http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/08/scak-bedenler-kitap-yorumu.html Güzel bir kitap olmasına rağmen bazı yerler gereksiz yere uzatıldığı için sıkıldım. Filminin daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum.

http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/08/dublin-caddesi-kitap-yorumu.html Sadece iki oturuşta kitabı bitirdim. Dili çok akıcıydı ve kitap her şeyiyle çok güzeldi.

http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/08/deha-kitap-yorumu.html#more Deha'yı uzun zamandır okumak istiyordum ama araya hep başka kitaplar girdiğinden bir türlü elim gitmiyordu. Serinin ilk kitabı olan Efsane'yi beğenmiştim ancak beni çok fazla sarmamıştı. Karakterler biraz yavan gelmişti açıkçası. Ancak bu kitabı ilk kitaptan çok daha fazla sevdim. Bu kitapta olaylar iyice derinleşiyordu ve karakterlerin verdiği kararlar daha makuldu. Bu kitapta karakterler biraz daha belirginleşmişti bana göre. Kitabın ilk 90 sayfasını tatilde okuduğum için mi bilmiyorum ama bu kitaba da pek ısınamayacağımı düşünmüştüm. Ancak 90. sayfasından sonrasında kitabı bir oturuşta bitirdim. Artık gözlerim kapanıyordu ama kitabı elimden bırakamadım. Bunun bir sebebi de kitabı eve dönünce bitirmiş olmam olabilir tabi. Kitabın sonuysa , ki tabi ki söylemiyorum içiniz rahat olsun , ağzımı bir karış açık bıraktı. Serinin son kitabında yazar olayları nasıl bağlayacak çok merak ediyorum. Kitap çerezlik olmamasına karşın okuması gayet kolaydı. Tek oturuşta bile bitirilebilirdi bana göre. Bu kitapta karşımıza çıkan genç seçmenimiz Anden'niyse çok sevdim. İnşallah yazar son kitapta o konuda da beni ters köşe yapmaz. Bir an evvel Şampiyon'u da okumak istememe rağmen seri biteceği için de içim biraz buruk doğrusu. Ayrıca şunu da söylemeden geçemeyeceğim , ilk kitaptaki düşüncesiz June'u bu kitapta göremiyoruz yani benim gözlemlerime göre ki benim gözlemlerim hep çoğunluğa ters düşer. Neyse konumuz bu değil. Sonuç olarak June'u bu kitapla beraber sevmeye başladım. Kitapta beğenmediğim daha doğrusu garipsediğim ve gözüme batan bazı kısımlar vardı. Mesela June dakikaları saniyesine kadar söylüyordu. Bu bana biraz kasıntılık gibi geldi. Yani tamam June karakterinin kişiliğine özgü bir durum bu ama bana biraz yazarın abarttığını düşündürdü. Takıldığım ikinci noktaysa karakterlerin yaşları oldu. Bunu ilk kitapta da garipsemiştim. Ana karakterlerimiz ilk kitapta 15 yaşındaydı. Bu kitapta da sanırım 16 oluyorlardı. Tamam karakterlerin davranışları gayet makul. Çocuksu değiller ama verdikleri kararlar ve gösterdikleri davranışlar biraz daha büyük olmalarını gerektiriyor en azından bana göre. Mesela kitabı okurken şunu düşündüm ; keşke bunlar 15 yaşında olacaklarına 20 yaşında falan olsalardı. Öyle olsaydı belki kurgu karakterlere biraz daha oturabilirdi diye düşünüyorum. Ama genel olarak kitabı sevdim. Hatta çok sevdim. Eğer son kitapta bu kadar iyi olursa seri , favori serilerim arasına kesinlikle girecektir.

http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/07/charlienin-cikolata-fabrikas.html Her yaştan insana bir şeyler katabilecek ama özellikle çocuklar için çok güzel mesajlar içeren çikolata gibi tatlı ve mutluluk veren bir kitaptı.

http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/07/kagttan-kentler-kitap-yorumu.html Paper Town gösterime girmeden kitabı hatırlamak amacıyla bir kez daha okumak istedim. Zaten John Green ne yazsa okurum dediğim bir yazar. En sevdiğim kitabıysa sanırım Kağıttan Kentler. Gece itibariyle kitap bitti ve özellikle yolculuk kısımlarındaki diyaloglara kahkahalarla güldüm. Kitabı genel olarak çok seviyorum ancak son kısımda , okuyanlar bilir , olan şey ilk okuduğumda beni çileden çıkarmıştı. Margo'yu bir kaşık suda boğmak istemiştim. Ancak şimdi bir daha okuyunca kitabın sonunun çok makul olduğunu görüyorum. Zaten John Green kitapları genelde ucu açık bitiyor. Aynı hayat gibi. Yazar okuyucuya , hayattan karakterler sunuyor. Oluşturduğu karakterler asla mükkemmel değil. Ne çok yakışıklı veya güzeller ne de çok zekiler. Kendilerine göre değerleri ve kusurları var ve işte ben de yazarda tam olarak bunu seviyorum. Bence kitapları mutlu sonla bitseydi veya her şey dörtdörtlük kafamızdaki gibi olsaydı kitaplar etkileyiciliğini yitirirdi diye düşünüyorum.

Yorumumun tamamı için bloğumu ziyaret etmeyi unutmayın : http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/07/cokus-ve-yukselis-kitap-yorumu.html Kurgu bakımından gerçekten beğendiğim bir seri oldu ancak benim için kurgu yeterli olamıyormuş malesef onu bu seriyle öğrendim. Karakterlere ilk iki kitapta ufacık bir sempati bile besleyememiştim. Tabi Nikolai hariç. Ancak üçüncü ve serinin son kitabı olan Çöküş ve Yükseliş'te karakterler daha makul kararlar vermeye başlayıp benim sinir katsayım düşünce karakterlere ısınmaya başladım. Benim için serinin şanını kurtaran bir kitap oldu.

Yorumumun tamamı için bloğumu ziyaret etmeyi unutmayın : http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/07/bazlar-kalbini-dinler-kitap-yorumu.html Çok çok çok çok sevdim. Bol bol güldüm , şaşırdım , bazı karakterlere karşı sadistçe düşünceler geliştirdim. Resmen kitabın içine girdim.