Vakti zamaninda yazmış olduğum bir yazı için çok sevgili bir buyuğum,Sadik Hidayet okudunmu sen hiç,okudun da ondan mi ilham aldin die sormuştuO gün bügündür Sadık Hidayet okumak istemiştim.. Iran edebiyatınin önemli, hatta en önemli yazarlarından Sadık Hidayet ile Kôr baykus romani vesilesi ile tanişmiş olmanin keyfini yaşiyorum şu an.. Kitap ,nerde,kimde ve nasıl başliyor,gelişmesi ne yönde ve nasil biteceğinı,okur hic anlayamayacak,çunku belli bir mekan ve zamani yok,tek sabit olan ana kahramanin karanlik ve hastalıkli,izdirap çeken ruh halidir.. Ana kahramanin ruh halini ,(çoğu okur da eminim bu fikirdedir)yazarın sahsi ruh haliyle özdeşleştirmemek imkansiz.Biografisi ile ilgili pek az bilgi olmasina rağmen,Londrada bir dairede intihar etmiş olmanin gerçeği,ana kahramanin ,kitap boyunca intihar ve ölüm eğilimleri,bir noktada romanin tamamen kurgudan ibaret olmadiği fikrini uyandirdi bende. Kitap tamamen kişinin iç dünyasi,duygulari,hastalıkla savaşi üzerinde gelişir fakat satır aralarında ,din ile ilgili fikirleri ,geleneklerin küçük detaylarıni, kitaptaki kadın profili üzerinden aşka sehvete dair ipuclari yakalanabilir. Ben acıya,izdıraba,ölüme dair birçok gerçekci cümle ve tespit yakaladim,umarım sizde yakalarsınız..