Düşük puan çünkü çok sıradan. Bir kızın sıradan hayatı bir kazadan sonra komaya girmesiyle değişiyor. Tamam, kabul ediyorum çok gerçekçiydi. Ama tam kitaba alışmışken bitti. Çok kısa sürede.Bitti. Ve kitap yabancı geldi. Kapağı çok etkileyici olmuş. İç tasarım da güzel.
Bu tarihi roman çok güzeldi. En sevdiğim şekilde, iki farklı zaman bir şekilde birleşiyor. Bilgi verici. İnsanların farklı yüzleri olabileceğini, gerçeğin arkasında durmamızı vs. anlatıyor. III. tekil şahıs ve şimdiki zaman diliyle anlatılmış. Bu da kitaba ağırlık ve gerçekçilik veriyor. Betimlemeler harika, adeta oradasınız! Kırdım çünkü, okurların okurken aşırı derecede sıkmamak gerekir. Uzun ve aşırı ayrıntılı bölümler ise bunun önemli nedenlerindendir. Mr. Phillips, bunu yapmıştı.
Arkadya'dan okuduğum 5. kitap. Şu ana kadar hiçbiri beni böylesine etkilememişti. Normalde bu kadar psikolojik kitapları okumam. Etkisinde kalacağımı ve bunun bana zarar verebileceğini düşünürüm. Kitabı aldığımda, ilk görüşüm bunun da bir klasik kadın edebiyatı gibi oluşuydu. İşte kadın kocasından ayrılır, başka bir adamı görür falan filan... Tam tersine, kitap birden akıl hastanesinde başlıyor. Kadın ise kalbindeki aşkla akıl hastanesinde sağlıklı kalıyor. 2. Karakterse, yine ailesi yüzünden geçmişte ve gelecekte çok acılar çekeceğini düşünüyor. O da aşkla umudunu kaybetmiyor. 2 karakterin farklı hikayeleri aynı kitapta anlatılıp, sonra da bomba gibi bir şeyle birleştiğinde çok güzel bir kitap oluşuyor. Ben bu türü daha çok beğeniyorum.
Deniz Feneri Koyu, hiç beklediğim gibi bir kitap çıkmadı. Ben böyle ayrılık acısı çeken bir kadının iç seslerini göreceğimi sanıyordum ama hiç de öyle olmadı. Aynı mekanda farklı zamanlarda yaşayan iki karakter anlatılıyordu. Ve karakterler umutsuzluk vagonundan inip, umut sahillerine açıldılar. Yıldızlardan bazıları kayboldu çünkü, bazı bölümler sıkıcı, sıkıcı ve sıkıcıydı. Kelimeler bana "Okuma bizi, okuma!" diye bağırıyorlardı. Ama yinede Arkadya yayıncılıktan beklendiği gibi bir kadın edebiyat romanı çıkmış...
Serinin ikinci kitabı diğerinden biraz daha iyi olmuş. İşin içine Teeny'nin sakarlıkları ve aptallıkları girmiş. Bu tatlı karakter kalpleri ısıtıyor. Şansa bakın ki bu yüzden de belalar hep onu buluyor. Teeny beni kendine doğru çekti ve seslendi, "Oku, oku bu kitabı!" Yıldızları ise diğerinin kopyasına benzediği için kırdım. Bir kitabı iki kere okumayı hiç sevmem!
Farklı ve dikkat çekici karakterler kitabı okunası hale getiriyor. Oysa ki konusu çok basit, sıradan ve sıkıcı. Ama yazar kitabı en sevdiğim konulardan biri olan 'yemek!' ile şekillendirmiş. Sonuna da tarifler koymuş. Bu çok güzel olmuş. İçten bir dille de anlatıldığı için çabuk okunuyor.
Kitap çok zekice yazıldığı için iyi bir puanı hak ediyor. Kurgusu mükemmel. Ancak, bazı büyük sorunlar çok basit gösterilmiş. Kilit nokta da tesadüflere dayandırılıyor. Puan ise buradan kırıldı.