İntikam mı bağışlamak mı ? ...Artık pek sokulmuyordu ona ama bir gün yaşlı adam bir kez daha Sami'nin odasına girdi. Yüzüne baktı, onu uzun uzun süzdü ve sonra avazı çıktığı kadar '' Orospu çocuğuuu!'' diye bağırdı. Sami şaşırdı bu söz üzerine. İsveçli hastalar paniğe kapıldılar. ''Orospu çocuğuuuu!'' diye bir kere daha tekrarladı adam ama bu kez daha anlaşılmaz olmuştu kelime. O sırada başı dönmüş olmalı ki duvara tutundu ve bir kez daha konuştu. Ama bu kez ne dediği anlaşılamadı artık. ''Ooooo'' gibi sesler çıkarıyordu.
Sakat ve mal olan bir adamın kendini ilah sanması. Evet, ne yazık ki öyle
''Harikasin Jamie,'' dedi Nick zorlukla. "İyileşeceksin, inan bana." Jamie'nin eli havada kaldı. Parmakları kımıldadı. Sonra da kıvrılmaya başladı, orta parmağı dışında. Başını çevirdi ve Nick'e gülümsedi.
Uçurtma Avcısı'nı daha çok beğenmiştim ; ama bu da güzel bir romandı. '' Tarık, Muhammet'i istiyor. Geçenlerde, videoda Superman'i izlemiş olan Zalmay'ın kafası bir türlü almıyor ; bir Afgan çocuğa neden Clark adı verilmesin ki? Azize, Aman adı için var gücüyle mücadele ediyor. Leyla, Ömer'den hoşlanıyor. Ama oyun sadece erkek isimlerini kapsıyor. Çünkü kız olursa, Leyla hangi adı koyacağını biliyor. ''
Bilmiyorum neden ama ben biraz 1984'e benzettim bu kitabı ama onun kadar tatmin etmedi çok hızlı gitti ama doyuramadı. İthaki yayınlarından okudum . Aynı yayından okuyacak olanlar ''Ayaklarının her birine yürümesini ve yürümeye devam etmesini söyleyerek uzak kaldırıma doğru yürüdü.'' tarzı cümlelere hazırlıklı olsun :)
Laplace' in Şeytanı kavramı güzeldi . Didaktik kısımları çok sıkıcıydı ...
Kitabın sonu iğrençti yok birkaç yıl önce Senna tekrar bir bakımevine yatırılmış onu hiç hatırlamıyormuş falan filan zorlama bi son olmuş , oysaki ne güzel gidiyordu..