Daytuna,
sezgin kaymaz isimli yazarın açıklamasını düzenledi
eski halini göster |
yeni halini göster |
değişimi göster
1962de Sinopta doğdu. Konya Anadolu Lisesini bitirdi. Hacettepe Üniversitesi İngilizce Dilbilimi Bölümünü, Türkçe dersini veremediği için son sınıftan terk etti. 1976dan bu yana hentbolla uğraşıyor. Kitabın yayımlandığı tarih itibariyle Ankaragücü teknik direktörü; Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi.
1962’de 1962’de Sinop’ta doğdu. Konya Anadolu Lisesi’ni bitirdi. Hacettepe Üniversitesi İngilizce Dilbilimi Bölümü’nü, Türkçe dersini veremediği için* son sınıftan terk etti. 1976’dan itibaren oyuncu ve teknik direktör olarak hentbolla uğraştı. Türkiye Voleybol Federasyonu'nda Koordinatör olarak çalıştı.
Türkçe dersini verememesinin aslını, kendisiyle yapılan bir röportajdan alıntılıyorum:
Yazar olmanızda, üniversitede Türkçe dersinden sınıfta kalmanızın ne ölçüde etkisi oldu? Çünkü, neredeyse intikam alırcasına başarıyla kullandığınız bir Türkçe’niz var...
S. Kaymaz: Bu olayın, eğer yazar olmamda bir etkisi olmuşsa, annemin beni sopaladığı esnada söylediği söz kadar bir etkisi olmuştur; daha fazla değil.
İsmin datif ve akkusatif hallerini o yıllarda çok fazla önemsememiş ve bu nedenle derslerime iyi çalışmamış olabilirim; gene de elimde Türkçe’den kalmadığımı kanıtlayan kapı gibi bir üçüncü sınıf karnem vardı, dördüncü sınıfın kayıt yenilemeleri için danışmanımın karşısına dikildiğimde. Ancak o; ‘Aaa! Sen geçen senenin Türkçe’sini verememişsin ki’ dedi. Abartılı bir emniyet duygusuyla cebimdeki karneyi çıkartıp gösterdim. Bunun üzerine beni Öğrenci İşleri’ne yolladı. Orada, ‘Biz bilmeyiz, bilgisayar bilir ve bilgisayara bakacak olursa sen Türkçe’den çıkmışsın’ dediler. Karnemi, daha az bir emniyet duygusuyla onlara da gösterdim ve; ‘Bu karneyi de o çokbilmiş bilgisayarınız vermedi mi bana?’ diye sordum. ‘Olabilir’ dediler. ‘Allah yapısı değil ya bu; kul yapısı! Yanıldığını anlamış, karar değiştirmiştir. Sen çaktın. Bu kadar!’
Öğrenci İşleri’nden ve Beytepe’den o hızla çıktım, bir daha da uğramadım. Yani küstüm, çok küstüm! Okuyacağınızı umarım; ‘Kaptanın Teknesi’nde Beytepe’den bütün hıncımı aldım zaten. Onun için, ayrıca intikam alırcasına yazmama gerek kalmadı.
1962de Sinopta doğdu. Konya Anadolu Lisesini bitirdi. Hacettepe Üniversitesi İngilizce Dilbilimi Bölümünü, Türkçe dersini veremediği için son sınıftan terk etti. 1976dan bu yana hentbolla uğraşıyor. Kitabın yayımlandığı tarih itibariyle Ankaragücü teknik direktörü; Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi.
1962’de Sinop’ta doğdu. Konya Anadolu Lisesi’ni bitirdi. Hacettepe Üniversitesi İngilizce Dilbilimi Bölümü’nü, Türkçe dersini veremediği için* son sınıftan terk etti. 1976’dan itibaren oyuncu ve teknik direktör olarak hentbolla uğraştı. Türkiye Voleybol Federasyonu'nda Koordinatör olarak çalıştı.
Türkçe dersini verememesinin aslını, kendisiyle yapılan bir röportajdan alıntılıyorum:
Yazar olmanızda, üniversitede Türkçe dersinden sınıfta kalmanızın ne ölçüde etkisi oldu? Çünkü, neredeyse intikam alırcasına başarıyla kullandığınız bir Türkçe’niz var...
S. Kaymaz: Bu olayın, eğer yazar olmamda bir etkisi olmuşsa, annemin beni sopaladığı esnada söylediği söz kadar bir etkisi olmuştur; daha fazla değil.
İsmin datif ve akkusatif hallerini o yıllarda çok fazla önemsememiş ve bu nedenle derslerime iyi çalışmamış olabilirim; gene de elimde Türkçe’den kalmadığımı kanıtlayan kapı gibi bir üçüncü sınıf karnem vardı, dördüncü sınıfın kayıt yenilemeleri için danışmanımın karşısına dikildiğimde. Ancak o; ‘Aaa! Sen geçen senenin Türkçe’sini verememişsin ki’ dedi. Abartılı bir emniyet duygusuyla cebimdeki karneyi çıkartıp gösterdim. Bunun üzerine beni Öğrenci İşleri’ne yolladı. Orada, ‘Biz bilmeyiz, bilgisayar bilir ve bilgisayara bakacak olursa sen Türkçe’den çıkmışsın’ dediler. Karnemi, daha az bir emniyet duygusuyla onlara da gösterdim ve; ‘Bu karneyi de o çokbilmiş bilgisayarınız vermedi mi bana?’ diye sordum. ‘Olabilir’ dediler. ‘Allah yapısı değil ya bu; kul yapısı! Yanıldığını anlamış, karar değiştirmiştir. Sen çaktın. Bu kadar!’
Öğrenci İşleri’nden ve Beytepe’den o hızla çıktım, bir daha da uğramadım. Yani küstüm, çok küstüm! Okuyacağınızı umarım; ‘Kaptanın Teknesi’nde Beytepe’den bütün hıncımı aldım zaten. Onun için, ayrıca intikam alırcasına yazmama gerek kalmadı.
1962’de Sinop’ta doğdu. Konya Anadolu Lisesi’ni bitirdi. Hacettepe Üniversitesi İngilizce Dilbilimi Bölümü’nü, Türkçe dersini veremediği için* son sınıftan terk etti. 1976’dan itibaren oyuncu ve teknik direktör olarak hentbolla uğraştı. Türkiye Voleybol Federasyonu'nda Koordinatör olarak çalıştı.
Türkçe dersini verememesinin aslını, kendisiyle yapılan bir röportajdan alıntılıyorum:
Yazar olmanızda, üniversitede Türkçe dersinden sınıfta kalmanızın ne ölçüde etkisi oldu? Çünkü, neredeyse intikam alırcasına başarıyla kullandığınız bir Türkçe’niz var...
S. Kaymaz: Bu olayın, eğer yazar olmamda bir etkisi olmuşsa, annemin beni sopaladığı esnada söylediği söz kadar bir etkisi olmuştur; daha fazla değil.
İsmin datif ve akkusatif hallerini o yıllarda çok fazla önemsememiş ve bu nedenle derslerime iyi çalışmamış olabilirim; gene de elimde Türkçe’den kalmadığımı kanıtlayan kapı gibi bir üçüncü sınıf karnem vardı, dördüncü sınıfın kayıt yenilemeleri için danışmanımın karşısına dikildiğimde. Ancak o; ‘Aaa! Sen geçen senenin Türkçe’sini verememişsin ki’ dedi. Abartılı bir emniyet duygusuyla cebimdeki karneyi çıkartıp gösterdim. Bunun üzerine beni Öğrenci İşleri’ne yolladı. Orada, ‘Biz bilmeyiz, bilgisayar bilir ve bilgisayara bakacak olursa sen Türkçe’den çıkmışsın’ dediler. Karnemi, daha az bir emniyet duygusuyla onlara da gösterdim ve; ‘Bu karneyi de o çokbilmiş bilgisayarınız vermedi mi bana?’ diye sordum. ‘Olabilir’ dediler. ‘Allah yapısı değil ya bu; kul yapısı! Yanıldığını anlamış, karar değiştirmiştir. Sen çaktın. Bu kadar!’
Öğrenci İşleri’nden ve Beytepe’den o hızla çıktım, bir daha da uğramadım. Yani küstüm, çok küstüm! Okuyacağınızı umarım; ‘Kaptanın Teknesi’nde Beytepe’den bütün hıncımı aldım zaten. Onun için, ayrıca intikam alırcasına yazmama gerek kalmadı.