http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/06/meral-kr-aylardan-ask.html Ve bende Aylardan Aşk diyelerden oldum çıktım. Ne desem bilemedim şimdi :) Reklamları yapılıp alınıtlarla merak uyandırılan kitap Aylardan Aşk'ı, hayran olup bütün kadınların aşık olduğu doktor Yağız'ı, herkesin yere göğe sığdıramadığı kadın olan baş karakterimiz Tanem'i ya da yakışıklı sempatik aşık olunası adam olan Doruk'u okudum mu demeliyim yoksa kitap bitti diye üzüldüm mü demeliyim bilemedim şimdi. Meral Kır... Kendisi, CNR Kitap Fuarı'nda tanıştığım çok cana yakın güler yüzlü ve çook tatlı bir bayan. Onu tanıyıp da kitabını okumak ayrı bir zevk oldu benim için. Neyse... konuya geri dönelim, kendisi gibi kalemi de çok iyiydi. Akıcı, sıkmayan, hiçbir konu havada kalmadan, duyguları hissettirerek ve sonunda ne olacağının merakı ile okutan bir kalemi sahip. Kitabın her satırında bir emek verildiği belli oluyor, o kadar tıbbi terimi, hastalıkları çareleri vs. belli ki araştırılarak yazılmış ve bir emek hatta çok fazla emek harcanmış! Tebrikler! İtiraf etmek gerekirse bu kadarını beklemiyordum. :)) Kitap, beklentilerim üstünde, hem duygusal hem de merak uyandırıcı hem yatarıcı bir aşk hikayesini barındırıyor içinde. Zaman zaman hüzünlendiren zaman zaman aile bağlarıyla insanın içindeki aile sevgisini dışa vurana zaman zaman aşkı iliklerine kadar hissettirerek kalbine dokunan zaman zaman kızdırıp sinirlendiren 'ne yapıyorsun sen ya' dedirten ama her şeye rağmen yüzünde tebessüm ile okutan ve kitabı kapattığında içinde müthiş bir kurgu okumanın verdiği tatmin duygusuyla biraz daha okuma isteği ile dolduran bir kitap! Bunca sözden sonra bana bir de tavsiye ederim okuyun dememi beklemeyin! Belli ki kitaba bayıldım tabi ki okumanızı isterim :) "Bazen kulağımızla işitmek isteriz sevildiğimizi. Fakat onun yerine adamın sevgisini sana dokunduğunda hissedip bakışlarında görebiliyorsan, dudaklarının söylediğinin ne önemi var ki! Önemli olan kalbinin söylediklerini duyabilmektir."
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/06/varg-gyllander-gizemli-ceset.html Orkinos Yayınları’ndan çıkan yeni bir polisiye, cinayet kategorisinde yer alan bir kitap Gizemli Ceset! Yanılmıyorsam yazarında ülkemizde yayınlanan ilk kitabıydı. Imm… Yazarın dili aslında oldukça sade, anlaşılır ve zaman zaman sürükleyici… Zaman zaman diyorum çünkü kitap ara ara sıkıcı olup akıcılığını kaybetti gibi hissettim ama sonra iyi toparladı ve akıcı bir şekilde devam etti. Her şeye rağmen ilgi çekici ve okura merak uyandırıcı bir konusu vardı! :) Kitap, arkeolojik bir araştırmada bulunan kemiklerin çok da eski olmadığını fark eden arkeologlar polisten yardım alıp araştırmaya başlaması üzerine kurulu bir anlatımı var. Bu kemikler kime ait? Aslında konuya bu şekilde bakıldığında basit bir polisiye gibi görünüyor ve zaman zaman sıkıcı zaman zaman merak uyandırıcı bir konu olarak görünebilir teknik olarak öyle olsa da bence kitabın en çok merak uyandırıcı konusuydu! Severim bu tür konuları :) Öncelikle kitapta çok fazla karakter vardı ve bir süre kim kimdi onu oturmaya çalıştım bu biraz beni zorladı. Yani tamam bir kemik bulunur bu kemikler polisin arkadaşları, ekibi bunu araştırır ama o ekibinde kendi hayatlarında yaptıkları genelde anlatılmaz mesela ama burada anlatılıyordu. Burada bazen gereksiz gelen detaylar vardı açıkçası okurken o kısımlarda sıkıldım, ben daha çok kemikler, arkeolojik araştırmaya yönelik şeyleri okumayı tercih ederdim. Yoğun bir iş programı içerisindeyken okumuş kitabı ve gereken değeri veremediğimi hissettiğim kitaplardan biri oldu. Sanırım tekrardan okuyacağım bu kitabı kısa zamanda. İlgi çekici başlayıp, aralardaki bazı detaylar bana sıkıcı gelse de konusu merak uyandırıcı anlatımı da güzeldi. Genelde okumadığım bir tür olduğundan sanırım sıkıcı gelen yanlar oldu, ama yine de polisiye severlerin keyifle okuyacağını düşündüğüm bir kitap! Tavsiye ederim, bir deneyin bence :)
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/06/rashelle-workman-surgun-immortal.html Yazarın okuduğum ilk romanı olmasının yanında bu kitap benim için birkaç ilke daha imza attı diyebilirim. Birincisi Elf Yayınları'nın okuduğum ilk kitabıydı aynı zamanda distopya türünde de okuduğum ilk kitaptı! İlk olarak Elf'i tebrik etmek istiyorum, güzel bir çeviri, güzel bir kapak tasarımı vardı ve sayfa düzenini de sevdim :) Kapak tam kitabın baş karakteri Venüs'e uygun bir kapaktı =)) Yazarın kalemini sevdim, akıcı ve sürükleyici yazıyor. Durgun bir kitaptı, her an bir adrenalin okuyacağız modu olmuyordu kitabı okurken ama konu o kadar akıcı bir üslupla yazılmıştı ki kitabı okumak hem dinlendiriyor, hem merak uyandırıyor ne olacağına hem de keyifli bir fantastik dünyanın kapılarını aralıyordu. Konusunu okuduğumda üç aşağı beş yukarı beni nelerin beklediğini biliyordum, ama şaşırtıcı bir son ve yarım kalıp da devamını merakla bekleyeceğimi hiç tahmin etmemiştim. Takip edeceğim bir seri daha önüme koydu Elf sağ olsun :)) *** "Bana sevdiğin rengi söyle." "Heyecan verici mavi... Senin gözlerini gördüğüm ana kadar favori rengim yoktu.." ****
"Seni aldattığı için mi ona kızıyorsun, yoksa seni aldattığını anlamadığın için kendine mi? Ya da her şeye rağmen ondan nefret etmeyi beceremeyen kalbine mi?" http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/06/vefa-enver-sana-ask-degilim.html Yorum : Veeee bir Vefa Enver kitabını daha kitaplığıma eklemenin zevkini yaşıyorum :) bu seferki pembe değil kırmızı seriydi. Romantik komedi değil, aşkın ve intikamın doruklarda olduğu bir kitaptı! Görüntünün yanıltıcı olduğunu görünenin altındakine bakılması gerektiğini en güzel anlatan kitaplardan... Vefa Enver kalemini hep romantik komedilerde okuyup sevmiştim ve şimdi bu kitapta bambaşka bir dünya ve daha aşk ve intikam, yalan dolan olan bir kitap... ve şunu anlıyorum kadın elini attığı her şeyi başarıyor! Vefa Ever, cidden başarılı bir kalemi olan, her duyguyu okura hissettiren ve her kitabı okunan nadir yazarlardan biri... "Sana Aşık Değilim" kitabı öncelerden Vefa Enver'in forumunda Güzel ve Çirkin adıyla yayınlanmış ve o zamanlar okumuştum şimdi elime kitap halinde alıp okumak ve her sayfayı keyifle çevirmek paha biçilemezdi. 2.kez okumuş olmama rağmen keyifle okudum, ne olacağını bilmeme rağmen heyecanla çevirdim sayfaları :)) O zaman okurkende şimdi okurken de Kenan'ı çok sevdim. Bunun ne yanlış anlaşılan biri ne de intikam alınan biri olmasının bir nedeni var... Karakteri, davranışları ve sevdiklerine karşı sahiplenici davranışları ona bağlanmama neden oldu :) Tabi bir Yiğit, Cihangir, Baran ya da Kadir değildi ama Kenan'da kendi hikayesinde 'number one'dı :)) Lal ise... kendi kazdığı kuyuya düştü :) Hehe :))) buna memnun olanlardanım bende! eee sen adamın arkasından iş çevir sonra adama körkütük aşık olu ve sonunda adamın düşmanı seni elde etmeye çalışsın! Kenan... Kenan... yine adamlığını gösterdi ve Lal'i zor durumdan kurtardı! Adamımsın! :)) Aslında alıntıların hepsini resimli yapasım vardı ama hep aynı model resim biraz sıkıcı olur diye düşündüm, başka resim yapmak konusunda da ne yazık ki çook yeteneksizim :)) Neyse ben kitabı çook beğendim. Güzel, keyifle okunacak bir aşk hikayesiydi! Tavsiye ederim mutlaka okuyun. Yorumumu çok sevdiğim bir alıntıyı paylaşarak bitirmek istiyorum. "Bir aşk bu kadar çabuk terk edebilir miydi sevenler kalbini?"
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/06/jessica-sorensen-ella-ve-michann.html Pena Yayınları'nın çok güzel kitaplar çıkardıklarını düşünüyorum. Önce Ella ve Micha'nın Sırrı ile başladı bu macera ve şimdi Ella ve Micha'nın Geleceği ile devam etti. Soluksuz, keyifle okunmasının yanında sıcacık, aşk dolu bir kitap. Kapak tasarımından başlayacağım ilk olarak :D ilk kitapla olan uyumu çok hoşuma gitti ve arkasındaki yetişkin okurlar için ibaresi de güzel ama bence gerek yoktu. Sonucunda erotik bir kitap değildi. Her aşk romanında iki sevişme üç öpüşme sahnesi oluyor sonucunda ;) Bu kitapta yine hem Micha hem de Ella bakış açısıyla yazılmıştı normalde sevmem bu tür yazım şeklini ama sanırım ilk kitaptan alıştım ki okurken hiç rahatsız olmadım. Sonucunda beni nasıl bir anlatımın beklediğini biliyordum. Bu kitapta da Ella ve Micha kendi gelecekleri için adımlar atarlarken birbirlerinden uzaklar ve bu uzaklık onların aşklarını nasıl etkiliyor onu okuyoruz. Güçlü bir aşk ve her şeye rağmen ayakta durmayı bilen bir aşk onların ki!
"Aşk onun yokluğunda kendini eksik hissetmekse şüphesiz ona aşığım." *** "Sen kaçtıkça ben kovalamaya devam edeceğim. Seni yakalayana kadar. Söylediğin her 'hayır'ı 'evet' kabul edeceğim. Seni ne kadar sevdiğim, istediğimi ve senden asla vazgeçmeyeceğimi anlayana kadar. Seninde bensiz olamayacağını anlayana kadar. Ya da senin benden gerçekten nefret ettiğine beni ikna edene kadar. Şimdi gözlerimin içine bakarak beni sevmediğini ve beni istemediğini söyleyebilir misin?" http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/06/vefa-enver-neyse-ki-cocuk-yaptm-cocuk.html
"Seni çekici buluyordum ama seninle evlenirken iki ucu keskin bir kılıçla evlendiğimi düşünüyordum. Her türlü deşecektin beni. Ama bütün bu düşünceler, senden gerçekten hoşlanana kadardı. Ve tabii senin de beni düşündüğün kadar itici bulmamaya başladığın zamana kadar..." http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/05/shannon-drake-kader-aglar.html