silentvoice,
georges perec isimli yazarın açıklamasını düzenledi
eski halini göster |
yeni halini göster |
değişimi göster
Georges Perec, 7 Mart 1936'da Paris'te Icek Judko ve Cyrla Perec'in tek oğlu olarak doğdu. Aslen Polonyalı ve Yahudi kökenli olan aile 1920 yılında Fransa'ya göç etti. Babası II. Dünya Savaşı sırasında Fransız ordusunda askerdi. Babasını savaş sırasında, annesini ise Auschwitz'te Nazi soykırımında kaybetti. 1942 yılında halası ve eniştesinin bakımına giren Perec, 1945 yılında da onlar tarafından resmi olarak evlat edinildi.
Sorbonne Üniversitesi'nde tarih ve sosyoloji eğitimi alırken, La Nouvelle Revue Française ve Les Lettres Nouvelles gibi ünlü edebiyat dergilerinde incelemeleri ve denemeleri yayınlanmaya başladı. 1958 yılında orduya katılan Perec bir yıl sonra görevini tamamladıktan sonra Paulette Petras ile evlendi. Çift bir yıl Paulette'in öğretmenlik yaptığı Tunus'ta kaldı.
1961 yılında Saint-Antoine Hastanesi'nde nerofizyoloji labaratuvarında arşivci olarak çalışmaya başlayan Perec, düşük maaşına rağmen geçim sıkıntısı yüzünden burada çalışmaya devam etti. 1967 yılında bir edebiyat grubu olan Oulipo'ya katıldı ve başyapıtı olan ''La Vie mode d'emploi''u (Yaşam Kullanma Kılavuzu) ithaf ettiği Raymond Queneau'la tanıştı. Yazın hayatında Queneau'dan oldukça etkilendi. 1978 yılında yazdığı bu eser Medici Ödülü'nü kazandı.
1965 yılında ilk romanını yazan Perec (Les Choses, Şeyler) Renaudot Ödülü'ne layık görüldü. Ayrıca 60'ların sonunda bir çok radyo oyunu yazdı. Yazarın bundan başka bir de kendi romanı Un Homme Qui Dort'tan (Uyuyan Adam) uyarlama senaryosu da yönetmen Bernard Queysanne tarafından filme çekildi.
1969 yılında basılan kitabı ''La Disparition'' (Kayboluş), yazarın dehasını ortaya koymaktadır. Hiç 'e' harfi kullanmadan 300 sayfa yazdığı kitabı, bir adamın ortadan kayboluşunun hikayesidir.
İnsanlığı ve yaşadığı dünyayı her yapıtında yeniden keşfeden Perec, yazılarında bulmacalara, sözcük oyunlarına ve ironiye çokça yer verdi. Kendi yaşamından söz etmekte oldukça ketum olan yazarın her yapıtı aslında otobiyografiktir. Ailesi ve yahudi olduğu için çektiği acıların yansıması eserlerindeki melankoliyle birlikte karşımıza çıkar. Özellikle 1973'te yazdığı ''La Boutique Obscure'' (Karanlık Butik), 1975'te kaleme aldığı ''W, or, the Memory of Childhood'' (W, ya da Bir Çocukluk Hatırası) ve 1978'de yayımlanan ''Je Me Souviens''te (Anımsıyorum) bu açıkça gözlenmektedir.
Dili, oyunlar ve bulmacalarla kurulu bir labirentte, çıkışları derin felsefi düşüncelere açılan bir labaratuvara çevirmiştir. Hayattayken oldukça başarı kazanan ve onurlandırılan yazar, 1981 yılında Avustralya'da Queensland Üniverstesi'nde yaratıcı yazarlık dersi verdi. Bu sırada yarım kalan romanı ''53 Jours'' (53 Gün) ü yazıyordu. Sigara bağımlılığı yüzünden akciğer kanseri olunca Fransa'ya geri dödü ve 3 Mart 1982'de öldü.
Georges Perec, 7 Mart 1936'da Paris'te Icek Judko ve Cyrla Perec'in tek oğlu olarak doğdu. Aslen Polonyalı ve Yahudi kökenli olan aile 1920 yılında Fransa'ya göç etti. Babası II. Dünya Savaşı sırasında Fransız ordusunda askerdi. Babasını savaş sırasında, annesini ise Auschwitz'te Nazi soykırımında kaybetti. 1942 yılında halası ve eniştesinin bakımına giren Perec, 1945 yılında da onlar tarafından resmi olarak evlat edinildi.
Sorbonne Üniversitesi'nde tarih ve sosyoloji eğitimi alırken, La Nouvelle Revue Française ve Les Lettres Nouvelles gibi ünlü edebiyat dergilerinde incelemeleri ve denemeleri yayınlanmaya başladı. 1958 yılında orduya katılan Perec bir yıl sonra görevini tamamladıktan sonra Paulette Petras ile evlendi. Çift bir yıl Paulette'in öğretmenlik yaptığı Tunus'ta kaldı.
1961 yılında Saint-Antoine Hastanesi'nde nerofizyoloji labaratuvarında arşivci olarak çalışmaya başlayan Perec, düşük maaşına rağmen geçim sıkıntısı yüzünden burada çalışmaya devam etti. 1967 yılında bir edebiyat grubu olan Oulipo'ya katıldı ve başyapıtı olan ''La Vie mode d'emploi''u (Yaşam Kullanma Kılavuzu) ithaf ettiği Raymond Queneau'la tanıştı. Yazın hayatında Queneau'dan oldukça etkilendi. 1978 yılında yazdığı bu eser Medici Ödülü'nü kazandı.
1965 yılında ilk romanını yazan Perec (Les Choses, Şeyler) Renaudot Ödülü'ne layık görüldü. Ayrıca 60'ların sonunda bir çok radyo oyunu yazdı. Yazarın bundan başka bir de kendi romanı Un Homme Qui Dort'tan (Uyuyan Adam) uyarlama senaryosu da yönetmen Bernard Queysanne tarafından filme çekildi.
1969 yılında basılan kitabı ''La Disparition'' (Kayboluş), yazarın dehasını ortaya koymaktadır. Hiç 'e' harfi kullanmadan 300 sayfa yazdığı kitabı, bir adamın ortadan kayboluşunun hikayesidir.
İnsanlığı ve yaşadığı dünyayı her yapıtında yeniden keşfeden Perec, yazılarında bulmacalara, sözcük oyunlarına ve ironiye çokça yer verdi. Kendi yaşamından söz etmekte oldukça ketum olan yazarın her yapıtı aslında otobiyografiktir. Ailesi ve yahudi olduğu için çektiği acıların yansıması eserlerindeki melankoliyle birlikte karşımıza çıkar. Özellikle 1973'te yazdığı ''La Boutique Obscure'' (Karanlık Butik), 1975'te kaleme aldığı ''W, or, the Memory of Childhood'' (W, ya da Bir Çocukluk Hatırası) ve 1978'de yayımlanan ''Je Me Souviens''te (Anımsıyorum) bu açıkça gözlenmektedir.
Dili, oyunlar ve bulmacalarla kurulu bir labirentte, çıkışları derin felsefi düşüncelere açılan bir labaratuvara çevirmiştir. Hayattayken oldukça başarı kazanan ve onurlandırılan yazar, 1981 yılında Avustralya'da Queensland Üniverstesi'nde yaratıcı yazarlık dersi verdi. Bu sırada yarım kalan romanı ''53 Jours'' (53 Gün) ü yazıyordu. Sigara bağımlılığı yüzünden akciğer kanseri olunca Fransa'ya geri dödü ve 3 Mart 1982'de öldü.