Brezilyalı ünlü yazar Jose Mauro de Vasconcelos, 26 Şubat 1920 de Rio de Janeiro yakınlarındaki Bangu’da doğdu. Kızıldereli bir anne ile Portekizli bir babanın çocuğu olan José Mauro de Vasconcelos iki ayrı kültürün de izlerini taşıdı.
Çok yoksul olan ailesi, onu Natal kasabasındaki amcasının yanına yolladı ve çocukluğu onlarla beraber geçti. Günün birinde yüzme şampiyonu olmanın hayalini kurarak geçirilen ilk gençlik dönemlerinin ardından; liseyi Natal'de bitirdi. Ardından iki yıl tıp öğrenimi gördü. Fakat mesleğe devam etmek yerine öğrenimini yarıda bırakıp yeni hayaller peşinde Rio de Janeiro'ya geri döndü.
Orada ilk işi boks antrenörlüğü olur. Ardından tarım işçiliği, balıkçılık, heykeltıraşlara modellik, hamallık ve gece kulüplerinde garsonluk yapar. Hayatı boyunca birbirinden alakasız, çok işle uğraşmıştır. Bu durum yazarın çok yönlü kişiliğinin ve içinde bulunduğu arayışın bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Değişik ortamlarda, değişik koşullarda farklı insanlar tanır. Bu da ona yazdığı romanları ve hikâyeleri için mükemmel bir kaynak oluşturur.
İBu durum onun yazarlığına büyük katkılar sağladı. Farklı kültürlere ve ortak noktalara sahip, farklı seviyelerdeki insanlarla geçirdiği zamanlar yazarın üzerinde olumlu bir etki bırakmış; yazarın kaleminin güçlenmesinde önemli ölçüde etken olmuştur.
Hayatı boyunca pek çok değişik iş dalıyla uğraşmış olması, yazdığı roman...
daha fazla
Brezilyalı ünlü yazar Jose Mauro de Vasconcelos, 26 Şubat 1920 de Rio de Janeiro yakınlarındaki Bangu’da doğdu. Kızıldereli bir anne ile Portekizli bir babanın çocuğu olan José Mauro de Vasconcelos iki ayrı kültürün de izlerini taşıdı.
Çok yoksul olan ailesi, onu Natal kasabasındaki amcasının yanına yolladı ve çocukluğu onlarla beraber geçti. Günün birinde yüzme şampiyonu olmanın hayalini kurarak geçirilen ilk gençlik dönemlerinin ardından; liseyi Natal'de bitirdi. Ardından iki yıl tıp öğrenimi gördü. Fakat mesleğe devam etmek yerine öğrenimini yarıda bırakıp yeni hayaller peşinde Rio de Janeiro'ya geri döndü.
Orada ilk işi boks antrenörlüğü olur. Ardından tarım işçiliği, balıkçılık, heykeltıraşlara modellik, hamallık ve gece kulüplerinde garsonluk yapar. Hayatı boyunca birbirinden alakasız, çok işle uğraşmıştır. Bu durum yazarın çok yönlü kişiliğinin ve içinde bulunduğu arayışın bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Değişik ortamlarda, değişik koşullarda farklı insanlar tanır. Bu da ona yazdığı romanları ve hikâyeleri için mükemmel bir kaynak oluşturur.
İBu durum onun yazarlığına büyük katkılar sağladı. Farklı kültürlere ve ortak noktalara sahip, farklı seviyelerdeki insanlarla geçirdiği zamanlar yazarın üzerinde olumlu bir etki bırakmış; yazarın kaleminin güçlenmesinde önemli ölçüde etken olmuştur.
Hayatı boyunca pek çok değişik iş dalıyla uğraşmış olması, yazdığı roman ve hikâyelerin temelinde yazara derin ve önemli kaynaklarda sağlamıştır. Genelde romanlarında roman karakterlerinin yaşamlarındaki zorlu yaşam koşullarını, yoksulluğu, şiddeti tüm çıplaklığıyla anlatır; ama özellikle Şeker Portakalı ve onun devamı olan Güneşi Uyandıralım gibi bazı romanları duygusallık ve iyimserlik de içermektedir. Brezilya'nın ormanlarında ya da step bölgesi sertaolarda yaşayan insanların, elmas avcısı garimpeiroların, yerlilerin, denizcilerin, değişik insanların yaşamlarından kesitleri ve ruh hallerini anlatır.
İlk kitabı "Yaban Muzu" 1940'ta yayımlandı. 1945'te yayımlanan "Beyaz Toprak" adlı romanı çok beğenildi. Daha sonra "Evden Uzakta" (1949), "Sular Çekilince" (1931), "Kırmızı Arara" (1953) ve "Ateş Çizgisi" (1955) romanlarını yazdı. "Kayığım Rosinha" (1961) ile ününün doruğuna çıktı. 1998 yılında hayata gözlerini yuman değerli yazarın Türkçeye çevrilen eserleri Yaban Muzu, Kayığım Rosinha, Kardeşim Rüzgar Kardeşim Deniz, Şeker Portakalı, Güneşi Uyandıralım, Delifişek, Kırmızı Papağan, Pissy’nin Öyküsü, Japon Sarayı, Kristal Yelkenli ve Çıplak Sokak‘tır.
daha az
Doğum Tarihi
26
Şubat 1920
Ölüm Tarihi
24
Temmuz 1984