“Alanya’da doğdu. Uzun süre Ankara’da, bir süre de Londra’da yaşadı. Uluslararası İlkişkiler ile Sinema-Televizyon alanlarında öğrenim gördü. Şu an İstanbul’da yaşıyor; metrolara, çift satır aralığına, kablosuz teknolojiye ve kırmızıya ilgi duyuyor.”
ya da uzun uzun dinlemek isteyenler için:
*
Abdullah Orçun CAN 30 Ekim 1990’da, Alanya’da doğdu. İlkokula burada, Özel Hamdullah Emin Paşa İlköğretim Okulu’nda başladı. Çocukluğunun bir kısmını mahalle arkadaşlarıyla, “Apartman 500” adını verdikleri ve bir apartmanın çevresinde 500 tur döndükleri bisiklet yarışlarıyla geçirdi. İlk on turdan sonra kimse diğerlerine kaç tur bindirdiğini hatırlamayınca bisiklet yarışı yerini gazoz kapağı toplama hevesine bıraktı. 1998’de bir anda tüm çocukların gazoz kapaklarına ilgisinin kaybolmasıyla gelen Ekonomik Kapak Krizi’nde büyük bir çöküş yaşadı. Ardından uydurukçu bir tur rehberi olarak hayatını kazanmaya karar verdi. Arkadaşlarını evinden bakkala, sahile ya da internet kafeye götürmek üzere hazırladığı haritalara göre onları çeşitli maceralara sürükledi. Çeşitli su birikintilerinde timsahlarla savaştı, dört turunç ağacı ve bir sürü aslanağzı çiçeğinden oluşan balta girmemiş apartman bahçesi ormanlarında yerlilerle iletişim kurdu. Ağaçların altlarına gömülen kağıt para hazineleri her seferinde buldu. Alanya’da yaşadığı bu maceraları, üzerinde bir...
daha fazla
“Alanya’da doğdu. Uzun süre Ankara’da, bir süre de Londra’da yaşadı. Uluslararası İlkişkiler ile Sinema-Televizyon alanlarında öğrenim gördü. Şu an İstanbul’da yaşıyor; metrolara, çift satır aralığına, kablosuz teknolojiye ve kırmızıya ilgi duyuyor.”
ya da uzun uzun dinlemek isteyenler için:
*
Abdullah Orçun CAN 30 Ekim 1990’da, Alanya’da doğdu. İlkokula burada, Özel Hamdullah Emin Paşa İlköğretim Okulu’nda başladı. Çocukluğunun bir kısmını mahalle arkadaşlarıyla, “Apartman 500” adını verdikleri ve bir apartmanın çevresinde 500 tur döndükleri bisiklet yarışlarıyla geçirdi. İlk on turdan sonra kimse diğerlerine kaç tur bindirdiğini hatırlamayınca bisiklet yarışı yerini gazoz kapağı toplama hevesine bıraktı. 1998’de bir anda tüm çocukların gazoz kapaklarına ilgisinin kaybolmasıyla gelen Ekonomik Kapak Krizi’nde büyük bir çöküş yaşadı. Ardından uydurukçu bir tur rehberi olarak hayatını kazanmaya karar verdi. Arkadaşlarını evinden bakkala, sahile ya da internet kafeye götürmek üzere hazırladığı haritalara göre onları çeşitli maceralara sürükledi. Çeşitli su birikintilerinde timsahlarla savaştı, dört turunç ağacı ve bir sürü aslanağzı çiçeğinden oluşan balta girmemiş apartman bahçesi ormanlarında yerlilerle iletişim kurdu. Ağaçların altlarına gömülen kağıt para hazineleri her seferinde buldu. Alanya’da yaşadığı bu maceraları, üzerinde bir timsah resmi olan (hiç de korkunç görünmüyordu) yeşil bir deftere yazdı. Tamamladığından emin olduğu ilk öyküsü başka bir lise defterini bitirme hevesiyle başlayıp sekiz sayfada sonlandırdığı “Ejderin Korkusu” oldu. Öyküde kuzenleriyle birlikte bir kasabada yaşadığını, kasabanın beş yüz metre ilerisinde bir yanardağ olduğunu, ve patlamaması için dağın içindeki ejderhayı öldürmek üzere yola çıktıklarını anlattı. Öykünün sonunda ejderhanın bu hayatta korktuğu tek şeyin su olduğu farkedildi ve ejderha, her biri başka çılgınlıklarda yeteneklere sahip olan kuzenler tarafından alt edildi.
1999 yılında ailesiyle birlikte Ankara’ya taşındı. Öğrenimine TED Ankara Koleji Vakfı Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi’nde devam etti. En kalın ders kitaplarında sayfaların yanına çöp adamlar çizerek birkaç saniyelik çizgi filmler yarattı. Kuzenleriyle birlikte aile büyüklerine çeşitli gösteriler sundu. Hiçbiri ödül alamadı. Bir kuzenine gelen USB bağlantılı webcam ve işletim sistemlerinin beraberinde getirdikleri kurgu programlarıyla bir şeyler çekti. O gün bugündür bir şeyler çekmeye devam ediyor. Hayatındaki taşınmalarla dolaptan dolaba giren yeşil defterin yerini pek çok farklı defter aldı. Bu defterlerin bir kısmı tamamen zırvalarla doldu.
Bilkent Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okudu. Buradaki üç buçuk senesi boyunca türlü kısa film ve videolar çekti. Çoğu zaman çok heyecanlandı. Yazdığı öykü ve şiir denemelerini insanlarla paylaşmak adına bazı girişimleri olduysa ilk uğursuzlukta kendini geri çekti. “Rüyagezer’in Günlüğü” adını verdiği bir şey üzerine çok uğraştı. Bu fikir üstüne yarattığı pek çok materyalin arasından bir kısa film çıktı. Bir gün projeyi layıkıyla tamamlayacağına inancı sonsuz. İnancının sonsuz olmasına bayılıyor.
2010 yılının Nisan ayında Kırmızı Saçlı Kız‘la tanıştı.
Memet Fuat 2010 Genç Şiir Yarışması’na gönderdiği dosyası seçici kurul tarafından övgüye değer bulundu. Sonra hayatı değişmedi. 2011 yılının Ocak’ında üniversiteden mezun oldu. Aynı yılın Haziran ayında Kırmızı Saçlı Kız‘ın ona yazmasını söylediği bir çocuk öyküsünü kaleme almaya başladı. Bunun önce bir kitap olabileceğine, sonra bir seri olabileceğine karar verdi. Ağustos ayında yazmayı bitirdi ve heyecanlandı. Artık elinde bitmiş ve yayınevlerinin “Şiir basamıyoruz…” diyemeyeceği bir dosya vardı.
Eylül 2011’de yüksek lisansını yapmak için Londra’ya yerleşti. Burada, Hertfordshire Üniversitesi’nde Film ve Televizyon üzerine yüksek lisansını tamamladı. Yekta Kopan’ın Fil Mezarlığı öyküsünü kısa filme uyarladı. Eylül 2012’de Türkiye’ye döndü ve İstanbul’a yerleşti. Temmuz 2013’te Gökyüzüne Düşen Kız adlı çocuk romanı Yapı Kredi Yayınları’ndan çıktı.
Eylül 2013’te Kırmızı Saçlı Kız önemli bir soruya ‘Evet!’ dedi. Haziran 2014’te ‘Evet!’ dediklerini kanıtlayan bir imzayla evlendiler. Temmuz 2014’te Gökyüzüne Düşen Kız‘ın 2. baskısı raflarda yerini aldı.
Hala İstanbul’da yaşayan A. Orçun CAN gerçekten de metrolara, çift satır aralığına, kablosuz teknolojiye ve kırmızıya büyük bir ilgi duyuyor. Gökyüzüne Düşen Kız‘ın devam kitabının en yakın zamanda okurlarla buluşmasını isteyen Orçun ağabeyini çok özlüyor. Gelecekte başarılı bir şekilde doktorasını vermek, dünyadaki tüm Disneyland’lere gitmek ve hibrit bir araba kullanmak istiyor.
Bir de belki Kırmızı Saçlı Kız‘la köpek edinecekler. Böylece ‘İstanbul’daki evinde eşi ve köpeğiyle sakin bir hayat sürmektedir’ yazarak özgeçmişlerdeki her klişeyi gerçekleştirebilmiş olacak.
daha az