Okurken Ata'nın bahsettiği o damarlardaki asil kan sanki kıpırdanıyor.. Türklüğü,Türklüğe olan aşkını çok güzel aktarmış yazar. Kitap 18 ayrı hikayeden oluşuyor. Birkaç iyi bulmadığım hikaye dışında kitap gerçekten çok güzel. Tavsiyedir...
Kitapta yer alan makalelerin bazılarında eski sözcüklerin mevcut olması okumamı yavaşlatmış olsa da sonlara doğru,düşüncelerin çoğunda Atsız'a tekrar hayran kaldığım bir kitap oldu. Tavsiye edilecek türden...
Evet klasik bir son. Ve evet insan tahmin ediyor. Ama.. O güzelim dil,o güzelim tasvirler,tahliller nasıl yok sayılabilir? Raif Bey'in iç dünyası bazen öyle tanıdık geldi ki.. Sanırım son elli sayfada sürekli gözlerim doldu. Elbette her şeyin herkes için manası farklıdır. Ancak bu kitap benim içimde çok farklı yerlere dokundu.. Kendi görüşümce;kesinlikle okunası.
Anlatım çok farklı. Okurken sanki gözünüzün önünde canlanıyor olaylar.. Hannah'ın kalemi adeta sihirli. Çok sevdiğim bir yazar. Tavsiye edilir.
Kitabı ilk elime aldığımda ve arka kapağı okuduğumda sadece gırgırdan ibaret bir kitap olacağını düşünmüştüm. Halbuki sayfalarda ilerledikçe öyle olmadığını,yazarın hiç de boş şeylerden bahsetmediğini anladım. Bizle pek ortak yanları olmayan Doğu evlilik kültürünü,Londra'da bir Müslüman olmayı,ilginç turistik mekanları ve hatta tasavvufu bile okuyorsunuz. İslama dair kıssalar bile mevcut. Ve yazar bunları öyle güzel harmanlamış ki hayran kaldım.. Dil çok akıcı ve yormuyor. Birçok şey kazandıran ve aynı zamanda gülümseten bir kitap. Tavsiye edilir dostlar...
Kitabı o kadar uzun sürede okudum ki İskender Pala kitabı olduğu için çok şaşırtıcı oldu bu benim için. Başlarında bir türlü ısınamadım kitaba.. Son 100 sayfada kitaba alışmıştım nerdeyse. Çok fazla kurgu olmuş,Yunus Emre'nin kendi hayatıyla pek ilgisi yok. Özetle kitap beni tatmin etmedi.