişelerden sıkılıp özgün bir şeyler arıyorsanız, Kralların Yolu ve diğer bütün Sanderson kitaplarını okumanızı öneririm.