2003 yılında, 50 yaşındayken hayata veda eden Şilili yazar Roberto Bolaño’nun ölümünden sonra yayımlanan romanı 2666, Pegasus Yayınları tarafından dilimize kazandırıldı. Yayımlandığı günden itibaren büyük ilgi gören, yüzyılın ilk başyapıtı olarak nitelenen kitap, sıra dışı, lirik, hüzünlü ve zeki bir yazarla tanıştırıyor bizi.
Edebiyat adına en keyifli deneyimlerden biri, adını pek duymadığınız, hakkında az şey bildiğiniz bir yazarın birdenbire bütün edebi beğenilerinizi tersyüz etmesi, kütüphanenizdeki öncelikli yazarlar listenizi güncellemeye zorlamasıdır sizi.
Şilili yazar Roberto Bolaño’nun 2666 adlı romanı hiç şüphesiz bu türden bir güncelleme ihtiyacını doğuracak bir kitap. Türkçede daha önce üç kitabı yayımlanan Bolaño, yine de asıl ününü bu son romanına borçlu. Bolaño, yazarlığının ilk yıllarında daha çok şiirleriyle bilinse de, biraz da ironik bir biçimde “şiirin karın doyurmayacağı” saptamasını yaparak kariyerine romancı olarak devam eder. Vahşi Hafiyeler’i yazdıktan sonra ölüme yaklaştığını anlayan Bolaño, bütün enerjisini son romanı 2666’yı tamamlamaya adar. Beş bölümlük bu uzun romanı varisleri arasında paylaştırarak her kitabın birer yıl arayla yayımlanmasını vasiyet ettikten sonra 2003 yılında, yani henüz elli yaşındayken hayata veda eder.
Öleceğini biliyordu
Bolaño’nun yaşamöyküsündeki asıl dikkat çekici husus, henüz...
daha fazla
2003 yılında, 50 yaşındayken hayata veda eden Şilili yazar Roberto Bolaño’nun ölümünden sonra yayımlanan romanı 2666, Pegasus Yayınları tarafından dilimize kazandırıldı. Yayımlandığı günden itibaren büyük ilgi gören, yüzyılın ilk başyapıtı olarak nitelenen kitap, sıra dışı, lirik, hüzünlü ve zeki bir yazarla tanıştırıyor bizi.
Edebiyat adına en keyifli deneyimlerden biri, adını pek duymadığınız, hakkında az şey bildiğiniz bir yazarın birdenbire bütün edebi beğenilerinizi tersyüz etmesi, kütüphanenizdeki öncelikli yazarlar listenizi güncellemeye zorlamasıdır sizi.
Şilili yazar Roberto Bolaño’nun 2666 adlı romanı hiç şüphesiz bu türden bir güncelleme ihtiyacını doğuracak bir kitap. Türkçede daha önce üç kitabı yayımlanan Bolaño, yine de asıl ününü bu son romanına borçlu. Bolaño, yazarlığının ilk yıllarında daha çok şiirleriyle bilinse de, biraz da ironik bir biçimde “şiirin karın doyurmayacağı” saptamasını yaparak kariyerine romancı olarak devam eder. Vahşi Hafiyeler’i yazdıktan sonra ölüme yaklaştığını anlayan Bolaño, bütün enerjisini son romanı 2666’yı tamamlamaya adar. Beş bölümlük bu uzun romanı varisleri arasında paylaştırarak her kitabın birer yıl arayla yayımlanmasını vasiyet ettikten sonra 2003 yılında, yani henüz elli yaşındayken hayata veda eder.
Öleceğini biliyordu
Bolaño’nun yaşamöyküsündeki asıl dikkat çekici husus, henüz hayattayken her şeyi öngörmüş olmasında yatıyor kanımca: Yayıncısıyla varislerine ödenecek telif konusunda çetin bir pazarlığa tutuşur, kitabının yayımını aşama aşama planlar, bir yandan da giderek yaklaşan ölümün korkusunu yaşar. 2666’nın çok ses getireceğini, edebiyat tarihinde belli bir mertebeye yükseleceğini daha başından öngören Bolaño’nun bu türden girişimlerinde yapıtlarına da sirayet eden ironik bir taraf da vardır şüphesiz. Bir yandan Latin Amerika’nın hikâye geleneğinden faydalanırken, bir yandan da bu geleneği tersyüz edecek deneyimlere başvurur. Kimi zaman rahatsız ederek, kimi zaman yeteneği karşısında şaşırtarak, kimi zaman benzersiz ironi becerisiyle etkileyerek 2666’yı yazmaya koyulur. Kitabın bitmediğini, yarım kaldığını vurgulayan yorumların aksine, bitmiş, tamamlanmış bir roman var elimizde. Varislerinin, yazarın vasiyetnamesine uymayarak kitabı ayrı ayrı basmak yerine bir bütün olarak yayımlama fikri sayesinde 2666 gibi kült bir romanla karşı karşıyayız bugün.
daha az
Doğum Tarihi
28
Nisan 1958
Doğum Yeri
Santiago, Şili
Ölüm Tarihi
15
Temmuz 2003
Ölüm Yeri
Barselona, İspanya