http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/12/k-tucker-on-kucuk-nefes-ten-tiny.html ~~~*~~~ "Sadece nefes al, Kacey. On küçük nefes. İçinde tut. Hisset. Sev." ~~~*~~~ İsmini çok duymama ve okuyanlardan mükemmel olduğunun haricinde hiçbir yorum duymamama rağmen niye bu kitabı okumayı ertelemişim hiç bilmiyorum. Ciddi anlamda bayıldığı bir kitap oldu! Çok beğendim! Kurgu mükemmel, çeviri mükemmel, kapak tasarımı mükemmel... eee daha ne olsun geriye bu tehlikeli üç karışımı olan kitabı okumak kalıyor ve bende okudum. Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse, seneler önce bir trafik kazasında annesini babasını en yakın arkadaşını ve erkek arkadaşını kaybeden Kacey, kız kardeşiyle beraber sıfırdan başladıkları Miami'de yeni komşuları, yeni hayatları ve yeni aşkıyla olan hayatını konu alıyor. Zaman zaman Kacey'nin davranışları sinir bozucu olurken zaman zaman da içinde yaşadığı korkuların insanın kalbine dokunuşuna şahit oluyoruz. Etkileyici... ruha ve kalbe dokunan bir hikaye! Kacey'nin yaşadığı travma bazen okurken gözlerimi doldurdu. Hele ki son 100 sayfa... cidden etkileyiciydi. Bazen bazı şeyleri geride bırakmak için, yapılanları yaşanılanları geride bırakıp yoluna devam edebilmek için affetmek gerektiğini gösterdi Kacey. Şimdi diyeceksiniz ki bu aşk romanı neler saçmalıyor bu İnci, ama okuyunca ne demek istediğimi anlayacağınızı düşünüyorum. Şuanda nasılda kitap içeriğine girip içime oturan, keyifle okuduğum ama o kadar etkilendiğim sahnelerden bahsetmek istiyorum ki... ama bu isteğimin sizin okuma hevesini söndürmesinden korktuğumdan kitap içeriğine girmemeye karar verdim. Ama özellikle etkilendiğim iki üç yer vardı onları üstün körü söylemek istiyorum. Okuyanların anlayacağı okumayanlarında okuyunca anlayacakları satırlar. Bunlardan ilki, Kacey'nin ilk kez Trent'in elini tuttuğunda... ahhh o satırlar var ya... nasıl da etkiledi beni. İki üç kere okudum o satırları. Bir de Kacey'nin Trent'in sırlarını öğrendiğinde verdiği tepki... Ahhh ya son kısım... Trent ve Kacey'nin her şeyden sonra sahildeki hali... Offff... ne kitaptı be dedirtti bana! ~~~*~~~ "Trent'le bir şeyler farklıydı.Bir ömür boyunca hissedilen susuzluktan sonra ağza atılan taptaze bir karpuz dilimi gibiydi. Senelerce su altında kaldıktan sonra ciğerlere çekilen hava gibiydi. Trent, yaşam gibiydi." ~~~*~~~ Daha fazlası için: http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/12/k-tucker-on-kucuk-nefes-ten-tiny.html
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/12/shannon-drake-geceyi-kesfet-graham-clan.html Graham Clan serisinin ikinci kitabı Geceyi Keşfet'te bitti. İskoçları ve tarihi aşk romanlarını sevdiğimi bilirsiniz. Dolayısıyla da bu kitabı beğendim. Tabi kusurları vardı ama konu güzeldi. Eeeee İskoç kitabı beğenmemek ne mümkün ;) Öncelikle çeviri daha iyi olabilirdi bence, bunu söylüyorum çünkü okurken akıcılığı bozacak derecede kurulmuş cümleler vardı, devrik ve yüklemsiz yarım cümleler... Ahh tabi bir yerde "of course Ingrid" cümlesi çevrilmemişti bile. Acaba editör de mi atladı bu kısımları merak ettim. Hadi çeviride oldu bunlar diyelim ama editörden de bunların düzeltilmeden basılması bence olmamış. Biraz daha özen Olimpos. Bu kısmı saymazsak güzel bir kitaptı. Beğendim ve zevkle okudum. Kyra'nın asi ve cesur bir kadın olması ve ona karşılık Arryn'in de dediğim dedik dik kafalı istediğini yapan bir tavır takınması çok güzeldi. Arryn yaralı bir aslan ve Kyra'da kafese kapatılmış bir kuş gibiydiler. Mutluluğu birbirlerinde bulmaları süper! Kitaba dair bahsetmek istediğim bir sürü şey var ama kitap içeriğine giren bir yorum yapmak istemiyorum o bakımdan da o kısımları es geçiyorum. Ama özellikle belirtmek isterim ki savaş kısımları müthişti! Okurken gözümün önünde canlandırmak hiç zor olmadı. Kitapta, aşk, bağlılık, sadakat,ihanet, savaş ve intikam her duygu işlenmişti. Tam bir keyifle okunacak İskoç romanıydı tabi yukarıda belirttiğim hatalar olmasaydı. Onları da artık bir daha ki basımda düzeltirler diye düşünüyorum. 7 kitaptan oluşan Graham Clan serisinin ikinci kitabı da ülkemizde yayımlanmışken dilerim üçüncü kitabı içinde fazla beklemeyiz.
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/12/sarah-lotz-uc.html Birkaç saat arayla düşen dört uçak ve hayatta kalan üç çocuk! Dünyada yankı uyandıran uçak kazalarının altındaki sebepler, sonrasındaki olaylar!!! Gerilim yüklü bir kitap Üç! Blogun takipçileri bilir normalde bu tür kitapları pek okumam ve okuyorsam da konusu oldukça ilgimi çekmiş demektir. "Üç" de ilgimi çeken merakımı uyandıran bir konuya sahipti! Hem dürüst olun! Şöyle bir kapak ilgi çekmez mi? Benim çekti ve okudum ama okuyarak iyi mi yaptım kötü mü yaptım bilemiyorum. Yazarın kalemini sevdim, kurgusunu sevdim, çevirmen oldukça iyi bir iş çıkarmış ve mükemmel bir çeviri sunmuş bize. Kitabın kapak tasarımı, kapak dokusu,sayfaların kenarlarındaki siyahlık... görsel tasarımı mükemmel! Genel olarak ele aldığımızda, görüntü olarak mükemmel, çeviri mükemmel, kurgu mükemmel! Bu türü sevenler için harika bir kitap, ama benim için değil ne yazık ki! Biliyorum, tam överek başlamışken 'ama'dan sonrası da ne demek diyorsunuz. Kitabı elime ilk aldığımda bunları hissetmiş, okumaya başladığımda böyle düşünmüştüm ama sonradan ne yazık ki benim tarzıma uymadığını fark ettim! Kurgunun çok güzel olduğunu söylemiştim, ama içeriği aslında içeriği de değil, yazarın yazma şekli beni sıktı diyebilirim. Olan bu kazalardan sonra sağ kurtulan üç çocuğun yaşamlarını yazması falan neyse de araştırma yazısı şeklinde yazması ya da kaza üzerine yaptığı araştırmayı yazmış modda olması beni kitaptan kopardı! Tam odaklanıyorum kitaba okurken geriliyorum falan bir anda başka biriyle olan konuşmaya, yazışmaya falan atlıyor bende ipler kopuyor! Bu yüzden pek sevemedim. Sonuçta bu bir roman! Gerilim, gizem romanı! Adı üzerinde roman! Bunu usulüne uygun yazsana ya! :( Araştırma şeklinde ele alınmış olması bana kitaba odaklanmamı engelledi açıkçası. Benim şikayetim tamamen yazarın kurguyu ele alış biçiminden kaynaklanıyor. Tabi bu bütünüyle kişisel görüşüm. Eğer gerilim & gizem harmanlanmış kurguları seviyorsanız ve bu tür bir anlatımdan rahatsız olmayacak bir okur iseniz zevkle okuyacaksınızdır ama benim gibi düşünüyorsanız hiç denemeyin derim ben!
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/11/rebecca-donovan-ask-yakar-nefes-serisi-3.html ~~*~~ "Seni sevmek, ateşlere atlamaktı... Seninle ya da sensiz..." ~~*~~ Veee... serinin son kitabı ve Emma'nın yaptığı seçimlerin bedellerini ödediği ve ödettiği hayat! Evet, kitap 2. kitabın yarım kaldığı yerden son hızla devam ediyor. Emma, liseyi bitirdi ve üniversiteye başladı, ikinci kitabın yarım kaldığı noktanın üzerinden kocaman iki yıl geçti... acılar yerini kanayan yaralara bıraktı, geçmişin hataları peşinde hala adım adım onu takip ederken Emma yeni hayatına devam etme çabasında! Tabi bu hayatta çok yakın arkadaşı Sara'dan uzakta, kendisini tanımayan ve kendini tanıtamadığı arkadaşlarıyla hayatına devam ediyor. Kısacası aldığı hatalı kararların... başkaları adına yaptığı seçimlerin bedelini ödüyor... yaralı olan ruhu ve kırık olan kabini onarmayı beceremeden onlarla yaşamaya çalışıyor farkına varmadan her an daha da yaralanarak! Peş peşe kitaplar okununca peş peşe de yorumlar geliyor :D Öncelikle bu seriye ben Tuğçe Nida sayesinde başladım. Kendisi Tut Elimi kitabını tavsiye etmiş ona güvenerek seriye dalış yapmıştım ve iyi ki yaptım diyorum. Genel olarak yorumlara baktığımda seriyi beğenenler kadar klasik ve sıradan bulanlar da vardı ama ben beğendim. Serinin her kitabını büyük bir merakla ve ne olacağının heyecanıyla okudum. En büyük heyecanını da son kitap Aşk Yakar yaşattı bana! Son kitaptı ve bir şekilde olayların sonlanması ve aşkın kazanması gerekiyordu ama... kazanan Evan'ın aşkı ve aşk için savaşması mı olacaktı yoksa Emma'nın yaptığı seçimlerden ve aldığı kararlardan dolayı aşkın kaybedişi mi olacaktı meraktaydım. Ben bu seriyi beğendim arkadaş! Bu kadar ve tavsiye ediyorum okuyun!Aşk, arkadaşlık, aile ilişkileri, dram.... her şey vardı ve sıkmadan akıcı bir şekilde okutuyordu seri kendisini. Şahsen ilk iki kitaptan daha soluksuz okudum bu kitabı çünkü Emma hiç de tahmin edemeceğim şeyleri seçti, kaçtı ve sonucunda çektiği acıları unutmak için annesinin izinden gitmeye başladı o da yetmediği sevdiği insanlardan uzaklaştı falan filan... Ama en güzeli neydi biliyor musunuz? Bütün bunların, bu acıların, hataların, ayrılıkların ardından... benim işte bu dediğim tek şey Evan'ın aşkıydı! İlk kitapta aşkının peşinden koşan pes etmeyen Evan... sonradan yaşananlara rağmen aşkına sahip çıkması... "bende böyle birini istiyorum" dedirtti! Hatta bir yerde "benim sevgim ikimize de yeter" tarzı bir cümle kuruyor... dokundu be bu kısımlar kalbime... bu kitapta Evan&Emma ilişkisi beni daha çok etkiledi be! Serinin son kitabı ve ben sizlere son kez söylüyorum... Alıp okuyun bu seriyi! Nefes (Breathing) Serisi'nin Kitapları: Tut Elimi Benimle Kal Aşk Yakar
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/11/rebecca-donovan-benimle-kal-nefes.html ~~*~~ "Hayatının anlamını istediğin kadar sorgulayabilirsin, ama şunu bil ki benim anlamım sensin..." ~~*~~ Sizlere demiştim ben bu seriyi peş peşe okurum diye. İşte 2. kitapta bitti ve ben şimdi elime 3. kitabı alacağım ve seriyi bitirecek olmanın verdiği hazla hiçbir bekleme ve ara olmadan sıcak sıcak bir dizinin bütün bölümlerini peş peşe izlemenin verdiği zevkle kitapları okuyacağım :D Bu konuda havamı da attıktan sonra siz hala Tut Elimi almayıp seriye başlamadıysanız veya alıp da henüz diğer kitapları tamamlamadıysanız muhteşem bir fırsatınız var hemen bütün kitapları alın ve peş peşe okuyun! Tut Elimi kitabında yarım kalan Emma'nın hikayesi Benimle Kal kitabında devam ediyor. Yengesinin zulmüne ve oradaki lise hayatını son ikisi senesini okumuştuk ve bu kitapta da lise sonda olan Emma'nın annesi ile beraberliğinde neler yaşadığını okuyoruz. Henüz lise çağındaki genç bir kızın aslında yaşından daha olgun olmasını,korkularını, tereddütlerini okuyoruz. Aşka tutunma çabasını, annesi ile yaşadığı hayatın normal ve her şey yolundaymış gibi Sara ve Evan'a yansıtmasını ama bunun yanında kendisinin hayatına benzeyen bir hayat yaşayan Jonathan'ın kendisini anladığını düşünerek bütün sırlarını ona açışını... Bu sırada farkında olmadan kaybettiklerini... kalbullenmek istemese de yaptığı hataları... sonunda ödediği bedelleri... Emma'nın dokunaklı öyküsü bu kitapta da devam ederken Tut Elimi kitabındaki dramın bu kitapta biraz devam ettiğini görüyoruz. Dram denilince aklınıza hemen salya sümük ağlatacak bir hikaye gelmesin, öyle değil! Ben öyle düşünerek hata yapmıştım siz yapmayın diye söylüyorum. Tut Elimi'yi beğenmiştim ama bunu da çok beğendim! Emma'nın hayatı normale döndü dedim ama yine normal olmayan şeyler oldu! Emma'nın mutlu anıları kadar acı çektiği, canının acıdığı ve yaptığı hatalarını da okuduk bu kitapta. Bu kitabı değil bu seriyi tavsiye ediyorum. Okuyun! Serinin 2. kitabı dolayısıyla bu kitabı tavsiye etmek olmaz bu yüzden bu seriyi okuyun arkadaşlar!
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/11/rebecca-donovan-tut-elimi-nefes-serisi-1.html Parodi Yaynları'ndan çıkan ve serinin ilk kitabı olan Tut Elimi kitabını sonunda bende okuyabildim. Aslında kitap çok uzun süredir okuma listemdeydi sonra aldım ve bir süre elim gitmedi okumaya nedense hep - sanırım da ilk kitap tasarımından dolayı- fazla dram bir kitap diye düşünerek erteliyordum okumayı ama okuduğumda elimden bırakamadım ve keşke ilk çıktığı zamanlarda okusaydım dedim. Ama... iyi ki en sona bırakmışım okumayı çünkü ikinci ve üçüncü kitapları da peş peşe okuyarak serinin diğer kitaplarını beklemek zorunda kalmayacağım :D Değişmez bir gerçek var ki o da 'seri kitapları peş peşe okumanın verdiği muhteşem haz'. İşte o hazzı bu seriyle tadıyorum daha ne olsun. Akıcı,duyguların çok güzel kaleme alındığı, muhteşem bir kurguyu bize sunmuştu bize Rebecca Donovan. Yazarın kalemini sevdim bu yüzden diğer kitaplarını da hemen aldım. Dilerim yazarın başka kitaplarını da okuma şansımız olur. Şimdi gelelim kitabın kısaca konusuna, sizlere kitap içeriğine girmeden nasıl anlatabilirim bilemiyorum ama kısaca bahsetmek gerekirse; yaşadığı eziyetleri, işkenceleri ve istenmediğini her daim hissettiren bir evden kaçarak okuluna ve okuldaki başarısına sığınan bir genç kız olan Emma, üniversiteye gitmeyi bir kurtuluş olarak görüp onun için çabalamakla uğraşırken okuluna yeni gelen ve Emma'ya takılıp olan Evan'ın aralarındaki çekimi, arkadaşlığı ve alevlenen aşkı konu alıyor. Tabi bunun yanında Emma'nın evinin dört duvarı arasında yaşadığı acınası hayat, bunu kimseye anlatmaması ve her şeye rağmen normal bir hayatı varmış gibi gösterme çabasını konu alıyor. Yoğun bir şekilde dram yüklü bir kitap gibi görünse de aslında içinizi ısıtacak bir aşkın alevlenmesini ve Emma ve Evan'ın hayatlarını okuyoruz. Böyle bir kitabı, kitap içeriğine girmeden nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Aslında bu kitabın anlatılamayacak kitaplardan biri olduğunu söyleyebilirim. Bunu okuyup içerisindekileri sizlerin keşfetmesi gerek. Okurken Emma'nın yaşadığı hayat insanın içini acıtırken Sara ve Evan ile olan arkadaşlığı ise yüzünde gülümseme oluşturuyor. Hani çok acı şeyler okurken bir anda onlarla insanın içine su serpiyordu. Kitapta beğendiğim okurken yüzümde gülümseme oluşturan yerler olduğu kadar sinirden kudurtan ve Carol'ı (Emma'nın yengesi) öldürme isteği ile dolduğum sahneler de vardı. Nefes (Breathing) Serisi'nin Kitapları: Tut Elimi Benimle Kal Aşk Yakar ~~*~~ Yaşamak bir seçenek miydi hala? Aşkın ve kaybın dengesinde, uğruna mücadele edeceğim şeyi aşk belirledi ve eğilip fısıldadı kulağıma: Tut Elimi...
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/11/r-k-lilley-yukseklerde-up-in-air-2.html Uçuşta kitabıyla ülkemizde yayınlanmaya başlayan seri "Up in The Air"in 2. kitabı Yükseklerde kitabı da raflarda yerini aldıktan sonra ben rahat duramadım onca okumam gereken kitap varken bu kitabı aldım ve Bianca & James ikilisinin sonunun ne olacağının heyecanıyla bir çırpıda kitabı bitirdim. Aspendos Yayınları, yine çok güzel bir kapak tasarımı ve çeviri ile bir kitabını daha okurların karşısına çıkarırken serilerinde aralarını çok açmadan yayınlamasıyla şahsen benim gönlümü aldılar. Ki şunu da söyleyeyim bu sayede birçok kitabı okunma listeme girdi bile. Neyse şimdi bunu bir kenara bırakarak kitaba dair yorumuma geçeyim değil mi? :)) Uçuşta kitabını okuyanlar bilir kitap yarım kalmış ve James ile Bianca'nın ilişkisi bir sallantıya girmişti. Yükseklerde kitabı da buradan yani kaldığı yerden devam ediyor. James, yine Bianca'ya taparcasına davranırken Bianca'nın ondan uzak kalamamasına rağmen kendisine karşı olan tereddütlerini de öldürmeye çalışarak beraberliklerini sürdürmeye çalışıyor. Çok karmaşık bir cümle kurdum sanki :) neyse :D Kitapta çok romantik sahnelerin olmasının yanında çok tutkulu ve şehvetli sahnelerde vardı bu yüzden sevgili okur arkadaşlarım +18 bir kitap olduğunu bir kez daha vurguluyor ve kitabın arkasındaki bu ibareyi ciddiye almanızı öneriyorum ama tabi yaşınız tutuyorsa okuyabilirsiniz :D Ben bu seriyi sevdim, kolay okunabilen, okurken sıkmayan ve akıcı olması kitabı zevkle okunmasını sağlıyor. Tabi bunda çevirinin de iyi olmasını bir payı var :) Dediğim gibi eğer +18 iseniz bence bir tadın bu seriyi seversiniz bence ;)