Muhammed Ali POLAT, ilk ve ortaöğretimi Gaziantep’de tamamladıktan sonra, eğitimine Burdur’da devam etti. Küçük yaşından beri sürekli resim yapma alışkanlığı olan Muhammed Ali POLAT, 20′li yaşlarından sonrada kitap/şiir/makale yazmaya başlamıştır.
2011 yılında başladığı kitap projesinin ilk adımı olarak “BaşıBozuk” kitabı ile yazarlığa giriş yapmayı planlamaktadır. Kendine özgü geliştirdiği yazım stili ile kısa sürede kendi okur kitlerisini oluşturmayı planlamaktadır. Hırslı karekteri genelde ön planda olan Muhammed Ali POLAT, bu hırsını yazdığı ve projelerindeki kitaplara aktarmaktadır. Nitekim ilk kitabı da hırs ve sevginin arasında kalan bir insanın acısını anlatmaktadır. Hırsının ise kendisine şuana kadar, sanal dünya ve kitap yazmasında fırsatlar tanımıştır. Muhammed Ali POLAT’ın yazıları farklı bir tarzdan oluşur. Sürekli devrik cümle kullansada, saplantılı tekrarlara ve fazlaca kullanılmayan kişiliklere başvurur. Kullandığı dil çoğu zaman ağırlaşabilmektedir. Buna rağmen diğer yazarlar gibi dipnot kullanmayı tercih etmez. Yazılarında, ne kadar şahane olduklarını anlamak için -ne yazık ki- çok yoğun bir entellektüel seviyeye sahip olmak gerekir. Muhammed Ali POLAT, okurun bilgi seviyesini ve klasik estetik kaygılarını hiç ama hiç umursamaz. Okur anlasın diye kitap yazmamaktadır. Kitap yazmak onun için vazgeçilmesi mümkün olmayan bir tutkudur. Anlayan okurlar zaten daha sonra hiç bir yazıdan kolay kolay zevk alamamakta ve bizzat “Yaz artık!” diyerek yazar üzerinde baskı kurmaya...
daha fazla
Muhammed Ali POLAT, ilk ve ortaöğretimi Gaziantep’de tamamladıktan sonra, eğitimine Burdur’da devam etti. Küçük yaşından beri sürekli resim yapma alışkanlığı olan Muhammed Ali POLAT, 20′li yaşlarından sonrada kitap/şiir/makale yazmaya başlamıştır.
2011 yılında başladığı kitap projesinin ilk adımı olarak “BaşıBozuk” kitabı ile yazarlığa giriş yapmayı planlamaktadır. Kendine özgü geliştirdiği yazım stili ile kısa sürede kendi okur kitlerisini oluşturmayı planlamaktadır. Hırslı karekteri genelde ön planda olan Muhammed Ali POLAT, bu hırsını yazdığı ve projelerindeki kitaplara aktarmaktadır. Nitekim ilk kitabı da hırs ve sevginin arasında kalan bir insanın acısını anlatmaktadır. Hırsının ise kendisine şuana kadar, sanal dünya ve kitap yazmasında fırsatlar tanımıştır. Muhammed Ali POLAT’ın yazıları farklı bir tarzdan oluşur. Sürekli devrik cümle kullansada, saplantılı tekrarlara ve fazlaca kullanılmayan kişiliklere başvurur. Kullandığı dil çoğu zaman ağırlaşabilmektedir. Buna rağmen diğer yazarlar gibi dipnot kullanmayı tercih etmez. Yazılarında, ne kadar şahane olduklarını anlamak için -ne yazık ki- çok yoğun bir entellektüel seviyeye sahip olmak gerekir. Muhammed Ali POLAT, okurun bilgi seviyesini ve klasik estetik kaygılarını hiç ama hiç umursamaz. Okur anlasın diye kitap yazmamaktadır. Kitap yazmak onun için vazgeçilmesi mümkün olmayan bir tutkudur. Anlayan okurlar zaten daha sonra hiç bir yazıdan kolay kolay zevk alamamakta ve bizzat “Yaz artık!” diyerek yazar üzerinde baskı kurmaya çalışmaktadır. Gayet tabi kitap, herhangi bir istekle yazılamaz; kitap yazmak zorunda kalınır. Ya Muhammed Ali delirmemek için kitap yazan yazarlardandır ya da çoktan delirdiği için kitap yazmaktadır ve kitaplarında bu durum apaçık bir şekilde görülebilir. Buna gelecekteki edebiyat tarihçileri karar verecektir.
daha az
Yazarın detayları bulunmamaktadır ...