iletişim yayınları'ndan okudum çevirisi de gayet akıcı.Ah Nelli içimi paramparça ettin anacım. Alyoşa'nın kararsız çocuksu halleriyse her sayfada biraz daha sinirlendirdi beni.Babasına karşı bir duruş sergileyemeyerek Vanya'ı,İhmenev'i,Nataşa'yı hepsi ama hepsini mahvetti.
ben varlık yayınları'ndan okudum ve çevirisini çok beğendim.dostoyevski'yi değerlendirmek bana düşmez ama şu kadarını söyleyeyim o kadar gerçekti ki okuduğumun bir roman olduğunu unuttuğum anlar oldu.
eğer ki 12 yaşındaysanız ve felsefe hakkında bilginiz sıfırsa sevilebilir.Ama birazcık felsefeden nasibinizi aldıysanız üstünkörü geçilen filozoflar,düşünürler,bilim insanları adına hayıflanır ve kitabı atmak istersiniz.Çünkü bu kadar kısa detaysız bir felsefe anlatımı düşünemiyorum. Bu arada Sophie'nin sık sık Alberto'nun sözünü kesip kendi naçizane vah vah,evet,bunu da açıklar mısın lafları akıcılığı büsbütün bozuyor.
Önce filmini izleyip sonra okuyanlardanım.Belki bu sebepten dolayı okurken sıkılabilirim ya da filmde bulduğum heyecanı bulamayablirim diye düşünmüştüm.Chuck beni yanılttı.Bu kadar zaman okumayı ertelediğime inanamıyorum.Kesinlikle okunmalı!
Oldukça yönlü bir kişilik olan Woody Allen'dan mizahi yönününü pek fazla gösterdiği söylenemeyecek bir kitap.Büyük bir espri tufanı bekleyenleri hayal kırıklığına uğratır. Lakin oldukça esprili filmelerini bir kenara iten bu yazar daha sanatsal içerikli filmlere yönelmiş ve evet kendini başka şeyler denemeye hazır hissetmiştir.Sırf Anarşi bu değişimi gösteren ironi mizah ve bazen anlaşılmayan metaforları olan -özellikle çeviri zorlukları düşünüldüğünde- bir değişim örneğidir.