1932’de Paris’te doğdu. Gençlik yıllarının bir bölümünü, ıslahevine kapatılmak, askerden kaçmak ve çeşitli cezaevlerinde yatmakla geçirdi. Çoğu hüzünlü bu anları daha sonra filmlerinin büyük kısmına yansıtmıştır. Sinema tutkusu ünlü film eleştirmeni André Bazin ile tanıştığı Fransız Sinematek’inde gelişti. 1953’den başlayarak, sekiz yıl boyunca Cahiers du Cinema’da yazan Truffaut derginin en sivri kalemli yazarlarından biri olarak ünlendi. Birkaç kısa metrajlı filmden sonra gerçekleştirdiği ilk uzun metraj filmi 400 Darbe ile Cannes’de En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazanarak hem kendi adını, hem de sinema kariyerinin ilk dönemiyle yakından bağlı olduğu ve o zamanlar henüz gelişmekte olan “Yeni Dalga”yı tanıtmış oldu. Daha sonraki çalışmalarıyla, çoğu sinemacının umutsuzca yakalamaya çalıştığı, kitle sinemasınca da kabul edilen seçkin ve kişisel bir üslubu yaratabilmiştir. Biri Oscar olmak üzere sayısız ödülün sahibi olan yönetmen, 1984 yılında yeteneklerinin doruğundayken kanserden öldü. 1950’li yılların başında André Bazin’in Cahiers du Cinema’sına yazı yazan beş Fransız sinema eleştirmeninden biri olan François Truffaut kendi kuşağının önde gelen yönetmenlerinden biri olmuştur. Truffaut’nun filmleri “Yeni Dalga” döneminin ilk filmlerinde beğendiği bütün nitelikleri yansıtır. Zerafet, hafiflik,...
daha fazla
1932’de Paris’te doğdu. Gençlik yıllarının bir bölümünü, ıslahevine kapatılmak, askerden kaçmak ve çeşitli cezaevlerinde yatmakla geçirdi. Çoğu hüzünlü bu anları daha sonra filmlerinin büyük kısmına yansıtmıştır. Sinema tutkusu ünlü film eleştirmeni André Bazin ile tanıştığı Fransız Sinematek’inde gelişti. 1953’den başlayarak, sekiz yıl boyunca Cahiers du Cinema’da yazan Truffaut derginin en sivri kalemli yazarlarından biri olarak ünlendi. Birkaç kısa metrajlı filmden sonra gerçekleştirdiği ilk uzun metraj filmi 400 Darbe ile Cannes’de En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazanarak hem kendi adını, hem de sinema kariyerinin ilk dönemiyle yakından bağlı olduğu ve o zamanlar henüz gelişmekte olan “Yeni Dalga”yı tanıtmış oldu. Daha sonraki çalışmalarıyla, çoğu sinemacının umutsuzca yakalamaya çalıştığı, kitle sinemasınca da kabul edilen seçkin ve kişisel bir üslubu yaratabilmiştir. Biri Oscar olmak üzere sayısız ödülün sahibi olan yönetmen, 1984 yılında yeteneklerinin doruğundayken kanserden öldü. 1950’li yılların başında André Bazin’in Cahiers du Cinema’sına yazı yazan beş Fransız sinema eleştirmeninden biri olan François Truffaut kendi kuşağının önde gelen yönetmenlerinden biri olmuştur. Truffaut’nun filmleri “Yeni Dalga” döneminin ilk filmlerinde beğendiği bütün nitelikleri yansıtır. Zerafet, hafiflik, alçakgönüllülük, şıklık, ritim. Ona göre kayda değer filmler yapmak için bir yönetmende olması gereken nitelikler, duyarlılık, önsezi, zevk ve zekadır. Yönetmende bu niteliklerden birinin biraz bulunması çok fazla bir anlam ifade etmez. Ama yönetmen bu yeteneklerden birine gerçekten sahipse ortaya cazip bir film, dört yetenekde varsa ortaya bir başyapıt çıkar. Ama Truffaut’yu sinema ustalarının en çekicilerinden biri yapan da onun yumuşaklığı ve kimseyi mahkum etmeyişidir.
daha az
Doğum Tarihi
6
Şubat 1932
Ölüm Yeri
Neuilly-sur-Seine, Fransa