-------------------- SPOİLER------------------- "İstanbul'da iki maşuk vuslata erecek" denildiğinde akla gelecek ilk isimler: Beyhan Sultan ve Şeyh Galip... "Yeryüzünde asla kavuşamayacaklar" denildiğinde zikredilecek ilk isimler ise biri garptan diğeri şarktan gelip, kaderleri burada birleşen Simla ve Alehandro... Aşk ateşiyle yanan birbirine sevdalı Beyhan Sultan ve Şeyh Galip'in vuslata ermemesi için hiçbir sebep yok... Hayatları, yolları çok farklı Simla ve Alehandro'nun kavuşması için ise hiçbir gerekçe yok... Peki ya hakikatte olanlar? Kaderin garip tecellisi işte... sf.273 ------------------------------------------------------------------------------------------------------ Bana göre kitabın özeti aynı zamanda hayatın özeti yukardaki satırlar... Esad Galip Mevlana ve Şems misali aşkı yaşayarak Allah'a ulaşmak isteyen Lale Devri Dönemi'nin en önemli şairlerinden biri. Beyhan Sultan ise özgürlüğüne düşkünlüğü, savurganlığıyla dönemin padişahı Abdülhamid Han'ın yiğeni. Görünüşte diğer Sultanlarla aynı olan bir genç kız. Onu farklı yapan ise Esad Galib'in ve onun Esad Galib'e olan karasevdası... Beşeri aşkı Allah aşkının neresindedir diye merak ediyorsanız kesinlikle okunması gereken bir kitap. Bu kitap bana her zaman her anda herşeyin hiç umulmadık şekilde değişebileceğini bir kez daha gösterdi. Okuduğumuz çoğu kitaptaki gibi herşeyin mükemmel bir güzellikle veya çok hazin bir sonla bitmeyişiyle daha gerçekçi bir kitaptı. Günümüzdeki çoğu öyle olan ilginin fazlalığına ve laf cambazlığına aşk denilen bir zamanda gerçek aşk ve muhabbetin gönülde olduğunu hiç görmeden yalnızca hissederek, yılların hiç eksilmeyen bir sevgiyle geçebileceğini gösteren bir kitap oldu benim için. Kesinlikle tavsiye ederim.
Sabahattin Ali'nin ilk okuduğum eseri olan Kürk Mantolu Madonna Raif Efendi'nin kayıp yaşamının özeti. Hayatında ilk ve tek defa aşık olan ve kendisini anlayan Maria Puder'e aşık olan Raif Bey'in Maira'yla birlikte sevincini, aşkını Maria'yı kaybettikten sonra ise yaşadığı buhranı ve Maria'yla birlikte kaybettiği hayatını da okduğum bir kitaptı. kitaptaki ruh tahlilleri çok iyi yapılmıştı. Raif Efendinin hissettiklerini kendim hisseder gibi okudum kitabı. Eser insanlar hakkındaki önyargılarımızı da sorgulayıp kırmamızı da belirtiyor. Hele ki Mahir Bey'İn ve yazar da olmak üzere diğer çalışanların Raif Efendi'ye davranışarına bakarak kendimi sorguladığım zamanlarda oldu. Hayatın hiç bir zaman planladığımız gibi gitmediği de bir kez daha Raif ve Maria'nın planladıklarından çok daha farklı yaşamları gözler önüne serdi. Kısacası herkesin kesinlikle okumasını istediğim kitap.
Çok sevdiğim bir kitap oldu Lâ üslubu mükemmeldi. Tüm İslam Aleminin bildiği o insanlığın başlama hikayesinin harika bir anlatısı kesinlikle öneririm.
İki kere okuduğum bu kitap ülkemiz yazarlarının fantastik roman yazamamasına olan önyargımı kırdı. :) Bir solukta okuduğum enfes bir fantastik - korku kitabı fantastik korku severlere kesinlikle öneririm.
İlk başta sevmeyeceğimi düşünerek okumaya başladığım kitap sonrasında beni alıp götürdü ve nasıl bitirdiğimi anlamadım bile. Dili sade ve içindeki aşk o kadar sade işlenmişti ki... çocukluktan saşlayıp ölünceye kadar devam eden imkansızlık bariz bir şekilde ve saflıkla çok iyi anlatılmıştı. ancak içinde daha çok edebi söz görmek isterdim.
Ölüme fısıldayan adam bir gençlik kitabı olamsının yanı sıra beni kendisine çeken şey kitabın içindeki acıydı. Yosun ve Özgür'ün acıları ne kadar distoik gelsede beni içine çeken bir saflığıda vardı. Kitapta hoşuma gitmeyense dili fazla basit oluşuydu. Okunabilinecek bir kitap